”Burası Westdeutscher Rundfunk Köln Radyosu. Almanya Radyoları’nın günlük Türkçe yayınına başlıyoruz.”Her Akşam saat 18.30 da bu cümlelerle yayına başlayan ve 1964 yılı Kasım ayından beri Almanya’da göçmen Türklerin “gözü”, “kulağı” ve “sesi” olmaya gayret gösteren ‘’Köln Radyosu’’ şu günlerde 50. yaş gününü kutluyor.
22 yıldan beri spor muhabiri olarak çalıştığım Köln Radyosu’nun doğum gününü bende Türkiye’de bulunmam dolaysıyla ha-ber .com aracılığı ile kutluyorum.
Köln Radyosu ile bundan tam otuz yıl önce 1984’de Münih’te kaldığım öğrenci yurdundaki odamda bir akşam küçük radyomu karıştırırken tesadüfen bulduğum yayınını dinleyerek tanıştım. Ve ben o günden sonra akşamları koyu bir Köln Radyosu dinleyicisi oldum.
1991 yılı Ağustos ayında yüksek öğrenimimi tamamlamak üzere Köln’e geldiğimde, ilk işim spor muhabiri olarak çalışmak istediğim Köln Radyosu’na koşmak oldu. Dileğimi o zamanlar Köln Radyosu Müdürü olan Yüksel Pazarkaya’ya ilettim. Kendisi bu isteğime sıcak baktığını ancak önce radyoda staj görmem ve ardından da bir kaç deneme programı yapmam gerektiğini bana söyledi. Bir aylık stajın ardından Kasım 1992’de ilk spor röportajımı yapıp, redaksiyona teslim ettim. O röportajı yenileri izledi ve ben geride kalan 22 yıl içerisinde spor muhabiri olarak güreşten golfe kadar sporun değişik branşlarında 600’ün üzerinde haber ve röportajlar yaptım. O yıllarda merhum Turhan Dikkaya, Ergün Gülen,Yüksel Pazarkaya ve Ulya Üçer gibi değerli insanlarla beraber çalışma fırsatı bulduğum için çok mutluyum.
Özellikle 1964-1900 yılları arasında Almanya ile anavatan arasında “köprü” vazifesi gören Köln Radyosu, Almanya’da yaşayan göçmen Türklerin anavatanda olup-bitenler hakkında bilgi edindikleri ve severek dinledikleri tek haber kaynağıydı.Köln Radyosu’nu evlerinde ve iş yerlerinde her akşam düzenli olarak dinleyen 1. kuşak göçmenler radyonun en vefalı dinleyicileriydiler.
1990′ lı yıllardan itibaren Türk TV kanallarının uydu aracılığıyla Almanya’da izlenmeye başlanıncaya kadar Ulya Üçer, Yüksel Pazarkaya, Ergun Gülen, Osman Okkan, ve merhum Turhan Dikkaya güzel Türkçeleri ve düzgün diksiyonlarıyla her akşam oturma odalarımıza, arabalarımıza, kahvehanelerimize ve iş yerlerimize konuk oldular. Dünya, Almanya ve Türkiye´deki siyasal, sosyal ve spor arenalarındaki gelişmeleri bizlere aktarmaya çalıştılar.
Onlar geçtiğimiz yıllarda emekli olup, hizmet bayrağını Serpil Eryılmaz, Deniz İncediken, Murat Bayraktar ve Çelik Akpınar’ gibi arkadaşlara devrettiler.
Değişik konular üzerine uzmanlarla yapılan söyleşiler, muhabirlerin kriz bölgelerinden ilettikleri haberler ve dinleyici istekleri, Dün olduğu gibi bugün de Köln Radyosu´nun 40 dakikalık programında yer almaktadır.
Köln Radyosu ile özdeşleşen isimlerden biri de, şüphesiz geçen sene yitirdiğimiz sosyal danışman Fuat Bultan’dı. Salı günlerinin değişmez ismi Fuat Bultan, yayın süresi elverdiği oranda göçmen Türklerin kafalarını kurcalayan ve Alman yetkililere sormakta çekindikleri sosyal ve hukuki konularla ilgili tüm sorularını bıkıp-usanmadan cevaplamaya çalıştı.
50.yayın yılını kutlayan Köln Radyosu’nda şimdi yeni isimler görev yapıyorlar..Yeni kadrosu ve yeni program yapısıyla bilhassa Almanya´da doğup-büyüyen genç kuşak göçmen Türklere de ulaşmaya çalışan Köln Radyosu, aynı zamanda bu genç dinleyicilerin güzel Türkçemizi öğrenmelerine de öncülük etmekte. Bu denli önemli ve saygı değer bir medya kuruluşu olan Köln Radyosu’nda 22 yıl muhabir olarak çalışma olanağı bulduğum için sevinçliyim.
Bir Çin Atasözü der ki: ”Elbisenin en yenisi, dostların ise en eskisi en değerli olanıdır.
Köln Radyosu ve ben eski değil, eskimeyen iki arkadaşız.
Doğum günün kutlu olsun Köln Radyosu
İyi ki, varsın!..
Rıza Almalı
