”SARRAZİN İHRAÇ EDİLİRSE SPD’YE OY VERMEM”

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

”OYUMU HER ZAMAN SPD’YE VERDİM. AMA; EĞER, O, SARRAZİN’İ İHRAÇ EDERSE OYUMU BİR DAHA ASLA ONA VERMEM!”

Biliyorum, başlık biraz uzun oldu. Başlık bir çeviridir. Onu, ”Bild am Sonntag” gazetesinin bu pazar ki sayısının 38. sayfasındaki haberden çevirdim.

Sayfanın adı ”Leser Forum”. Türkçe’si ”okuyucu köşesi”.
Gazete; sayfasında, okuyucu mektuplarının kendilerine Almanya Sosyal demokrat Partisi’nin Sarrazin’i partiden atma denemesinden sonra geldikleri haberini veriyor.
Karl-Heinz Sturm :

”Gabriel, Sarrazin’in Alman halkını korkutmaktan vazgeçmesini istiyor. O’nun buna gereksinim yok ki; o zaten korkuyor. Geçen gün, iki genç kızın yürüdükleri yaya kaldırımın terk ettiklerine tanık oldum. Çünkü iki yabancı yürüdükleri kaldırımı işgal ettiklerinden korkmuşlardı ve bu durum salt 5 000 kişinin yaşadıkları bir köyde yaşanıyordu. Bunu Berlin’dekiler görmezler.”

Soruyorum: Uyum sağlamayanlar kaldırımdaki yabancılar mı, yoksa yabancıların kendileri için tehlike olduğu önyargısı taşıyan bu genç kızlar mıdır? Uyum tek yanlı olursa ne anlamı kalır?

Horst Beuche:
”Gabriel, Sarrazin’i en çabuk yoldan atmak istiyor. O; kendisinin, Merkel’in ve ortaklarının Sarrazinsiz derin uykularda olduklarını çok iyi biliyor. Derin uykusunu sürdürmeyi de geri istiyor.”

Soruyorum: Bu arkadaş konuyu ne kadar anlamıştır sizce?

Horst Mehr:
”Bugüne değin hep SPD’ye oy verdim. Ama o, Sarrazin’i atarsa onu bir daha asla seçmem. Bu kararım kilisedeki ”AMİN” kadar sağlamdır.”

Soruyorum: Bu nasıl bir sosyal demokrat tanrı aşkına? Sen; en iyisi kilisenden dışarıya hiç çıkma ve yaşam boyu aminciliğine devam et!

Alfred Alisat:
”Politikanın elit tabakası, bugüne değin hiçbir konuda Sarrazin olayında olduğu kadar aynı görüşte olmadı. Bugünkü görüş birliğinin kendi nedeni var. Çünkü onlar, tam anlamıyla başarısız uyum politikasının sorumlusudurlar. Dr. Thilo Sarrazin’in bir özelliği onların önüne geçmektedir. O; bizim politika heveslilerimize, karakter örneği göstererek, cumhurbaşkanına kendisini görevden almasını önerdi. Bu öneri, cumhurbaşkanının sırtından ağır bir yükü almıştır.”

Soruyorum: Sapla samanın birbirine karıştırıldıklarının ayrımında mısınız?

Inge Seegmüller:
”Çizginin dışına çıkan ayazda bırakılır. Bu durum bizim küçük kentimizde de kuraldır. ”Evet”çi değilseniz kaybedersiniz. Yağcılık yapmayan hiçbir şey elde edemez. Bu; salt, insanın midesini bulandırıyor.”

Soruyorum: Sarrazin kime ”Evet”çi olmalı, kime yağ çekmeliydi? Öyle yapsaydı bugün elde ettiklerinden daha çoğunu mu elde edecekti?

Werner Müller:
”Bu söyleşi; salt, Bay Gabriel’in gerçeklerden ne denli uzak olduğunu gösteriyor. O; hele, akşamları raylı sisteme otursun da bir kent turu yapsın! En kötü durumda gelecek doğum gününü hastanede kutlayacaktır.”

Soruyorum: Bu ülkenin herhangi bir yerinde yaşayan herhangi bir yabancının yolda karşılaştığı yabancı düşmanı dazlak kafa; ”Hak! Tuuu!” diye balgamını atar ve ona tanımı olanaksız bir iğrenme duygusuyla bakarken kendini o yabancının yerine koyabilir misin? Sen, böyle bir şey yaşadın mı? Mısırlı hamile kadını öldüren de mi yabancıydı?

Michael Schik:
”20 yıl önce SPD’ de idealler ve onlar dışarıya taşıyan, Brandt ve Schmidt gibi insanlar vardı. Bugün ki SPD’nin başındakilerin kafalarındaysa salt, içinde çürüdükleri ve halka satmak istedikleri ideoloji var. ”

Soruyorum: Sosyal demokrasinin ideoloji, yani dünya görüşü ve yaşam ilkesi olduğundan bîhaber bu zavallının kendisine de, ülkesine de bir yararı olur mu?

Winfried Klein:
”Sarrazin; özünde ”multikulti” Yeşiller’le SPD’nin bir bölümünün neden oldukları Göç sorununa el atıyor. Yeşillerin %17 lik oy oranı şizofrenik bir durumdur aslında. Çünkü halkımızın büyük bir bölümü sorunu kimin yarattığının ayrımında bile değildir. Bu nedenle de Bayan Multikulti Roth, kuşkulu bir biçimde geri planda durmaktadır.”

Soruyorum: En büyük sorun; bu kafanın, hâlâ, ülkesinin bir göç ülkesi olduğunu kabul etmemesi değil midir?

Ulrich Schmidt:
”Sarrazin; benim gözümde, partiler diktatörlüğünden başka bir şey olmayan demokrasimizin karnesini veriyor. Politikacılarımızın halk adına ürettiklerini, sağlıklı bir insan anlayışıyla ben yapamam.”

Soruyorum: Sarrazin’in yabancı düşmanlığı halk adına mıdır bu durumda?

Gerhard Sauter:
”İşin aslı, her iki büyük halk partisinin gerçeği kabullenememeleridir. Bunu Bayan Steinbach ve Bay Sarrazin örnekleri kanıtlamışlardır. Bu partiler, bu iki rahatsızlık yaratan politikacıyı kabullenemezlerse seçmenlerini de yitirirler. SPD, zaten seçmen sayısını yarıladı. Bayan Merkel de CDU’yu %30 un altına çekmeyi başaracak sonunda.”

Soruyorum: Bu kafa; Almanya’daki yabancılarla bir arada, barış ve kardeşlik içinde yaşamaya hazır mı?

Eh be Hasan Öğretmen! 33 yıldır bu sorularına yanıt bulamadıysan pes doğrusu!
Pes!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.