ZOR YAZI CUMHURİYET NEREYE?

ABONE OL
17:59 - 01/10/2020 17:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ZOR YAZI CUMHURİYET NEREYE?

Cumhuriyet Gazetesi; adını Mustafa Kemal’den alan, kurtuluş savaşında bağımsızlığın sözcüsü olmuş 1924 yılında Cumhuriyet adıyla kurucusu Nadir Nadi’nin yazısıyla yayın hayatına başlamıştır.

Cumhuriyet Gazetesi, ne hükümetlerin sözcüsü, ne de bir iktidarın tarafı olmuştur.
Sadece bilimin, demokrasinin laik cumhuriyetin savunucusu olarak ilkelerinden ödün vermeyen, bağımsız bir gazetedir. 

Nadir Nadi’den sonra baş yazarlığı üstlenen Yunus Nadi ile çizgisini ödünsüz sürdürmüştür.

Cumhuriyet, çağdaş uygarlığın sözcüsü, Kemalist, cumhuriyetçi, sosyalist bir gazetedir…

12 Mart 1971 ve 12 Eylül darbelerinde görsel medya sadece TRT olarak devlet tekelindeyken, her darbede darbecilerce el konulduğu için denetlenmeden Darbecilerin Sesi olarak görevini sürdürürdü.

Yazılı basın ise manşetlerini, haberlerini, makalelerini baskıya vermeden sıkıyönetim makamlarına gönderilir, oradan gelen emirlerle sakıncalı bulunan bölümler kaldırılır, yerlerine reklam, suya sabuna dokunmayan resimler, haberler konulurdu.

Cumhuriyet Gazetesi tepki olarak sansürlü sayfaları boş beyaz sayfalarla hem protesto eder hem de yasaklara uyuyormuş numarasına yatardı.

Sıkıyönetimin buyruğundaki korkak, çıkarcı gazeteciler bunu anlar muhbirlik görevini yaparlar gazeteyi kapattırırlar, muhalif gazetecileri tutuklarlardı. 

Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal döneminde liberal bir çizgiye çekilmek istenmesine tepki gösteren gazeteciler Cumhuriyet Gazetesinden ayrılmışlardı.

Cumhuriyet okurları bu yönetimi protesto ederek gazeteyi boykot ettiler.

Hasan Cemal gazeteden ayrılmak zorunda kalınca gazete yine kuruluş ilkeleriyle Cumhuriyet Vakfı yönetiminde yayı hayatına devam etmiştir.

Cumhuriyet Gazetesi; İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi, Hikmet Çetinkaya, Ali Sirmen, Ahmet Taner Kışlalı ve diğer kadrolarıyla yollarına ödün vermeden devam etmişlerdir.

Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı düşüncelerinden ödün vermedikleri için katledildiler…

ABD Projesi olarak iktidara getirilen RTE liderliğindeki AKP ve ona lojistik ortak olarak görevlendirilen Fetullah Gülen’in görevi; Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’daki petrollere el koymasına engel olacak Türkiye’yi saf dışı bırakmaktı.

Medya ayağını dinci medya dışında batı yanlısı gibi gösterilen TARAF gazetesiyle kumpasları yürütmeye başladılar.

Genel Yayın yönetmeni olarak cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Altan biraderlerden Ahmet Altan’ı genel yayın yönetmeni olarak atadılar.

Bu projeye engel olacak TSK, aydınlar, Atatürkçüler, ADD, ÇYDD gibi demokratik kitle örgütlerine karşı kumpaslar kurdular.

Mehmet Altan, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Nagehan Alçı, Nuray Mert, Büşra Erdal, Mehmet Metiner, Ali Bulaç, Fehmi Koru, Mümtazer Türköne, Şahin Alpay, Ahmet İnsel, Aydın Engin, Ayşe Hür, Baskın Oran, Cengiz Çandar, Halil Berktay, Halil Ergün, Murat Belge, Oral Çalışlar, Taner Akçam ve daha niceleri Fetullah’ın hazırlattığı Anayasaya kimi gönüllü, kimi Yetemez Ama Evet çiler..

Bunların çoğu Silivri’de tutsak edilen askerlerin. İlhan Selçuk, Türkan Saylan’ın gece yarıları evlerinin basılmasını destekleyen yazılar yazan, onların ölümlerinde payı olan, Cumhuriyet Yazarı Mustafa Balbay’ı hapsettiren kumpasın içinde olanlardır.

Ama bunların bazılarını Cumhuriyet Gazetesinde gazeteci olarak görmeye isyan ediyorum.
Bu kişiler İlhan Selçuk’un, Uğur Mumcu’nun simge olduğu Cumhuriyet gazetesinde olmaları bir hata değil ihanettir.

Günlerdir; yıllarca gerektiğinde birden çok sırf dayanışma olsun diye aldığım Cumhuriyet Gazetesini almaya elim yetmedi.

Aldım geri bıraktım…

Her yaz, geç kalsam da benim için Cumhuriyet Gazetesi ayıran, ertesi gün iki gazeteyi alırken Cumhuriyet okumadan uyumadığım için başka yerden aldığımı söylemezdim.

Ahmet İnsel’in Atatürk ile Erdoğan’ı birlikte değerlendirirken hıncını ‘’İkisi de diktatör!” Demeye getiren yazısını hazmedemezken, TARAF’ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan’a sayfa ayırmak neyin nesi oluyor?
Cumhuriyet’teki birtakım kişiler Hasan Cemal’in yarım bıraktığı görevi mi devraldılar.

Bana demokrasi bahaneleri üretmeyin.

Ben, onların da adil yargılanmalarını elbette savunurum.

Ama Uğur Mumcu’nun, İlhan Selçuk’un düşmanlarına, numaracı cumhuriyetçilere benim gazetemde köşe vermelerine rıza gösteremem.

Silivri’ de intihar edenlere, ölenlere, yıllarını bu kişilerin desteğiyle tutsak geçirenlere saygı bekliyorum.

Okurların sabrını test etmeyin!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.