ÜLKEMİZDEKİ FUTBOL TARAFTARININ ACİZLİĞİ

ÜLKEMİZDEKİ FUTBOL TARAFTARININ ACİZLİĞİ

ABONE OL
11:38 - 18/03/2024 11:38
ÜLKEMİZDEKİ FUTBOL TARAFTARININ ACİZLİĞİ
3

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Sporda Etik ve Fair-Play davranışını ön gören en önemli kavramlar hiç kuşkusuz; Sporun, bireyin duygu, düşünce, ruhsal yapı ve fiziksel yönünü değiştiren bir olgu, farklı din, ırk, renk, inanış ve düşünüş biçiminde olan insanları ayırmadan aynı çatı altında birlikte yaşayabilmeye yönelten ve hiç kuşkusuz toplumu pozitif etkileme yeteneğine sahip olan sosyal aktivitelerin bütünü, herşeyden daha da önemlisi bireylerin, demokratik bir düşünce olgusunu ön planda tutmalarını sağlayan bir olgu olduğunu biliyoruz!

Üzülerek söylemek isterim ki dün akşam Trabzon kentimizde oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşananları ibretle izledikten sonra doğrusunu isterseniz düşüncelerim ve yazdıklarımla çelişki dolu bir gece yaşadım. Buradan ülkem adına utanç duyduğumu itiraf etmek istiyorum!

Ben yine ısrarla sporun insanın beden ve ruh terbiyesini geliştiren, bireyi psikolojik, sosyolojik ve fiziksel açıdan terbiye eden, kaybetmenin spor olgusu içerisinde hep var olduğu gerçeğini bildiğimiz halde neden bu şiddet? Amacınız nedir diye sormak isterim Tarbzondaki seyircilere?

Ne yazık ki! Spor alanlarında yaşanan bu ve buna benzer şiddet ülkemiz futbolunu maalesef tehdit etmekte ve böyle gidersede altından kalkamıyacağımız daha büyk sorunları getirecektir.

İşin daha acı tarafı, her hafta sonu maçlardan sonra farklı televizyonlarda farklı demeçler veren spor yorumcularının bu taraftar şiddetini bir kenara bırakıp saha içerisindeki sporcuların davranışlarını ön plana çıkarararak taraftarların yaptıklarını doğal bir olaymış gibi göstermeleri ve siddeti adeta onaylamalarıdır. Trabzonspor Fenerbahça maçında bu hafta sonu yaşanan bu olaylar Türk futboluna ve dolayısı ile Türkiye Futbol Federasyonuna kara bir leke olarak kalacaktır.

Buradan tekrar söylüyorum; bu ve buna benzer olayları cezalarla değil sadece ve sadece eğitimle çözebilirsiniz! Bu eğitim en baştan en aşağıya kadar olması ve alınıp-verilmesi gereken bir eğitimdir; Antrenörü, sporcuyu, hakemi, taraftarı, kulüp yöneticisni ve gerekirse federayonu ve hatta Bakanlıklarıda kapsamalıdır.

Bu çözümün yolu hiç kuşkusuz Heryzel Faciasından sonra başlamıştı, UEFA ve Avrupa Konseyinin ortaya koyduğu bildirgeyi iyice okuyup içimize sindirdiğimizde ancak biz bu sorunu çözebiliriz! Bu yol haritasını daha önce defalarca söyledik; öncelikle kulüplerin ve ardından taraftarların hiç zaman kaybedilmeden eğitilmeleri sağlanmalıdır.

Bunu kimin sağlıyacağıda bildirgede çok açık ve nettir; Öncelikle Spor Bakanlığı ardından Futbol federasyonu bu işin sorumlularıdır. Ha bu işin nasıl yapılacağı şayet sorulursa tarafımıza oldukça basittir kısacası reçetesi vardır ve bunu uygulayabilecek yeterli insanımız da mevcuttur!

Saygılarımla

Prof. Dr. Seyhan HASIRCI

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.