“Türkiye’yle Amerika Arasında En Büyük Sorun Güven Eksikliği”

“Türkiye’yle Amerika Arasında En Büyük Sorun Güven Eksikliği”

ABONE OL
22:19 - 27/06/2021 22:19
“Türkiye’yle Amerika Arasında En Büyük Sorun Güven Eksikliği”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Son haftalar uluslararası ve bölgesel konularda önemli gelişmelere sahne oldu. Amerika Başkanı Joe Biden göreve başladıktan sonra ilk kez Rusya Cumhurbaşkanı Vlademir Putin’le görüştü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Biden’la başkan olmasının ardından ilk kez bir araya geldi.

İran’da yeni cumhurbaşkanı seçilen sertlik yanlısı İbrahim Reisi ve İsrail’de yeni kurulan hükümet.

Bütün bu gelişmeler ne anlama geliyor, uluslararası ve bölgesel konulara yansımaları nasıl olabilir?

Amerika Dış Politika Konseyi başkent Washington’da uluslararası ilişkiler konusunda çalışmalar yürüten bir düşünce kuruluşu.

Ilan Berman da bu düşünce kuruluşunun başkan yardımcısı.

Berman’a göre Erdoğan-Biden görüşmesi iki liderin ilişkilerde bir şekilde ilerleme isteğinin göstergesi. Berman bununla birlikte Biden yönetiminin Türkiye’ye yönelik politikasının net olmadığını belirtiyor.

Berman, “İki tarafta da fikir ayrılıkları var. S-400 konusunda anlaşmazlık, İran’a yaptırımlarda anlaşmazlık, YPG’ye destek ve daha birçok konu. Ama ilişkiler bağlamında Amerika’nın Türkiye’yi görmezden geleceği bir mekanizma yok. Türkiye NATO’dan çıkartılamıyor, Türkiye önemli bir stratejik ortak olmaya devam ediyor ve Biden yönetimi için ilişkileri bir çeşit daha yapıcı yola koymak öncelik olmalı. Biden yönetimi tabi ki Avrupa’yla bir bütün olarak ilişkilerini, NATO’yla da işbirliğini arttırmak istiyor. Türkiye’de bu tartışmaların önemli bir parçası. Biden yönetimi Türkiye’yle daha iyi ilişkiler istiyor ama bir Türkiye stratejisi var mı diye sorarsanız bunun bir kanıtı olduğunu düşünmüyorum. Bu talihsizlik çünkü Türkiye çok önemli bir stratejik ortak ve çok önemli bir jeopolitik oyuncu” diyor.

Berman’a göre iki ülke arasında en önemli sorun güven eksikliği.

Berman, “Sanırım en önemli sorun güven. Türkiye ve Amerika tarafında karşılıklı güven eksikliği var. Türkiye terörist olarak nitelediği bir militan gruba Amerika’nın destek verdiğini gördü, Türkiye’nin ideolojik yönü, Rusya’yla İran’la ortaklığı ve NATO’da hala güvenilir bir ortak olup olmaması. Eğer başlayan diyalog yapıcı olacaksa iki tarafın da güven inşa etmek için çalışmaya başlamasına ihtiyaç var. Anlaşmazlıkların bir yere gitmediği gerçeğini kabul edebilirler, belki güçlü ikili ilişkiler bir şekilde kurabilirler. Ama bu açıkça konuşmayı ve güven inşa etmeyi gerektiriyor” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye bazı çevrelerce son dönemde Rusya’ya yakınlaşmakla eleştiriliyor. Berman ise Türkiye’nin Amerika ve Rusya arasında ortada bir yerde olduğunu belirtiyor.

Ilan Berman, “Amerika’da bazıları Türkiye’nin doğuya kaydığını, Rusya’ya İran’a doğru ve NATO’da artık güvenilir bir ortak olmadığını düşünüyor. Washington’da bazıları da Türkiye’nin NATO’nun temel taşı olduğunu düşünüyor. Bu konular ilişkideki çatışma alanları, bir kenara bırakılmalı ya da çözülmeliler. Sanırım gerçekte muhtemelen ortada bir yerde. Biden yönetiminin Avrupa ve NATO’yla ilişkilerde en önemli önceliklerinden biri yeni bir Türkiye konsensüsü oluşturmak” diyor.

Peki dünyanın süper gücünün bir diğer güç Rusya’yla ilişkisi…Siber saldırılar, Ukrayna, Suriye, insan hakları, medya özgürlüğü gibi birçok konuyla gündemi bir hayli yoğun olan Biden-Putin görüşmesi iki ülke ilişkilerinin normalleşmesinde önemli bir unsur olabilir mi? Aynı zamanda Rusya konusunda uzman bir isim de olan Berman’a göre Amerika’nın Rusya’yla ilişkilerinde net bir yol haritası yok.

Berman, “Amerika’nın Biden-Putin görüşmesindeki konuları işlevsel hale getirmek için net bir yol haritasını somutlaştırdığını görmedik. Başkan Joe Biden Vlademir Putin’e ne istemediğini güzel bir şekilde anlattı ama nasıl karşılık vermeye hazırlandığımızı henüz görmedik. Biden’ın gönderdiği en önemli mesajlardan biri 16 altyapı alanına siber saldırının olmaması gerektiği. Bu Rusya’nın tavrını değiştirir mi, izlenmesi gerek ama Rusya bu kırmızı çizgileri geçerse çok ciddi bir karşılık bekleyebilir” dedi.

Berman, Biden ve Putin tarafından görüşmeyle ilgili yapılan olumlu açıklamalara rağmen Amerika-Rusya ilişkilerinde önemli bir gelişme beklemiyor.

Berman, “Bu iki ülke arasındaki açığın ne kadar fazla olduğunu gösteriyor. Amerika ve Rusya birçok stratejik konuda anlaşmazlık içinde. Ama taktiksel olarak uzay çalışmaları ve terörle mücadele gibi işbirliği içinde oldukları alanlar da stratejik anlaşmazlıklar artınca çöktü. İki ülke basın toplantılarında ne söylenirse söylensin birbirlerinden çok uzaktalar” ifadelerini kullanıyor.

Ilan Berman’a göre iki süper güç arasındaki en önemli sorun görüşmede ele almadıkları konu, dezenformasyon ve Rusya’nın yürüttüğü bilgi savaşı.

Berman, “Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahil olduğuna dair çok güçlü kanıtlarımız var, 2020 seçimlerine de daha az müdahil olduğu yönünde. Rusya, Amerika’daki demokratik kurumlara olan güvene zarar vermeye çalışıyor, bunu bütün Avrupa’da da yapıyor. Ne Amerika’dan ne de Avrupalı ortaklarımızdan Rusya’nın dezenformasyonuyla ilgili koordineli bir karşılık görmedik. Yalan haberlerle nasıl mücadele edeceğiz? Bu konu gündeme bile gelmedi. Sanırım bu Batı’nın Rusya’yı nasıl geri püskürteceğine karşı hala birlik olmadığının göstergesinin işareti” diyor.

Türkiye’nin de yer aldığı Ortadoğu bölgesinde de son dönemde önemli gelişmeler yaşanıyor.

Türkiye’nin komşusu İran’da yapılan tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimini sertlik yanlısı İbrahim Reisi kazandı. Reisi’nin ilk mesajlarından biri de Başkan Joe Biden’la görüşmeyeceğini açıklamasıydı.

Reisi, İran’ın Batılı ülkelerle yürüttüğü nükleer müzakerelerde taviz vermeyeceğinin de mesajını verdi.

Berman, Reisi’nin aslında seçilmediğini atandığını belirtiyor. Ilan Berman’a göre İran’daki seçimler Reisi’nin seçilmesi için düzenlendi. Amerika ve İran’ın da nükleer anlaşma istediklerini belirten Berman bununla birlikte iki ülke ilişkilerinde önemli bir gelişme beklemiyor.

Berman, “Seçim Amerika-İran ilişkilerinin yörüngesini değiştirir mi, sanmıyorum, çünkü İran’da cumhurbaşkanı karar verici değil, dini lider son kararı veriyor. Dini lider yeni bir anlaşma istediğinin mesajını verdi, Biden yönetimi için de kimin cumhurbaşkanı olduğu önemli değil, onlar da İran’la birkaç yıl önce yapılan anlaşmanın ana hatlarına dönmek istiyorlar. Reisi’nin seçilmesi işleri biraz karışı hale getirdi çünkü 1980’lerde cezaevlerindeki toplu infazlardaki rolü nedeniyle Amerika’nın yaptırım listesinde. Biden yönetimi bu durumu nasıl yönetecek, çok ilginç olacak. Soru, bundan sonra ne olacağı? Biden yönetimi 2015 anlaşmasını sıçrama taşı olarak kullanarak daha güçlü bir anlaşma yapılmasından yana, İranlılar ise bununla hiç ilgilenmiyorlar bile. Belki İran ve Amerika’yı 2015 anlaşmasına dönüyor görebiliriz ama daha fazlasını değil” diyor.

Ve İsrail… İran’ın belki de nükleer programına en fazla karşı çıkan ülke. Ülkede ayrıca 12 yıldır süren Başbakan Benyamin Netanyahu dönemi sona erdi. Artık yeni bir başbakan var, Neftali Bennett. Bennett, birbirinden oldukça farklı 8 partinin oluşturduğu hükümetin başbakanı.

Berman, iç politika konusunda partilerin farklı düşünceleri olsa da dış politikada devamlılık olduğuna dikkat çekiyor.

Ilan Berman, “Aslında şimdiki Başbakan Neftali Bennett yemin töreninde Netanyahu’ya çok benzer şekilde İran’ın İsrail için yaşamsal tehdit olduğundan bahsetti. Sağdan soldan da olsanız var olan bir tehdit. Dış politikada devamlılık göreceksiniz” ifadelerini kullanıyor.

Amerika-İran, Tahran’ın nükleer programı konusunda uzlaşamazsa İsrail tek başına İran’a karşı askeri açıdan harekete geçer mi? Berman aslında bunun her zaman masada olduğunu belirtiyor.

Berman, “İsrail’in tek başında askeri açıdan hareket geçmesi her zaman masada. İsrail tek başına hareket edecek kapasiteye sahip. Ama sanırım her İsrailli bu kapasiteyi kullanmak istemez. İsrailliler daha çok rejimi bir seviyede tutup caydırma amacında. Bu nedenle şimdiki durum oldukça tehlikeli. Çünkü Amerika İran’la iletişime geçmeye dönerken İsrail’de İran’ın daha çok güçlü olacağı korkusu var. Durum gerçekten böyleyse İsrail’in tek taraflı harekete geçme seçeneği de gündeme gelir” diyor.

İsrail’in tek taraflı harekete geçmesi ise Ortadoğu’daki dengeleri yerinden sarsabilir, etkileri Atlas Okyanusu’nun diğer tarafında da yakından hissedilir. Önümüzdeki dönem hem Amerika-Rusya hem de Ortadoğu’daki dengelerle ilgili sorular açısından sadece zamanın yanıtlarını vereceği bir dönem olacakmış gibi görünüyor.

VOA tarafından geçilen “Türkiye’yle Amerika Arasında En Büyük Sorun Güven Eksikliği” haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. “Türkiye’yle Amerika Arasında En Büyük Sorun Güven Eksikliği” haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan “Türkiye’yle Amerika Arasında En Büyük Sorun Güven Eksikliği” haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.