ANDIMIZ

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’deki ilkokullarda her sabah öğrencilere söylettirilen and, Milli Eğitimin eski bakanlarından Reşit Galip tarafından yazılmıştır. Bakanın aklına bu düşünce, bir 23 Nisan sabahında çocuklarıyla bayramlaşırken gelmiş Afet İnan’a anlattığına göre.

Andın ilk şekli, 1933 yılında aşağıdaki gibidir.

Türküm, doğruyum, çalışkanım.

Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Andın öğrencilerin her gün derse başlarken söylenmesine ilişkin Talim Terbiye Kurulu kararı, 18 Mayıs 1933 tarihlidir ve 1749/42 sayılı genelgesiyle resmiyet kazanmıştır.
And, 1972 yılında değiştirilir ve aşağıdaki şeklini alır.

Türküm, doğruyum, çalışkanım.

Yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, canımdan çok sevmektir.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Ey bu günümüzü sağlayan Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç

durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Ne mutlu Türküm diyene!

1997 yılında bir kez daha değiştirilir and.

Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.

Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm diyene!

şeklini alan and, son çıkarılan „demokratikleşme paketi”yle de ortadan kaldırılır.

Andımız’ın kaldırılması tartışması sürerken, internette yeni bir “and” paylaşılmaya başlandı son 1994 yılında Alparslan Kuytul tarafından kurulan ve amacını; “Hakiki imana ulaşmış, ibadete âşık,

ahlak sahibi ve Allah (cc)’ın yeryüzünde hâkimiyeti için meşru yollarla mücadele eden, hayırlı işlerde topluma öncülük yapacak öncü bir nesil hazırlamaktır” diye belirten Furkan Vakfı’nın andının sözleri şöyle:

“Rabbim Allah, rehberim Kur-an, örneğim Resulullah’tır.

Davam, insanı kulla kulluktan kurtarmak, yalnız Allah’a kul yapmaktır.

Hedefim, ümmeti uyandırmak, İslam medeniyetini kurmaktır.

İzzeti imanda, kuvveti cemaatte, rahmeti itaatte gören, öncü nesil olmaktır.

Hareket esaslarım, rabbanilik, iİlmilik, şumullülüktür.

Vazifem, daima okumak, yaşamak, anlatmak, görevlerimi fedakârca yapmaktır.

Ey rabbim, davama, davamın büyüklerine, ve kardeşlerime sadık kalacağıma, tüm müminleri kardeşim olarak göreceğime, davamı, şahsi arzularımın önünde tutacağıma, tüm dünyanın hâkimiyetini sağlayıp, İslam medeniyeti kuruncaya kadar, mücadeleden ayrılmayacağıma söz veririm.

Hayatım İslam’a fedadır.

İstikbal İslam’ındır.”

Bu andın, her sabah okulların önlerinde, dindar ve kindar gençlerimizce, hep bir ağızdan, yeri göğü inletircesine söyleneceği günler, kim bilir, belki yarından da yakındır.

Bekleyip görelim mi?

Efendim! Ne dediniz? Duyamadım?

„Hayır!” mı?

Ne yapalım o zaman?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.