GENÇLERİN GÖREV VE SORUMLULUĞU!

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Sağcı, solcu, liberal, İslamcı, cemaatçi, tarikatçı, alevi, sünni, liberal, sosyal demokrat, demokrat, sosyalist, Atatürkçü, Kemalist genç tanımı yapılıyor.

Oysa; hangi siyasi görüşte, etnik ve dini kimlikte olursa olsun, Vatansever Türkiyeci gençlik ile işbirlikçi devşirilmiş gençlik ayrımına doğru ayrışma yaşanıyor. Din, ideoloji, parti önemsizleşmektedir.

Gençlik önümüzdeki süreçte çok önemli misyonlar yüklenecektir. Türkiye’nin kaderini belirleme noktasında çok ciddi sorumluluklar üstlenecektir.

Partilerin içinde ortaya çıkabilecek yapısal değişiklikler, eğer tabanın büyük çoğunluğunun eğilimleri yönünde gelişirse, ülke bu değişimden çok büyük yararlar elde edebilecektir.

İçinde yaşanılan süreçte tespit edilmesi gereken en önemli nokta, halka dönük yapılan söylemlerin içeriği konusunda, hızlı bir bilinçlenme süreci yaşanmaktadır.

Bağımsızlıkçı vatanseverlik şuuru, hamasi siyaset nutukların yarattığı heyecan fırtınasını geride bırakmış ve ulusal çıkarlarımızın savunulması noktasına doğru yönlenmiştir…

Günümüzdeki genç artık, gerçek milliyetçiliğin, milli olanla gayrı-milli olanın ayrımına varma ve yürütülecek politikaların bu ayrım noktasından başlaması gerektiğini anlama noktasına gelmiş bulunmaktadır.

Vatanseverlik, milletin çıkarlarını savunmaktır!
Peki, kime karşı savunmaktır?
Tabii ki, milletin çıkarları ile çelişen menfaat sahiplerine karşı savunmaktır…

Kimdir bu kişiler, zümreler, sınıflar ya da devletler?
İşte bu tespit; çok iyi, çok doğru ve çok titiz bir biçimde yapılmalıdır…
Dostun ve düşmanın birbirinden ayrılarak, kesin bir biçimde belirlenebilmesi için bu tespitin çok iyi, çok doğru ve çok titiz bir biçimde yapılması birinci koşuldur.

Milli/ulusal düşüncenin, kuru bir gürültüden keskin bir bilince yükseltilmesi Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisidir.

Çünkü o zaman, ulusal çıkarların savunulması noktasında saf tutan gençlik enerjisinin ülke yararına yönlendirilebilmesi mümkün olabilecek ve Mustafa Kemal Atatürk’ün anlamlı emaneti, bilinçli ellere kavuşabilecektir.

Vatanseverliği, milli bilinç olarak; yani milli değerlerimizin, gayrı-milli güçlere karşı savunulması olarak anlamaya başladığımız gün, sorunu büyük ölçüde çözmüş olacağız…

Bölünmeden, birbirimize düşmeden ve dostu düşmanı birbirinden ayırt etme yeteneğimizi geliştirerek milli cepheyi oluşturacak, milletin safında, gayrı-milli güçlere karşı, her zamankinden daha büyük, daha geniş, daha bilinçli ve kalabalık kitleler olarak mücadelemizi geliştirebileceğiz.

Sözünü ettiğimiz nedenlerle içinde yaşanılan süreçte, özellikle Türk gençliği, emperyalizme karşı verilecek milli mücadelede çok önemli bir rol üstlenmek sorumluluğu ile baş başadır…

Yıllar yılı, çeşitli provokasyonlarla birbirine düşürülen gençler, gittikçe ağırlaşan şartlar karşısında akıllarını başlarına toplamak zorundadırlar.

Gün, ülkenin bölünmez bütünlüğünün, Cumhuriyet değerlerinin, sosyal hukuk devletinin ve demokrasimizin, gayrı milli yapılanmalar karşısında savunulması günüdür.

Dış güçler devşirdikleri işbirlikçilerle, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını ele geçirmiş, medyanın önemli kalelerini zapt etmiş, yargıyı yıpratmış ve gözünü güvenlik birimlerine kadar çevirebilmiştir…

Ancak içinde yaşanılan güç koşullar, herkesin, her kesimden halkın gözlerinin daha da çabuk açılmasına neden olmuştur… Ve olmaktadır!

Yapılacak iş, birleşmektir. Artık Kemalist, sağcı, solcu, liberal, sosyal demokrat, İslamcı, ülkücü yok. Ya ne var? Türk Milleti’nin varlığını ve bekasını düşünmek var. Gençlik bunda birleşmelidir.

Türk Milleti’nin maddi ve manevi değerlerini, ulusun çıkarlarını ve sosyal hukuk devletini savunma çizgisinde birleşmek… Ve saf tutmak gerekmektedir.
Ve bu gereklilik, yaşadığımız koşullarda, asla ertelenemeyecek en acil zarurettir.

Günün Sözü: Kim olduğunu ne yapacağını bilirsen, amacına ulaşırsın.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.