0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kapitalist devletlerde yaşanan neoliberal düzen laikliğin ve demokrasinin gerilemesini getiriyor ve Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde demokratik gelişim yerine, kendi toplumsal siyasal koşullarında daha da otokratikleşen rejimlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Geçenlerde zamanın Demirperde ülkelerinden Macaristan’da parlamento seçimleri yapıldı. Macaristan açısından demokratik ilerleyişi sağlayacak bir sonuç çıkmadı. Bunun nedeni tek başına Macaristan’ın siyasal-toplumsal yapısına bağlanamaz.

Asıl nedenin kapitalist dünya düzeninin politik sonuçlarının büyük etkisi olduğunu görmek ve düşünmek gerekir. En azından Macaristan’da ciddi bir rejim sapması yaşanmıyor Türkiye’de ki gibi. Neoliberal dünyanın Türkiye üzerindeki siyasal etkisi çok ağır oluyor.

Bu etki taa çok partili dönemin başlangıcına uzanıyor. Avrupa’nın gelişimine ayak uyduramayıp geride kalınca kapitalist dünya için ileri karakol olmaktan kurtulamadık. Hal böyle olunca AKP ile siyasal ilam rejimi siyasal sonuç olarak iktidara oturdu.

Laiklik ve demokrasi kavramları birbirini tamamlayan toplumsal sistemler olduğu kadar, laiklik demokrasi için öncelikli nesnedir, olmazsa olmazdır.

Birçok anti demokratik düşünceler, örgütler, yöneticiler demokrasi söylemini ağızlarından düşürmezken laikliği umursamazlar. Nedeni belli; laikliği umursadıklarında çokça kullandıkları en önemli milliyetçilik ve dincilik akımlarını kullanamaz olacaklar. Bu da onların aslında demokratik olmadıklarının da kanıtıdır. Bir siyasal erk siyasal yapısını ve toplum düzenini herhangi bir ırksal, mezhepsel ve benzeri alt kimlik unsurları üzerinden kuruyor ve siyaset yönünü buna göre belirliyorsa, orada laiklikten ve demokrasiden bahsedilemez, bahsediliyorsa da yalan söyleniyordur; AKP’nin yaptığı gibi.

Siyasal İslam partisi AKP sonuç olarak iktidara geldikten sonra Türkiye’de rejim bunalımı yarattı, gelişmekte olan laikliği ortadan kaldırdı, demokrasi teokrasiye dönüştü. Bu dönüşümler yaşanırken uyguladığı yöntemlerin hiçbiri demokratik değildi.

Başlangıçta seçim yoluyla geldiğini de unuttu, neye mal olursa olsun gitmek istemiyor, ama gidecek. AKP’nin bırakacağı toplumsal, ekonomik, siyasal hasar çok büyük. Eğitim tarikatlara terkedildi. Okullara tarikatlar davet ediliyor, ders verdiriliyor, görüşü alınıyor.

Eğitime başlayan çocuklara ya tarikat yurtlarında doğrudan tarikat eğitimi veriliyor ya da okula tarikatçılar davet edilerek ders verdiriliyor ve yakında tüm okullarda din derslerini tarikatlara verdirmeye başlayacaklar. Taliban’ın Afganistan’da ki eğitim sistemi yavaş yavaş Türkiye’de uygulanmaya başlıyor. Ve bunun en büyük destekçisi Doğu Perinçek ve gençlik örgütü TGB. Hem de utanmadan Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim anlayışını kullanarak yapıyorlar.

AKP, Türkiye’yi laik ve demokratik rotasından çıkardı, nereye götürdüğünün, uyguladığı sistemsizliğin adı konulamıyor ve bu yüzden ucube diyoruz. Muhalefet aklı başında olmak zorunda. AKP’nin yarattığı ucube sisteme ve toplumsal zehirlenmeye Türkiye’nin tahammülü kalmamıştır. İttifak üçe bölünüyor, beşe bölünüyor, bırakın bu kısır döngüleri, Türkiye’yi cumhuriyetin aydınlık rotasına getirin de herkes nefes alsın.

Toplum boğuluyor, nefesi tükenmiş.