01:07 / GÖLGE ETMEYİN!
19 Ağustos 2020 Çarşamba
SOSYAL BELEDİYECİLİK VE HALKÇI YÖNETİM
SEÇİMİN ARDINDAN
ALMANYA’DA IRKÇILIK VE YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTIYOR
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞINDA TÜRKİYE´NİN TAKINMASI GEREKEN TAVIR
İNSAN DÜŞÜNCELERİNİN EFENDİSİDİR!
PAHALILIK İÇİN HÜKÜMETİ PROTESTO ETMELİYİZ!
NewsHastalık yoğunluğu bizden çok uzaklarda olduğundan, kendimizi bir müddet bayağı emniyette hissettik.
Oysa ki başımızın üzerinde dolanıyordu Covid 19 kara bulutları. Birden de çöktü geldi ve bizleri kıskıvrak yakalayıverdi. Almanya hükümeti önce çekimser yaklaştı ülkedeki gelişmelere.
Daha sonra da yardım paketleri ile vatandaşları ve şirketleri destekleyerek bazı önlemler almayı hedefledi. Uygulanan evde kalma zorunluluğu ile kontrol altına almaya çalıştı covid 19’u. Hastaneleri donanımlı hale getirdi ve birçok acil olmayan ameliyatları bile erteledi. Hasta olma riskine karşı önlemleri sıklaştırdı.
Homeoffice diye sıkça duyulan çalışma şekli hayatın şartı oldu birçok sektörde.
İşyerleri çalışanlarını evden çakışmaya teşvik etti. Kısa çalışma uygulamalarında bireylere destek sunuldu.
Bu arada evde kalan yuva ve okul çocukları ailelerin bütün dengesini bozarak, evden çalışma zorunda olan ebeveynleri ve Almanya’da çoğunlukta bulunan ve çocuklarını yalnız başına yetiştirmek zorunda olan anne ve babaların finansal sıkıntıları yanında, ailelerin yaşadığı aile içi şiddet de günden güne arttı. Her gün haber bültenlerinde üzülerek takip ettik gelişmeleri.
Bazı aileler için de sıkıntılı günler, aile içi ilişkilerde fırsatlar yarattı. Aileleri kaynaştırdı ve birbirlerine zaman ayırabilmemin ne kadar önemli olduğunun tekrar ön plana çıkmasına sebep oldu.
Ben payıma bu cebelleşmenin çok gereksiz olduğunu, günün saatin önemini ve yaşanılan her anın tadının çıkarılması gerektiğini bazen de kendini dinleme fırsatının en güzel fırsatlardan biri olduğunun yeniden farkına vardım.
Bakın sadece bir ömür var, bu ömrü de kendin için en güzel şeklinde yaşama şansı verilmiş hepimize. Çok şükür sağlığımız yerinde ve bundan sonra da bilelim ki günü gününde yaşamak var. Gereksiz küçük ayrıntılar ve mükellefiyetçilik dürtüsünü yaşarken de kedimizi unutmayalım.
Covid 19 savaşında savaşındaki kayıplarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına da sabırlar diliyorum.
Sağlıklı kalın ve kurallara uyarak verilen savaşta 1,5 metre sosyal mesafe ile bilinçli ve aynı cephede savaşalım.
Saygılarımla.
Demet Odağ
NewsSevgili okurlarım, bu makaledeki konumuz işgücü kaybı olacak.
İş gücü kaybı deyince ne gelir aklımıza?
Mesleğimizi engeller yüzünden yapamama durumu!
Örneğin bedensel ve ruhsal rahatsızlıklar ve karşılaştığımız kazalar, bize çalışma hayatımızda zorluklar çıkarıyor. Bu sebepten işgücü kaybına uğruyoruz.
İşimizi yapabilmede için karşımıza çıkan engeller nelerdir?
Bunların başında;
İş hastalıkları gelir.
Günümüzde çok yoğun bedensel rahatsızlıklarla karşılaşıyoruz, bu oranın bayanlarda daha fazla olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkıyor. 2016 yılında da isçilerin toplamı 109,2 Milyon gün bedensel rahatsızlıklardan dolayı hastalık iznine çıktılar. Bu sebepten yüzde 16,2 oranında bir artış tespit edildi.
Yapılan araştırmalarda 50 ve 54 yaş grubu çalışanlardan Bayanlardaki oran 10 milyon iken, erkelerdeki oran 6 milyon gün hastalık izini olarak kayıt edildi.
Bütün grupları göz önüne alındığında bayanlardaki oran 2016 yılında 59 Milyon gün iken erkeklerde 38,6 Milyon gün olarak tespit edildi.
Bu sebepten bize sunulan imkanlar çerçevesinde kendimizi veya daha güzel bir deyimle geleceğimizi güven altına almamız gerekiyor.
Genç yaşlarda hepimiz dağları devirecek gücümüz var sanırız; işimizde ve mesleğimizde neler yapacağımızın ve hangi görevleri üstleneceğimizin hayallerini kurarız.
Bu söylediklerimi kızımın sayesinde tekrar bire bir yaşıyorum. Şu an üniversitesinin yanında staj yaptığı şirkette çalışıyor. Her gün işindeki ilerlemeleri heyecanını ve ileriye dönük fikirlerini takip ediyorum.
Ona yapılan yeni teklifle görevindeki pozitif olarak gerçekleşen yenilikteki heyecanını hayranlıkla izliyorum. Yıllarca okuyup güzel bir şekilde bitirdiği üniversitesinin yanında işindeki ilerlemeleri ve gerçekleştirebilmek için Master eğitimi ile başarısını perçinlemek isteği bizi gururlandırıyor.
Hangi anne ve baba bu durumda gururlanmaz ki?
Birde Madalya’nın öteki tarafını düşünmek hiçbir anne ve babanın aklına gelmek istemez veya kendi yaptığımız deneyimler, hastalıklarımız işgücü kaybımız veya çalışamayacak duruma gelip erken emekli olmalarımız ve buna karşı alınabilecek önlemleri göz ardı ediveririz.
Size de tavsiyem, çocuklarımıza 15 yaşından itibaren böyle bir güvenceyi verebilecek, imkanlarımızı bireysel ve herkese özel randevu ile sıcak bir kahve eşliğinde size anlatalım.
Duymuştum ama çok geç çünkü çocuğumun, bu rahatsızlığı çıktı veya artık kabul edilmez geçirdiği kazadan dolayı diye düşünmeden güvenceye sahip olma imkanından yararlanın.
Size bir telefon kadar yakınız! Bizi hemen arayın ve bir randevu alın.
Çünkü erken yaşta çok ucuza sağlanacak güvence, sadece sağlıklı iken bu kadar uygun ve kolay sağlanabiliyor unutmayın.
Siz de hemen bir randevu alın ve sormak istediklerinizi uzmanlarımıza danışın.
Sevgilerle
Demet Odağ
Kundenbetreuerin
Versicherungsfachfrau (IHK)
LVM-Versicherungsagentur
Whats App Nr.: +49 (0)30 66 86 94 36
www.odag.lvm.de
NewsGüzel bir tatili bitirip geldiniz evinize.
İnşallah her şey bıraktığınız gibi yerinde duruyordur, tekrar kavuştuğunuzda güzel yuvanıza.
Bu sayımızda size kısaca önemini birçoğumuzun takdir ettiği; inşallah hiç devreye geçme mecburiyeti olmadan bizlere yardım ellerini uzatan talihsizliklerle karşılaşmayız. Ayrıca birçok vatandaşımızın da hep söylediği gibi “Yıllardır ödüyoruz, hiç faydasını görmedik!” diyerek bazen de önemini göz ardı ederek bu kötü gün dostumuzu evimize davet eder gibiyiz.
Oysa “Hausratversicherung” “Ev Sigortası” bizi (Feuer, Leitungswasser, Einbruch Diebstahl, Vandalismus und Sturm, Hagel) Yangın, Su borusu patlaması ve su kaçağı, hırsızlık, fırtına ve dolu yüzünden evimizdeki eşyalarımıza verilebilecek hasarları sigortalıyoruz bu sigorta ile.
Böyle bir can sıkıcı durumla karşılaşmak istemeyiz hiçbirimiz herhalde.
Ama diyelim ki, yukarıda saydığımız olaylardan biri başımıza geldi. Hem de siz izindeyken; bu durumda sizin ve ailenizin izninizi yarıda kesip geri dönmemiz gerekiyor. Biz bu durumda sizin plansız uçuşunuzun masraflarını size geri ödüyoruz. Yeni bir bilet alma veya bilet tarihi değişikliğinden oluşabilecek masraflarınız Fatura karşılığı size geri ödüyoruz.
Örneğin;
-Yangından hasar gören eşyalarınız;
-Su borusunun patlaması sonucu zarar gören ev eşyalarınız;
-Hırsızlık, sonucu çalınan veya tahribat gören eşyalarınız;
ve
-Fırtına ve dolunun verebileceği hasarlar;
Maalesef bu kadar çabuk söyleniveren;
Ben bu konuda müşterilerimle hemfikir değilim. Çünkü eğer benim bugüne kadar başıma bir şey gelmediyse, gelebileceğinin korkusuyla her zaman yaşamak istemem.
Böyle sevimsiz olaylarla karşılaştığınızda da her zaman sizin işlerinizle ilgilenip, kolaylaştıracak ve yol gösterecek bir danışmanınızın olmasını tavsiye ederim.
Çünkü bizler iyi gününüzde verdiğiniz kararlar sayesinde, kötü gününüzde kötü gün dostu olarak, yardım ellerimizi size uzatıyoruz.
Size tavsiyem evinizi metrekare başına önerilen ücret üzerinden sigortalamanızdır. Bu şekilde evinizin değeri tesbit edilen değer üzerinden (Versicherungssumme) yeni değeri üzerinden sigortalanır.
Yeni değer deyince, ben hasara maruz kalan eşyalarınızı bugün alışverişe çıkıp, almaya kalkınca yapacağınız harcama göz önüne alınarak hesaplanır.
Bu şekilde sigortalanan bir ev herhangi bir hasar esnasında gereksiz soruları cevaplama durumunda bırakmaz. Sigortada birkaç yılda bir olası aylık aidatların artışı (ca. %3) ile sizin Sigorta değerinizi hayat standartlarına eşitler, enflasyona uygun değer artışı sağlanır.
Bunun yanında kendimize ve evimize aldığımız eşyalar hiç azalmaz, bu sebepten de oluşan değer artışı sigorta değeriyle eşleştirilir.
Ben sizlere kazasız ve hasarsız güzel günler diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Demet Odağ
Kundenbetreuerin
Versicherungsfachfrau (IHK)
LVM-Versicherungsagentur
Whats App Nr.: +49 (0)30 66 86 94 36
www.odag.lvm.de
NewsSorumluluk sigortası diye bilinen sigorta (Existenzschutz)geçim koruma adıyla tanımlanır.
Çünkü günlük hayatta başımıza gelebilecek ufak tefek kazalarda üçüncü şahıslara verdiğimiz zararı kendi imkanlarımızla ödeyebilir veya tedarik edebiliriz.
Bunları birkaç örnekle şekillendirdiğimizde karşımıza çıkagelen ve en çok rastlanan; çocuklarımızın günlük hayatta karşılaştıkları meselelerdir,
Bisikletle düşerek veya geçerken çarpma sonucu bir araca verilen hasarlar,
Okul veya bulundukları kurumlarda istenilmeden demirbaşlara verilebilecek hasarlar,
Topla oynarken, istenmeden kırılan camlar,
Ve benzerleri derken, geçen gün müşterimin çocuğunun başına gelen olayı bahsetmeden geçemeyeceğim;
Çocuk bir Kiosk’tan içecek alırken şişeyi elinden düşürüp, buzdolabının camını patlatmış.
Hasar: 350€ değerinde dükkân sahibi camın değişmesini istiyor. Bu konuda biz devreye girip dükkân sahibinin hasarını ödedik ve bu şekilde müşterimiz de ek bir ödeme yapmadan çocuğunun verdiği zarar sigorta aracılığı ile kapatıldı.
Bu örnekte, küçük ama herkesin başına gelebilecek olaylardan birini anlattım.
Yine gerçek hayattan karşımıza çıkması olağan başka bir olayda, bebeği ile karşıdan karşıya geçerken, bebek arabasının, bisiklet yolunda takılı kalınca, gelen bisikletlinin, özverili davranıp bebeğe bir şey olmasın derken, yere düşmesinden oluşan, işgücü kaybını ve acı parasını da yine Sigorta üzerinden ödenerek, bu durumda oluşabilecek büyük zarar (çünkü insan sağlığı söz konusu) olduğundan, bu konu müşterimizin sıkıntısı olmadan çözümlendi.
Buna benzer binbir örnek verilebilir bu sigortanın görevini daha anlaşılır şekle getirmek için.
Benim size tavsiyem, küçük bir dikkatsizlikten oluşabilecek, sorumluluklarımızı bu sigortanın yardımı ile
Kendi sorumluluğumuzdan çıkarabiliriz.
Saygılarımla
Demet Odağ
NewsSevgili okurlarım, bu yazımda sizlerle hayallerimizi paylaşmak istiyorum.
Hepimizin hayali olan, hatta eski zamanlara dönersek annelerimizin hayallerinden bahsetmek istiyorum.
Annemi şöyle hayallerinden bahsederken canlandırıyorum gözümün önünde:
Bütün genç kızların hayali olan, evlenince sahip olmak istedikleri
“pembe boyalı, yeşil tahta panjurlu ev”
Benim de olsun dediği kulağımda çınlıyor. Hep düşünürdüm o anlatırken neden ev pembe boyalı ve panjurlar da yeşil diye; anneciğim böylece kendini çiçek bahçesinde hissedeceğini söylerdi.
Buna benzemez ne hayaller hangi anneler, teyzeler, halalar kurup, hayatında mutlu bir yuvayı yuva yapan evin hayalini görmüştür ve bunlardan bahsetmişlerdir. Hatta Türk film dünyasında da bunlar tema edilmiştir.
Günümüzde bu hayal bir başka boyutta olsa da her kişi için çok önemli ve varoluş dürtülerinin başında olan, nefes almak, yemek yemek ve uyumanın ardından takip eden dürtü: huzur içinde yaşayacak bir konut geliyor.
Bu konu hayatımızda yasam standartlarının değişmesi ve gündemde çok konuşulan ve ayrıca konuşulması haricinde yaşanan gerçek bir kira artısı ve bununla ortaya çıkan geçim sıkıntısı.
Bu konuda bizler neler yapabiliriz? Tabii ki ay ve ay içinde yaşadığımız konutun kirasını ödeyerek ev sahibimizi daha da zengin edebiliriz ama bu gidişe bir son deyip, kendimizin konutunu da kira gibi ödeyerek sahip olup hayallerimizi gerçekleştirebiliriz.
Tabii ki soracaksınız şimdi bu konuda her şeyi biz yapıyorsak sizin rolünüz nedir diye?
Eğer böyle bir düşünceniz var ise Uzman çözümleri gelin beraber görüşelim ve en iyi imkânları sunarak, sizin hayallerinizi gerçekleştirelim!
Biz bu konuda sizi elinizden tutup yol göstermenin haricinde konut finansmanınızı uzman ekibimizin kendi eline alıp, sahsa özel çözümlerle yolunuzda size eşlik ederek işlemlerinizi kolaylaştırıyor ve kendi yuvanızın anahtarlarını elinize almanız için imkanlar yaratıyoruz.
Bu işlemler için sizin ve esinizin veya Finansmanın hangi şahıslar için gerçekleştireceği göz önüne alınıp, gerekli evrakların bir araya getirilmesi ve bir gelir gider hesabi dahilinde Konut finansmanının nasıl olabileceği kesinleştirilir.
Finansmanı yapılacak konut eğer hala inşa evresinde ise, uzmanlarımız bitirilen bölüm çalışmaları dahilinde gelen faturaları kısım kısım ödeyerek, sizin bilginiz dahilinde işlemleri tek elden tamamlar.
Eğer konut bitmiş ise, Tapuya kayıt ile ev/daire bedelinin tamamı ödenir ve hayallerimizi süsleyen konutumuza kavuşuruz.
Bunun haricinde başlamış olan kredilerimize faiz sabitliği bitiş tarihinden itibaren yeniden kredi teklifi alınıp, yıllar önce yüksek faizlerle yapılan sözleşmeleri, daha uygun faizle yeni Kredi alarak (Umfinanzierung/re finansman) yapabilir. Bu konuda siz on yıllık faiz sabitliğinin bitimini beklemeden. Günümüzün düşük faiz fırsatlarından yararlanmak için bu sürenin dolmasına 36 ay kala üç yıl sonra başlayacak kredinin faizlerini sabitleyebiliriz.
Çoğu zaman bu şekilde daha az faiz ödemelerinden dolay, ödemeleri ayni tutarak ana Kredi miktarını daha çabuk bitirip borcumuzdan kurtulabiliriz.
Bu ve benzer konuları uzmanlarımızla yapılacak kişisel randevularda danışıp, size uygun kişisel çözümü bulalım.
Çünkü her kişinin bireysel farklılıkları, kişisel çözüm gerektiriyor.
Hadi bakalım hepiniz hayallerinizi süsleyen eve kavuşmak için, size uygun konutu bulup, Uzman Versicherungsagentur ile konut finansmanı için sizin kişisel çözümünüzü görüşün.
Sevgilerle
Demet Odağ
Kundenbetreuerin
Versicherungsfachfrau (IHK)
LVM-Versicherungsagentur
Whats App Nr.: +49 (0)30 66 86 94 36
www.odag.lvm.de