BARIŞI KATLETTİNİZ – SUÇLUSUNUZ
27 Mayıs 2013 Gezi Direnişinin başladığı tarihtir. Bu olaylarda, yurdumuzun değişik kentlerinde gerçekleştirilen gösteri ve direnişlerde 12 yurttaşımızı katlettiniz. 1328 insan yaralandı, bunların birçoğu kalıcı olarak sakatlandılar. Barışı katlettiniz. Suçlusunuz.
11 Mayıs 2013’te, Hatay/Reyhanlı’da düzenlenen iki ayrı bombalı saldırıda 52 yurttaşımız parçalanarak öldüler. 146 kişi yaralandı. Yaralanların birçoğu sakat kaldılar. Siz; o gün de barışı katlettiniz. Suçlusunuz.
05.06.2015 te, seçimlerden iki gün önce, HDP’nin Diyarbakır’da düzenlediği miting sırasında büyük bir patlama meydana geldi. Olayda 4 yurttaşımız öldüler. 184 insanımız yaralandılar. Bombacı bir gün önce yakalandı oysa. Asker kaçağı olduğu için ifadesi alındı. Serbest bırakıldı. Elini kolunu sallaya sallaya geldi miting alanına, yerleştirdi bombayı. Patladı o bomba. Aranan bu caniyi serbest bıraktınız, barışı katlettirdiniz. Suçlusunuz.
Bu kez 20 Temmuz 2015 te, yerel saatle 12:00 de, Şanlıurfa/Suruç’ta düzenlenen bombalı intihar saldırısında 34 gencecik insanımızı parçaladı canlı bomba. 100 den fazla yurttaşımız yaralandılar.
Canlı bombayı tanıyordunuz. Adı da belliydi, adresi de. Hiçbir önlem almadınız. Elini kolunu sallaya sallaya geldi o da o cinayeti işlediği alana. Barışı sizinle birlikte katletti. Suçlusunuz.
O da yetmedi size…
Kana doymadınız bir türlü. Elinizde adları ve fotoğrafları bulunan canlı bombalardan hiçbirini yakalayamadınız ya da yakalamadınız. “Suç işlemeden yakalanması yasal olarak olanaksızdır.” dedi başbakan canlı yayında. Canlı bomba suç işlediğinde parça parça olmuyor mu? Nasıl yakalayacaktı acaba bu çok sayın başbakan suçlu canlı bombayı?
Onlar da ellerini kollarını sallayaraktan geldiler, 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirileceğini sağır sultanın bile duyduğu, “Barış Mitingi”ne gelenlerin toplandıkları alana. Bugünkü bilgimiz bu saldırıda 102 insanımızın paramparça edilerek katledildikleridir. 46 insanımızın bakımları sürdürülmektedir, bunlardan 6 insanımızın yaşam tehlikesinin devam ettiğini söylüyorlar doktorlar. Çok sayıda insanımız sakat kaldılar bu kanlı canlı bomba katliamından sonra.
Polisiniz bombalar patlattıktan sonra kendilerini yaralıların üstüne gaz sıktılar. Çok sayıda insanımız bu açıklanması olanaksız gaz sıkma sonucunda verdiler yaşamlarını.
Ne başbakan sorumluluk üslendi ne içişleri bakanı ne de bir başka yetkili. “Güvenlik zafiyetinin olduğunu düşünmüyorum!?…” dedi içişleri bakanı. Güvenlik zafiyeti yokken bu kadar canımızı yitirdik. Ya bir de zafiyet olsaydı ne olurdu acaba? Allah insanlara akıl fikir dağıtırken bunlar bir yerlerde çakıltaşı toplamakla meşguldüler sanırım.
“İstifa edecek misiniz?” sorusuna sırıtarak yanıt verdi Adalet Bakanı.
Bürokratları günah keçisi yaptınız.
Bu patlamanın partisinin oy oranını yükselttiğini söyledi başbakan milletin gözünün içine baka baka.
Hep bir oldunuz, barışı katlettiniz.
Ayağa kalkın!
Suçlusunuz.
