0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BERLİN’DE SEÇİMİN İLK GÜNÜ İZLENİMLERİ

53 yıl sonra sandığa gittik. Seçmek için gittik. Cumhur olarak, başımızı seçmeye gittik. Belki bir 50 yıl sonra da seçilmeye gideriz. 10 yıl önce 20 yıl önce hararetle istiyorduk, seçmeyi ve seçilmeyi. Berlin’e gelen başbakanlara, cumhurbaşkanlarına hemen ilk sorduğumuz soru, “Ne zaman seçimlere biz de katılacağız?” olurdu. Aldığımız cevap hiç değişmezdi. “Üzerinde çalışıyoruz, bir dahaki seçime yetiştirebiliriz.” 2014 yılında bu isteğimizin yarısına kavuştuk. Seçtik. Hem de Cumhurbaşkanını seçtik.

Bugün ilk seçim günü. Daha önümüzde 3 gün daha var. Seçmen listesi 140 bin. Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda oylar veriliyor. Park alanı açısından, oyların verildiği kabinler açısından isabetli bir seçim yapılmış.

Karşıdan ilk önce Stadyuma asılmış kocaman bir Türk bayrağı gözünüze çarpıyor. Heyecanlanıyorsunuz, yaklaşıyorsunuz gönderdeki bayrakları da görünce heyecanınız bir kat daha artıyor. Turnikelerde kimlik kontrolü yapılıyor. Hangi sandıkta oy kullanacaksanız görevli memur söylüyor. Stadyumun görülebilecek en uygun yerlerine sandık numaraları yazılmış, size sadece takip etmek kalıyor. Sandık görevlileri tarafından gülümseyerek karşılanıyorsunuz. Oy pusulasını ve evet mührünü alarak kabine geçiyorsunuz.

Görevlilerden aldığım bilgiye göre: Günde 35 bin seçmenin oy kullanması için hazırlık yapılmış. Ancak seçimin ilk günü beklenen sayıya ulaşılamamış. Hayal kırıklığına uğranılmış. Mesela eşimin oy kullandığı sandıkta 700 seçmenin oy kullanması beklenirken, 47 seçmen oy kullanmış. Sebebini sordum Sayın Başkonsolos Ahmet Başer Şen’e.

Şen, sebepleri şu şekilde sıraladı:
“1-Türkiye’de olduğu gibi burada adaylar tarafından propaganda yapılmadı.
2-İzin sezonu olduğu için, seçmenler gümrüklerde oy kullanmayı tercih etmiş olabilirler.
3-Halkımız elektronik yolla randevu alıp oy kullanma sistemine intibak edememiş olabilir.
Halkımız en azından demokratik haklarını kullanmaya başlamışlardır. Bundan sonraki seçimler buralardan derlenen tecrübelerin ışığında katılım açısından daha yoğun olacaktır.”

Geç gelen bir hak. Bu hakkı halkımız iyi kullanmalıdır. Sandığa kadar gidip “ben de yapılan işlerde söz sahibi olacağım, bana rağmen benim hakkımda karar alınmamalıdır” denilmelidir. Oy vermek bunların sandık aracılığıyla ifadesidir. İşte fırsat. Öyle ortalığı tarumar etmekle, yakıp yıkmakla, kumpas kurmakla, halkı germekle olmuyor bu işler. Sandığa gitmekle oluyor. Demokrasi isteyenler için, işin demokratik yönü böyle.

Seçmen yaşında olan vatandaşlarımız, lütfen internetten hangi gün, kaç numaralı sandıkta oy kullanacaklarının takibini yapmalıdırlar. Ayağımıza kadar gelen bu imkânı kullanmazsak eğer, şikâyet etme hakkımız da olmayacaktır.

Rüştü Kam