Öğretmenlerden Özlük Hakları ve Likayat Eylemi

Öğretmenlerden Özlük Hakları ve Likayat Eylemi

ABONE OL
17:25 - 01/02/2022 17:25
Öğretmenlerden Özlük Hakları ve Likayat Eylemi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Eğitim İş Sendikası ve Eğitim-Sen öncülüğündeki öğretmenler, bugün Ankara’da özlük haklarını gerileteceği gerekçesiyle AKP’nin Meclis gündemindeki “Öğretmenlik Meslek Kanunu” teklifine karşı açıklama girişimlerinde bulundu, ancak sert polis müdahalesiyle karşılaştı.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşmelerine başlanması planlanan AKP’nin hazırladığı 12 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, CHP ve İyi Parti’nin tepkileri üzerine yarınki gündeme ertelendi. Bu erteleme kararında öğle saatlerinde TBMM’nin önünde milletvekillerine yönelik darp görüntülerine sahne olan öğretmen eylemiyle öğleden sonra Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önündeki protesto etkili oldu.

Ankara’da öğretmen eylemlerinde ilk adres, TBMM Dikmen Kapısı önüydü. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim İş Sendikası Başkanı Kadem Özbay başkanlığında sendika üyesi öğretmenler, kanun teklifine yönelik itirazlarını içeren dilekçeleri TBMM’yi sunmak istedi. AKP’nin teklifi geri çekmesi yönündeki talebiyle sunulacak dilekçelere ilişkin TBMM önünde yapılacak basın açıklamasına ise sert polis müdahalesi yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ve Adana Milletvekili Ayhan Barut da öğretmenlere destek olmak üzere Meclis kapısı önündeydi. Ancak CHP’li milletvekillerinin yetkililere yaptığı tüm çağrılara rağmen polis, öğretmenleri engelledi. Eğitim İş Sendikası üyeleri, “Mustafa Kemal’in öğretmenleriyiz”, “Öğretmene değil çetelere barikat” sloganları atarak durumu protesto etti.

Polis, basın mensuplarını da TBMM önünden uzaklaştırmaya çalışırken KRT TV ekibine canlı yayın sırasında engelleme yapılmasına Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tepki gösterdi. ÇGD’den yapılan açıklamada, “Demokrasi gereği sokakta, meydanda basın açıklaması yapılması, protesto edilmesi anayasal hak olmasına rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı Anayasa’yı çiğnemeye devam ediyor. Yine bu eylemleri izlemeye çalışan meslektaşlarımız da Danıştay’ın verdiği son karara rağmen şiddetle engelleniyor. Tüm yetkililere bir kez daha yasa ve yargı kararlarına uymaları gerektiğini anımsatıyoruz” denildi.

Özbay: Öğretmenlere danışılmadan kanun hazırlandı

Polis müdahalesi sonrasında Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Türkiye’nin dört bir yanından öğretmenlik mesleğine hiçbir iyileştirme getirmeyen, öğretmenlik mesleğinin sosyal haklarını, özlük haklarını iyileştirecek bir şey yapmayan, daha da öte Cumhuriyet’in en temel değerlerinden ‘başöğretmenlik’ gibi bir unvanı normalleştiren, değersizleştiren, öğretmenlere danışılmadan bir saray talimatıyla yerine getirilen meslek kanunuyla ilgili imza topladınız. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Bugün de bu kanunun görüşüleceği yerde, yani Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi egemenliğin temsil edildiği yerde hep beraber bütün öğretmenlerin, bütün eğitim emekçilerinin sesi oldunuz. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Şimdi, sizlerin topladığı imzaları bizler, buradan yönetim kurlumuzla beraber, vekillerimizle birlikte Meclis Başkanvekili’ne sunacağız” açıklaması yaptı. Özbay, “Bu Meclis’te ‘egemenlik milletindir’ yazar ve biz de milletin parçasıyız. Biz öğretmenleri ilgilendiren bir meslek kanunu Meclis’te görüşülüyor ama ne Meclis’in ne önünde ne içerisinde bu kanun teklifiyle ilgili söz söylememiz kabul edilmiyor. Bir teneffüs aralığında bile hazırlanacak hiçbir sorunu çözmeyen bir teklif söz konusu” dedi.

CHP’li vekiller şiddete uğradı, Ağbaba polise tepki gösterdi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, “Öğretmenler doğrudan kendisini ilgilendiren bir kanun taslağını protesto ediyor, en demokratik hakkını kullanıyor. Buna bile tahammül yok, polis ‘siz kimsiniz’ diye öğretmenlere bağırıyor. Çeteye, mafyaya, uyuşturucu baronlarına gücü yetmeyen iktidarın gücü, öğretmenlere yetiyor. Polislerin talimatla öğretmenlerimize ve Eğitim İş yöneticilerine saldırması büyük bir utanç.. Öğretmenler haklarını gasp eden, ekonomik sorunlarını yok sayan, güvencesizleştiren bir kanunu protesto etmeyip ne yapsınlar!” şeklinde konuşarak tepkisini paylaştı.

Polis müdahalesi sırasında fiziki müdahaleye maruz kaldığını belirten CHP’nin öğretmen kökenli milletvekili Yıldırım Kaya da, “Gün gelecek devran dönecek öğretmenlerimizi darp ettirenlere en iyi dersi yine öğretmenlerimiz verecek” dedi. Kaya, CHP’li Tekin Bingöl’ün de şiddete maruz kaldığını ve Meclis hastanesinde tedavi olduklarını kaydetti.

Eğitim – Sen: Bu tasarıyı geri çekin

KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) de, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun geri çekilmesi talebiyle TBMM önünde buluşmak istedi. Ancak bu eyleme de izin verilmeyeceği yönündeki sert tutum üzerine öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önüne gitti.

Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, MEB önünde, “Bugün öğretmenlerimize el kaldırıldı. Bu da yetmedi, halkımızın vekillerine el kaldırıldı. Bunu kınıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne buradan sesleniyoruz. Bu tasarıyı geri çekin. AKP ve MHP döneminde öğretmenler zaten paramparça edilmişlerdi. Bir yandan kadrolu öğretmenler, bir yandan sözleşmeli öğretmenler. Siyasal iktidarı bu kesmedi. Şimdi yeniden öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen diye bölmek istiyorlar. Oysa öğretmenlerimizi sınav odaklı sistemden kurtarmak istiyorduk. Oysa biz, öğrencilerimizi sınav odaklı bir sistemin zararlarından korumak istiyorduk ve bu sistemin kaldırılmasını talep ediyorduk. Şimdi aynı sistem, öğretmenlerimizi birbiriyle yarıştıran, birbirleriyle notlarını paylaşmayan kişiler haline getirmek istiyor. Öğretmenlik mesleğinin onurunu ortadan kaldıran bir süreçtir bu” açıklamasında bulundu.

Eğitim Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Sacit Ünalmış da, “Geldiğimiz aşamada görülmektedir ki Öğretmen Meslek Kanunu’nun kamuoyuna sunuluş biçimi ve oluşturulan beklenti tamamen boştur. Öncelikle öğretmenlik mesleği bir kariyer mesleği değil, bir ihtisas mesleğidir. Bu nedenle uzman öğretmen ve başöğretmen kademelerinin mesleğimizi ayrıştırarak ciddi sorunlar üreteceğini görmek gerekir. Kamuoyuna sunulan 3 bin 600 ek gösterge ise yürürlük tarihi olarak konulan 15 Ocak 2023 tarihinden kaynaklı, bir hak değil seçim yatırımına dönüşmüş durumdadır. Adaylık kaldırma sınavının kaldırılması, aday öğretmenlerin iş güvencesini ortadan kaldıran çok ciddi riskler içermektedir. Sözleşmeli öğretmen ve kadrolu öğretmenler arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağı iddiası ise tamamen gerçek dışıdır. Kanun teklifinin sadece bir bölümünde sözleşmeli öğretmenlere sağlık ve can güvenliği gerekçesiyle mazeret tayini yapma hakkı getirilmektedir” diye konuştu.

Eğitim Sen açıklamasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, CHP’liler Yıldırım Kaya ile İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü destek verdi.

Bir ‘geri çekme’ talebi de Diyarbakır’dan

Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’nın geri çekilmesini isteyen Eğitim-Sen Üyeleri Diyarbakır’da da basın açıklaması yaptı. Yenişehir İlçesindeki Hazal parkta toplanan Eğitim-Sen Üyeleri adına konuşan Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, yasayla ilgili yeni bir düzenleme yapılması çağrısında bulundu. Bugün TBMM’de görüşülecek yasanın geri çekilmesini isteyen Akşahin, “Eğitim-Sen olarak yaptığımız sayısız basın açıklaması, işyerlerimizde gerçekleştirdiğimiz toplantılar, eylem ve etkinliklerde defalarca dile getirdiğimiz talebimizi bugün Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, burada sizlerin huzurunda bir kez daha tekrarlamak istiyoruz. Eğitim emekçilerinin bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların temel haklarını ve taleplerini içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı temel alınmalı, sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerin hakları ve taleplerini güvence altına alan yeni bir düzenleme yapılmalıdır” dedi.

Açıklamadan sonra VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan sendika üyesi öğretmenler de yasanın geri çekilmesini istedi. Öğretmenler, yasanın iş barışını bozacağını savunarak, eğitim sendikaları ile görüşülerek yeni bir düzenleme yapılmasını önerdi.

DİERG: Özel okullara değinilmedi

Diyarbakır’da bulunan ve okul öncesinden üniversiteye kadar, eğitim-öğretimde yaşanan sorunların tespit edilmesi ve çözüm yollarının aranması amacıyla kurulan Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG) de tasarının geri çekilmesini istedi. DİERG tarafından yapılan yazılı açıklamada, tasarının özel ve kamu okulları arasında yaratacağı farka dikkat çekildi. Tasarıda özel okullara değinilmediğine vurgu yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Son yıllarda özel okullar devletin maddi ve tanınan geniş özerklik desteği ile güçlendirildi ve sayıları arttı. Yıllar özel okul işletmeciliğini verimli bir sektöre dönüştürürken; diğer taraftan, Bakanlık devlet okullarına olan ilgi ve desteğini daha da azalttı ve pandemi sürecinde özel okullarla devlet okulları arasında her açıdan birbirinden çok farklı ve birbirine yabancı okul iklimleri oluştu. Eğitimde kalitesizlik ve başarısızlık çoğu devlet okulunun olağan çıktısı olarak kabullenildi. Devlet okullarında idareci, öğretmen, öğrenci, ebeveynler halen ciddi sorunlar ve eksikliklerle eğitim öğretim devam etmektedir.”

DİERG, ilgili taraflarla görüşülerek yeni bir yasa hazırlanması önerisi yaptı.

Aday öğretmenler 50 bin atama talebiyle eylem yaptı

Bu arada öğretmen adayı üniversite mezunları ve ücretli öğretmenler de bugün Ankara’da Ulus’ta Atatürk Heykeli önünde buluştu ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın 50 bin yeni öğretmen ataması yapması gerektiği talebiyle basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşen 15 bin öğretmen atamasına da tepki gösterildi.

Bazıları ücretli öğretmen olarak MEB bünyesinde görev alan ancak kadrolu olarak atama bekleyen öğretmenler ve henüz mesleğine başlayamamış üniversite mezunu aday öğretmenler adına Doğan Özbilgili, ortak açıklamayı okudu. Açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı’nca düzenlenen ve kadrolu olarak öğretmenlik yapmak isteyen tüm adayların girmesi gereken 2021 KPSS’ye 377 bin öğretmen girmiştir. Her yıl çığ gibi artarak büyümeye devam eden ataması yapılmayan öğretmen sayısındaki artış, son derece de dikkat çekici bir hal almıştır. Gelecek yıllarda işin içinden çıkılamaz bir hal almaması adına, 2022 Şubat ayında, 2021 KPSS puanı ile 50 bin öğretmen atması talep ediyoruz” denildi.

Açıklamada, “Dünkü 15 bin atama, bir karma atamadır. Yani 2020 yılında KPSS’ye giren öğretmen adaylarının ve 2021 KPSS’ye giren öğretmen adaylarının ortak bir havuz neticesinde ataması gerçekleşti. Bunun sonucunda ise yaklaşık olarak 14 bin öğretmen 2021 puanıyla atanırken sadece 2020 puanıyla atanan öğretmen sayısı bin kişiyi geçmemiştir. Bizler öğretmenler olarak, daha fazla mağdur olmak istemiyoruz. Her yıla ait bir atamanın olmasını istiyoruz. Karma alıma hayır diyoruz. Bu yıl devletimizden, bize 50 bin öğretmen ataması yapmasını talep ediyoruz” eleştirisinde bulunuldu.

VOA tarafından geçilen Öğretmenlerden Özlük Hakları ve Likayat Eylemi haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Öğretmenlerden Özlük Hakları ve Likayat Eylemi haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Öğretmenlerden Özlük Hakları ve Likayat Eylemi haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.