ZİNCİRİN HALKALARI

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ZİNCİRİN HALKALARI

Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyhan Hasırcı, konuk olduğu İZVAK toplantısında şöyle dedi, “futbolcu, yönetici, hakem, taraftar, medya bir zincirin halkaları gibidir. Bu halkalardan biri diğerlerinden daha aşağıda seyrediyorsa, o ülkede sorun var demektir.”

İzmir’de bu halkaları incelediğimizde 12.güç, yani taraftar kulübüne zarar veriyor. Bucaspor delikli kuruş için kıvranıyor, taraftarları kulübün 28 bin lira ceza yemesine neden oldu. Karşıyaka’nın beş maçlık cezası ortada. Göztepe sezonun başında seyircisiz maç oynama cezası aldı. Altay’ın da bugüne kadar ödediği milyarlar var. Yani bu halka zincirden kopmuş gidiyor. O zaman toplumda sorun var.

Yöneticileri ele alalım. Aslında hepsi birer fanatik ama takım elbisenin altına saklanmak gibi bir eğilimleri var. Genelleme yapmak zor ama neydi o Ksk-Konyaspor maçındaki protokol tribünü? Gole sevinen Konyasporlular, cıngar çıkarmaya hazır Karşıyakalılar.Yahu acaba o anda, “Ya tribünler dolu olsaydı” diye düşündünüz mü? Yönetici halkası da çok sağlam değil İzmir’de. Farkında mısınız bilmiyorum ama İzmir, “Bir bayan medya mensubuna sözel de olsa saldırma” suçuyla tarihe geçti. Ne yani bir de yumruk mu atacaktınız bayan basın mensubuna?

Ülkemizdeki yöneticilerin genel olarak hali pür melalini anlamak için kulüplerin ekonomik durumuna bakın yeter. Sıkı durun! Türkiye’deki kulüplerin toplam borcu 1 milyar dolar. Türkiye’deki tüm kulüpler bir sezonda 3.9 milyon Tl. ceza ödemiş. Yani eski parayla 4 trilyon. Yöneticilerimiz bu sezon 184 milyon Euro transfer yapmışlar. 72 milyon Euro ile Fenerbahçe birinci sırada.

Bağırıp duruyorlar “Daha fazla yabancı oynatalım. Avrupa’da final oynayalım”. Peki oynayın da yahu şu Milli takımda kim oynayacak? Sonra “Fatih Terim, gitsin mi? Kalsın mı?” Bu kadar ucuz bir durum olmaz. Arkadaş senin Milli takımı oluşturacağın Süper Lig’in yarısı yabancılardan oluşuyor. Bana Avrupa falan deme kalbini kırarım. Hangi Avrupa be! Neyimiz Avrupa ya da Avrupalı gibi? Sen yabancının parasını verme, yerliyi süründür dur, sonra Avrupa. Yani hocam işin aslı, “Yö-ne-te-mi-yor-lar”. Yahu bu ülkede hangi dalda 1 milyar dolar borç var Allah aşkına?

Prof. Seyhan Hasırcı, “Taraftarlar kendi haklarını ve kulübe karşı sorumluluklarını bilmiyor” diyor. Neden hocam? Bugün taraftar kesimi, antrenörlerin işten kovulduğu ilk başvuru merkezidir. Önce taraftar bağırır, “istifa” diye, sonra işler kötü giderse yönetim karar alır. Ama ilk imza tribünlerden atılır.

Ama öyle bir örnek verdi ki Seyhan hoca, “oooooh!” diyesim geldi. KOS’taki çalışmaları sırasında katıldığı, Almanya Futbol Federasyonu’nun başlattığı Fan Projeleri yani “Taraftar Koordinasyon Merkezi” çalışmaları sonunda tribünlere barış gelmiş. Almanya %40 seyirci ortalamasıyla en fazla tribün dolduran ülkedir. Bir maçta 70 bin litre bira tüketildiği halde tek bir olayın bile çıkmadığı sonuca ulaşmışlar. Ne dersiniz? Bizim statlarda da bira ne biçim satılır ama.

Zincirin medya halkasını hiç açmayayım. Çünkü eleştiriden önce benim meslektaşlarım alınır. Biz her şeyi herkesten iyi biliriz!. Bu kadarı bile medya halkasının da kopuk olduğunu gösterir. Ne dersin hocam, şu bizim zincir kağıttan falan olmasın!”


Teşekkürler Süleyman Alasya!

Sevgili Süleyman Aalasya verdiğim bir konferansımı böyle değerlendirmiş aslında beni belkide en iyi dinleyen basın elemanlarından birtanesi ve ayrıca çok yıllar öncesi birlikteliğimizin vermiş oldugu rahatlıkla beni çok güzel anlamış ve İzmir futbolunu tahlil etmiş. Bu sorun sadece izmir’in değil ülkemizin genel sorunları ama sorunları çözebilmenin en sağlıklı yolu kesinlikle eğitimdir ve sağlıkı kararlar alabilecek yöneticilerle mümkündür. Türk Futbol Federasyonu ve yöneticilerini daha önceki yazılarımda eleştirmiştim ama şimdi görüyorum ki Federasyonumuz daha sağlıklı kararlar almakta ve Türk Futbolunu daha ileriye götürecek hamleler yapma eğilimindedir.

Değerli ha-ber.com okuyucularım iki haftalık sonbahar tatilimde önce İzmir daha sonra Adana ve en son 5 günümü istanbul’da geçirdim yazacak ve aktaracak o kadar çok şey varki ama sıraya koydum umarım bunun gibi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Sevgiyle kalın.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.