*** Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun

*** Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun

ABONE OL
00:02 - 16/06/2019 00:02
*** Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

 

Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, 29 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’de ilan ettiği Ulusal Cumhuriyet Bayramı, kuruluşunun 85. yılında Berlin’de de törenle kutlandı.

cumbaybyres-z.jpg

 

Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet tarafından, Başkentin büyük otellerinden olan ‘Ritz Hotel’de düzenlenen kutlama töreni görkemli oldu.

 

Cumhuriyet Bayramı kutlama davetine politika ve işdünyasının yanısıra, çok sayıda yabancı ülke temsilcileri de katıldı. Aralarında çok sayıda vatandaşların yanı sıra ünlü Alman politikacı ve Ernst Reuter ‘in oğlu Edzard Reuter’in de bulunduğu davetlileri, saat 18.30’da itiaberen salonun kapısında bizzat karşılayan Büyükelçi Ahmet Acet, yaptığı kısa açıklamada, Almanya’da yaşayan Türklerin Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.

 

Büyükelçi Acet, günün önemine değinerek, “85 yıldan bu yana Cumhuriyetin korunması ve yüceltilmesi yolunda kararlılıkla yürüyen nesiller sayesinde çağdaş Türkiye, 21.Yüzyılda dünyadaki saygın yerini almıştır. Cumhuriyet Bayramı gibi önemli günlerde, bizim bu düzeylere gelmemizde tarihi rol oynayan Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ü ve onunla beraber fedakarca emek veren kahramanları milletçe sonsuz minnet ve rahmetle anıyoruz” dedi. Kutlama,davetlilere sunulan ikramlarla geç saate kadar süren sohbetlerle sona erdi. ha-ber.com 

 

 

 

 

cumbaybyres-b.jpg

 

Bazı Türk kuruluşların Cumhuriyet Bayramı mesajları şöyle:

Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu

Bu 29 Ekim’de bir kez daha Türkiye’nin bu büyük kazanımının gururunu yaşıyoruz. 1923 yılındaki dünya ve Avrupa siyasal coğrafyasında yıkılan bir imparatorluğun kalıntılarında kurulan Cumhuriyet ve Parlamento, vatandaşlara kulluktan özgür yurttaşlığa geçişin temelini atmıştır. Bu Bağımsızlık Savaşını veren öncü insanların büyük öngörüsünü kanıtlıyor. Türkiye’de Cumhuriyetin ilan edilişini 85. yılında büyük bir coşkuyla kutluyoruz. HDF olarak başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyeti kuran ve yaşatanları saygı ve rahmetle anıyoruz.

Kahraman bir halkın gerçekleştirdiği bağımsızlık savaşının ardından kurulan Cumhuriyet, çağdaşlaşma ve aydınlanma yolunda büyük dönüşümleri de birlikte getirdi. Cumhuriyet ve laiklik Türkiye’nin eşit ve özgür yurttaşlarının önünü açtı. Bu atılımlar Türkiye’de toplumsal gelişmenin ve demokrasinin önünü açtı. Kadınlara yasa önünde eşitliği sağladı. O dönemin siyasal dengelerine ve bugün Türkiye’nin yer aldığı coğrafyaya bakıldığı zaman yapılan bu atılımın gerçek boyutları gözükür.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen süre demokrasi, laik ve sosyal hukuk devleti mücadelesinin de tarihidir. Atatürk devrimlerinin tüm kazanımlarına sahip çıkan sosyal demokrat HDF Türkiye’de demokratik-laik düzeni, hukuk devletini bundan sonra da ödünsüz savunacağız.

Çağdaş Türkiye’nin her türlü inanç ve kökenden yurttaşları her koşulda laik ve demokratik Cumhuriyeti, hukuk devletini koruyacak ve yaşatacaktır.

Çağdaş Türkiye’nin yurttaşları “yurtta barış, evrende barış” ilkesini ödünsüz yaşatacak, son dönemdeki terör saldırılarına rağmen birlik ve bütünlüğünden, kardeşlikten, özgürlükten ve eşitlikten hiç bir zaman ödün vermeyeceklerdir.

Çağdaş Türkiye’nin yurttaşları ayrımcılığa, ırkçılığa, etnik milliyetçiliğe hiç bir biçimde geçit vermeyeceklerdir.

Çağdaş Türkiye’nin yurttaşları her yerde demokrasi, herkese insan hakları, herkese insanca yaşam hedefini mutlaka gerçekleştireceklerdir.

HDF – Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu olarak tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ve Türkiye’ye gönül bağı olanların Cumhuriyet Bayramını ve Cumhuriyet’in 85. kuruluş yıldönümünü en içten dileklerle kutluyoruz.

Ahmet İyidirli
HDF Genel Başkanı

 cumbaybyres-e.jpg

Türk Sosyal Demokratlar Derneği Berlin

 Değerli Dostlar,
Cumhuriyetimiz 29 Ekim 1923 günü 1921 Anayasası´nda gereken değişiklik kabul edilerek kuruldu.


Türkiye Cumhuriyeti ‘mesut, muvaffak ve muzaffer’ olacaktır sözleri ile Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Kemal Atatürk, yenilginin, bozgunun kapkara ortamından, zaferin ve kurtuluşun parlak güneşine çevirdiği bu hazin süreçte, her zaman güvendiği Türk Ulusunun, yine bu içinde bulunduğu karanlığa, bozguna, vurguna dur diyerek, tüm olumsuz koşullara rağmen, yüreğinin bir köşesinde sakladığı direnme gücünü, var olması için harekete geçireceğinden hiç şüphe duymuyoruz.

Ulus diyoruz çünkü, Cemaat kültüründe, kutsal olan sistem, bütün yaşamı denetleyen ve egemenliği altına alan bir sistemdir.

Düşünme gücü dediğimiz, eleştirme, tartışma, soru sorma, sorulara yanıt arama, herşeyi irdeleme gibi zihinsel işlemler, cemaat kültüründe işlevini yitirmek zorundadır.

Duygular, sevme-nefret etme, yakın durma-uzaklaşma, birlikte olma-reddetme, yüceltme-alçaltma, saygı duyma-aşağılama, hatta yaşatma-öldürme gibi yaşamsal kavramlar cemaat dogmaları tarafından yönetilir ve yönlendirilir.

Eğitim, sağlık, beslenme, temizlenme, hukuk, kentleşme, ulaşım, iletişim, kültür, eğlence gibi gündelik yaşam biçimlerinin hepsi de cemaat kültürünün, öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle öneriler türeten anlayış şekli tarafından belirlenir ve biçimlendirilir.

Ayrımcı bir kültür şekli olduğu şüphe götürmeyen cemaat kültürüne karşı, ivedilikle ‘bütünleştirici bir kültür’ şekli olan ulus kültürünü, toplumumuza bıkmadan, usanmadan anlatmak, içinde bulunduğumuz kötü gidişatın en önemli çözüm yollarından birisidir.

Anayasamızın 2. Maddesi, hani değiştirilemez veya değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan maddesi; ‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’, ne yazık ki, değiştirilmesi direk olarak teklif edilmemekte, fakat üstü kapalı bir şekilde yok edilmeye çalışılmaktadır.

Genel olarak halkın ekonomik, kültürel ve eğitim haklarını üst düzeye getirebilecek önlemler bütünlüğünün gerçekleşmesini sağlayamamak, yurttaşların özgür birey olmasını güçlendirecek, kültürel düzeyini yükseltecek, eleştirel akla sahip olmasının koşullarını sağlayacak, en önemlisi de bir varlık sorunu olan, ekonomik özgürlük, yani çalışabilme hak ve özgürlüğünü, insanca yaşamın dünya ortalaması düzeyinde gerçekleşmesi gereken bir hedef olan, ekonomik bağımsızlığını, sebepleri belli olan olumsuzluklardan dolayı sağlayamamış olmak, bizlerin en büyük üzüntüsüdür.

85 yıl önce, günümüzün şu kötü durumundan daha zor koşullarda, bizlerin geleceği için, olağanüstü bir güç ve çaba sarfederek kurulan Cumhuriyetimizi, bu içerikte bir yazıyla anıyor ve kutlamaya çalışıyor olmaktan, biz TSD Yönetim Kurulu olarak hem üzüntü duyuyor, hem de Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına karşı, kendimizi boçlu hissediyoruz.
Çözüm için gereken, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa kararlılıkla adım atmaktır.
Dostlar, bize bırakılan mirası, kötü kullananların elinden alacak coşku, sevgi birlikteliği, ulus olmak zorunluluğu, yüreğimizin bir köşesinde hala saklı.

Tek yapacağımız onu harekete geçirmek.

Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.

TSD Berlin
Yönetim Kurulu

cumbaybyres-c.jpg

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.