Başbakanın taziye mesajı ile bütün ülke şoka girdimi? Girmedi mi? 

Kendi taraftarları da, muhalefette onun gibi düşünüyor mu?

Bir kısım halk, bunun yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde azınlık oylarını etkilemesi ve tarafsız bir başkan olacağı havasını vermesi için mi söyledi diye  düşünüyor.

Bugüne kadar Hrant Dink’in ölümü ile başlayan süreçte taraf olmayan başbakanın şimdi  böylesine bir genelleme yapması  acaba ne anlama geliyor?

Kürt açılımından sonra Türkiye “Ermeni açılımı” mı başlattı? 

Haberimiz yok ta…

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı imparatorluğunun bir devamımı bu soruların muhatabı olsun?  Bunca yıl önce gerçekleşmiş doğru-yanlış bir olayın vebalini neden Türkiye Cumhuriyeti üstlensin? 

Eğer T.C. yerine Anadolu’da başka bir devlet kurulsa idi muhatabı o devlet mi olacaktı?

Halk arasında tarihsel cehalet öylesine dizboyu ki, bu olaylara neden olanın Mustafa Kemal  Atatürk olduğu bile söyleniyor.  Söylenmekle kalmıyor, iddia bile ediliyor. 

Düne kadar ünlü ASALA örgütlerine destek verenler, diplomatlarımıza suikast düzenleyenler, İstiklal savaşı günlerinde ermeni komitacıların yaptıklarını ne  çabuk unuttular.

Bizler, ülkemizde yaşayan ve azınlıkta olan Ermeni kökenli vatandaşlarımız üzülmesinler diye yerde kalan kanımızı ve uluslar arası platformda  hakkımızı aramaktan çekinirken, bu konudaki lobi her yıl 1915 olaylarını taze tutmak için gazeteler çıkartıyor, yazılar yazıyor, ölenleri anıyor, temsilciler meclisine önergeler verdiriyor,  dünyanın jandarmalığına soyunan Amerika’nın devlet başkanına bile “Soykırım” sözcüğünü söyletmek için çaba harcıyor.

Asıl mağdur olan ülkemiz ise bizi mağdur edenlerin mağrurluklarına meydan okumak ve dik durmak, “O olaylar 1915’te Osmanlı döneminde olmuş… Biz ülkeyi  23 Nisan 1920 de devraldık, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet olduk” yerine gecikmiş bir taziye mesajı yayınlıyor. 

Ya Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet kurulmadı, biz Osmanlı imparatorluğunun devamıyız,

Ya da, önemli bir akıl şaşması yaşıyoruz,  biz gerçeklerin farkında değiliz.

Ancak unutulmaması gereken şudur ki, bunca yıl ayni toprakları paylaşmış, defalarca farklı devletler kurmuş olan Türk Millet;  her zaman komşuları ile iyi geçinmeye, azınlıkta kalanlara bir takım imtiyazlar vererek onlara hizmet götürmeye, dil-din-cins-ırk ayrımı yapmaksızın örnek olmuştur.

Anadolu’nun pek çok yerinde han-hamam-çeşme-külliye-yol, imaret  gibi ihtiyaçlar tamamlanmamış olduğu halde, yeni  fethettiği  yerlerde mevcut düzeni korumuş, hakkaniyetli davranışı ve yönetim şekli ile takdir toplamıştır. 

Adalet, vergi ve vatandaşlık görevlerinde Türk, Kürt, Ermeni, Laz, Çerkes, Abaza, Sunni, Alevi ayrımı yapılmamış, askerlik görevinde bu insanlar hep birlikte Türk bayrağını selamlamış, birbirinin inancına, kutsalına saygı ile yaklaşmış, bunlarla ilgili  bir sorun çıkarmadan yüzlerce yıl birlikte yaşamışlardır. 

Bugün bunları kaşıyan, vatandaşların arasında ayrım yaratmaya çalışanların tek amacı; nifak sokmak, ülkeyi bölmek, insanları mevcut coğrafyada bir-birinden  farklı  şekilde sınıflandırarak feodal güçlerin hizmetçisi yapmaktır. 

Geçmişte; bu ülkeyi parçalamak için gençleri dağlara götürüp örgütleyen, ayrılıkçı  kuruluşlar kurulmasını, ülkemizi huzursuzluğa sürükleyen eylemler yapılmasını planlayanlar bu amaçlarında başarılı olamamışlardır. Bu işlere yataklık edenler, Asalayı, PKK’yı kurduranlar farklı güçler olmamışlardır. 

Ne yazık ki insanın ömrü kısadır. Hafızası ise kötü olayları unutmaya programlanmıştır.

 

Ancak devlet insanlar gibi değildir. Arşivlerinden ve hafızasından bazı şeyleri  silemez, isteseniz de sildiremezsiniz.

O nedenle Türkiye Cumhuriyeti , Osmanlının yıkılmasından sonra kurulmuş  son Türk devletidir.

O devlet yıkılmadan yerine başka bir devlet kuramazsınız…

Yeni ve eski kavgasına alet olmayın. 

Bizden hatırlatması… 

Taner Tümerdirim