0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kemalist, Devrimci, Aydın, Gazeteci Uğur Mumcu…

24 Ocak 1993 yılında katledildi; 28. yılında saygıyla anıyoruz.

Osmanlının çöküş süreciyle birlikte toplumun ileri gelenlerinde başlayan kurtuluş reçeteleri, sistemin ana yapısına yönelik olmayan, reformla tanımlanabilecek fikirlerden öte geçemiyor. Tanzimatçılar, İttihat ve Terakki’ciler ,,Devrim’ sözcüğünden çok uzaktalar. Mustafa Kemal’in İttihat ve Terakki’den ayrılması, örgütün devrimci olamayışındandır. (Enver Paşa ile bu gerçeği daha iyi görüyoruz.)

Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı ile sömürücü güçleri alt etmesi, Kemalist Devrimleri’nin önünü açar ama işlerin kolay olmadığı malum…

Hayal edilemeyecek olmasına karşın Aydınlanma Devrimleri birer birer gerçekleşir. Devrimler kanunlaştıkça, ona olan inanç güçlenip kök salmaya başlar. Ümmet olmaktan kurtulan insanlar, yurttaş olmanın özgüveniyle, akılla geleceğe bakmaya başlar:

MUSTAFA KEMALLER ÇOĞALIYOR!

Devrimlerde yalnız düşünen Mustafa Kemal, devrimlerden sonra hızla artmaya başlar…

Uğur Mumcu’lar, Ahmet Taner Kışlalı’lar, Muammer Aksoy’lar, Bahriye Üçok’lar, Çetin Emeç’ler, Kemal Türkler’ler, Turan Dursun’lar ve birçok aydın, Profesör Akademisyenler…

Hepsi birer Mustafa Kemal olur.

Kemalistler çoğaldıkça korktular, kalleşçe katlettiler. Bitiremiyorlar, bitiremeyecekler.

Uğur Mumcu’lar öldürüldükçe çoğalıyorlar.

Uğur Mumcu:,, Hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış, mutlaka yıkılmıştır. Halka güvenmek gerekiyor. Her kim ki din sömürüsünü kullanır, bir süre yararlı olur belki, ama sonunda mutlaka seçim sandığında yenilgiye uğrar. Halk affetmiyor, din sömürüsünü affetmiyor halk. Bu çok önemli bir olgu, çok önemli bir sonuç, çok önemli bir gerçektir.’’

Osmanlı toplumsal yapısı ümmetçiliğe dayalı, bireylerin biatçı kul sayıldığı din toplumudur. Siyasal İslam’ın Osmanlı’ya sarılması bundandır, geri kalışımız bundandır, çağdışına sürüklenişimiz bundandır. İnsanlık ileriye giderken, ileriyi geride aramak siyasal İslam’ın amacıdır.

Siyasetine, ülke yönetimine dini karıştıran, laik toplum yapısını benimsemeyen ülke gericilikten kurtulamaz, gelişemez, çağdaşlığı yakalayamaz. Siyasal İslam, laikliğin düşmanı, çağdaşlığın karşıtıdır ve mutlaka kaybedecektir.

Nasıl ki aydınlanma akıldan çıkmaz, UĞUR MUMCU’LAR DA UNUTULMAZ!

Güneş laik ve aydınlık günlere doğsun!

Zekeriye Uçar