0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Komutanın emri ile 575 ÇİFT çarık dağıtıldı. Sonra acele ile çarıklar tekrar toplatıldı.420 çift çarık sandıklara dolduruldu.

155 çift çarık, gündüz yakılan ateşin kalan közünde ısıtılıp veya öylesine yenmişti gece yarısı. At arabasının deri koşumlarını ısıtıp yedik diye, halattan koşumlar yapıldı “diye devam etti sözlerine yaşlı gazi.

İşte 29 Ekim 1923 böyle bir emeğin neticesidir. Torunları gün görsün diye gece karanlığında çarık kemirerek, aç ölenlerin eseridir Cumhuriyet.

Yokluk içinde ülkeyi kurtaranların vatanıdır bu topraklar.

Hepsinden geçtim, yokluk içinde ülkesini kurtarmak için ölüme gidenleri, devletin parasını yiyip geviş getirerek eleştirenler zoruma gidiyor. Diyanet bile anmıyor Mustafa Kemal’i bu memlekette.

Birde bir model siyasetçiler türedi;

Askere gitmez, şehitliği över.

Adalet bilmez, Haktan bahseder.

Çatlayıncaya kadar yer, “Peygamber sofradan doymadan kalkardı “der.

Bu ülke, dört tane yobazın duası ile kurtulmadı. Bu ülke açlıktan çarığını yiyenler, bir tas hoşafla gün geçirenler sayesinde kurtuldu. Bu vatan, mermisi yok diye süngü takan ve onu da bulamazsa, “MERMİ DİYE CANINI DÜŞMANA ATANLAR “tarafından kurtarıldı.

Şimdi cumhuriyet ağacının meyvesinden beslenip, yobaz zihniyetle konuşanların dönemidir. Bu ülkeyi kurtaran Başta Atatürk olmak üzere, bütün canını veya sağlığını kaybedenleri saygıyla anıyorum.

Memleketin bu halini gördükçe, “Keşke Yunan kazansaydı “diyenlerin aldığı alkışı duydukça, Fesliyi ziyaret eden diyanet başkanını aklıma getirdikçe, ayakkabımı yiyesim geliyor sinirden!

Açlıktan çarığını yiyenlerin sayesinde, sinirden ayakkabıyı kemirmek … Nerdeeennn nereye!