SÖZÜNÜ TUTACAK MI?

SÖZÜNÜ TUTACAK MI?
3

BEĞENDİM

ABONE OL

Seçimden bir hafta kadar önce adaylardan biri çıktı karşıma, tokalaştık, hâl hatır soruştuk…

Başladığı saymaya: Gençler için şunu yapacağız, bunu yapacağız, şöyle yapacağız…

Güldüm gözlerinin içine bakarak; “Gözleriniz mi iyi görmüyor, ben çok genç mi görünüyorum?” dedim, şaşırdı…

“Gözlerim iyi görüyor, siz de yaşlı değil, gençsiniz halâ ama neden sordunuz?” dedi.

Teşekkür ederim ama şimdiden yalana başlamayın lütfen. Sizin yaşınızda oğlum var benim. Gençler için de bir şeyler yapın tabii, memnun oluruz lakin bizler için ne yapacaksınız, ondan haber verin. Gençler diyorsunuz, park bahçe diyorsunuz, ilaçlama, aydınlatma diyorsunuz, ulaşım diyorsunuz, yardım diyorsunuz, et, süt, maddi destek ve daha pek çok şey söylüyorsunuz ama yaşlılar için de şunları şunları yapacağız demiyorsunuz!..” dedim. “E tabii onlar için de gerekenleri yapacağız.” dedi.
Etrafı zaten kalabalıktı, iyice kalabalıklaştı, araya girenler, el uzatıp başarı dileyenler de oldu… O karmaşada, “Neleri gerekli görüyorsunuz?” diye soramadım. Dolayısıyla nelerin gerekli olduğunu da söyleyemedim.

Öncelikle herkes gibi benim de tüm adaylardan olduğu gibi, sizden de beklentim asla yalan söylemeyin, yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin, yemeyin ve yedirmeyin. Göstermelik işler değil, halkın ve ilçenin gerçek ihtiyaçlarını öncel tutarak hizmet edin…

Daha söyleyeceğim pek çok şey, pek çok önerim var ama şimdilik bugüne dek kimsenin dikkate almadığı beklentimi söyleyeyim sadece.

Pek çok büyük şehir de, ilçe belediyeleri de yapıyor bunu. Öykü yarışmaları, roman, şiir yarışmaları düzenliyor, 3-5 bin lira da ödül koyuyorlar. Ödül ve miktarı önemli değil ama 40 bin lira ödül veren bile var.

Bizim belediyemizden de bekliyorum bunu. Lütfen bunu da programınıza alın.” dedim. Yanındaki gence döndü, “Not al, öykü yarışması… Yok ne diyelim, öykü mü, şiir mi, roman mı, hangisi?” diye bana sordu. “Zaman zaman tek tek de olabilir, hepsi birlikte de olabilir ama siz notunuzu edebiyat yarışması olarak alın.” dedim. Teşekkür etti…

Bakın bunu özellikle takip edeceğim ama biz yaşlıların şu an dile getiremediğim bazı gereksinimlerimizi de seçildikten sonra size ileteceğim. Sizden öncekilere bir türlü iletemedim… Hem büyük şehir, hem de ilçe belediye başkanlarına defalarca gittim ama ya görüştürülmedim ya da yerlerinde değillerdi. Kendilerine iletilmesi ricasında bulundum ama ya iletmediler ya da iletildiği halde oralı olmadılar. Seçilirseniz ki seçileceğinizi umut ve tahmin ediyorum.

Dilerim kapınız hep açık olur, zırt pırt gelecek değilim ama geldiğimde size ulaşabilirim, kapıdan döndürülmem…” dedim.

“Merak etmeyin, kapım her zaman açık olacak, yerimdeysem, mutlaka kabul ederim, yoksam da, yardımcılarıma iletebilirsiniz taleplerinizi ki onlar mutlaka bana ileteceklerdir ve ben mutlaka döneceğim size.” dedi.

“İnşallah o koltuğa oturunca unutmazsınız bu sözünüzü…” deyip başarı ve kolaylık dileyerek ayrıldım…

Seçildi… Bakalım sözünü tutacak mı?

Tutarsa, yine seçeriz. Tutmazsa sırtımızda yumurta küfesi yok, bir dahaki seçimde indirir, bir başkasını seçeriz…

Perihan Reyhan Alkan