YENİ SİSTEM

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 30 Aralık 2018 Pazar günü Tunceli AKP il başkanlığını ziyaret ederek, partililerle görüştü. Bu ziyaretteki söylemleri Türkiye’nin ne duruma getirildiğini gözler önüne serdi. İçişleri Bakanının konuşması şöyleydi: “Bu yeni sistemde Türkiye artık eskisi gibi hükümetlerin yıkılıp bozulacağı, birtakım operasyonlarla alt üst edilebileceği bir anlayış yoktur. Bu sistemde Cumhurbaşkanı seçildi mi beş yıl görevde. Artık koalisyonlar, Meclis’teki sayılar bir önem taşımamaktadır. Bu yeni sistem, bir istiklal sistemidir. Hesabını, kitabını, planını yaptın mı, bu planını beş yıl boyunca yürütebileceğin bir sistemdir. Türkiye son 4 yılda 6 seçim geçirdi. Şimdi yedincisine gidiyoruz. Ama bir daha 4,5 yıl seçim olmayacak. Tayyip Erdoğan’ın ayağına topu vereceksiniz, tam 4,5 yıl boyunca sahada bir CHP’ye gol atacak bir PKK’ya gol atacak, bir Türkiye’yi geri bırakmaya çalışan o dışarıdaki zihniyetlerin tamamına gol atacak. O gol attıkça, milletimiz hop oturup hop kalkacak. Hiç merak etmeyin. Önümüzdeki 4,5 yıl seçimsiz, tartışmasız bir yıl olacak; ve 4,5 yıl boyunca Tayyip Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun kalesine golleri peşi peşine atacağı bir 4,5 yılı hep beraber yaşayacağız.”

Bu sözlerden sonra yeni sistemin ne olduğu çok iyi anlaşılmaktadır. Böyle bir sistem içinde seçime katılmak, akla ve mantığa uygun değildir. TBMM’deki 600 milletvekilinin ne işe yaradığı belli olmadığı gibi muhalefetin görevini nasıl yapacağı da bilinmemektedir. Türkiye’de anayasa, yasalar ve hukuk rafa kaldırılmıştır. 

Anayasa kuralları temel hukuk kurallarıdır; yasama, yürütme ve yargı organlarını, tüm kurumları, makamları ve kişileri bağlar. Bu kurallara uyulması zorunludur. Eğer bu kurallara uyulmazsa, giderilmesi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar ortaya çıkar. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 19 Aralık 2018 tarihinde aldığı kararla, seçimden önceki on gün içinde seçim propagandası ile ilgili olan yasaklar konusunda bir düzenleme yapmıştır. Yasaklar kapsamına sadece bakan ve milletvekillerini almakla yetinmiştir. Ama cumhurbaşkanını bu kapsamın dışında bırakmıştır. Yeni sistemde bir siyasi partinin genel başkanı olan cumhurbaşkanı, tüm devlet olanaklarını kullanarak, hiçbir seçim propagandası yasağına ve kanunla sınırlanan hükümlere bağlı olmadan istediği gibi etkinlikte bulunabilecektir. Bu durum anayasada öngörülen ‘seçimin dürüstlüğü’ ile siyasi partiler arasındaki ‘seçim yarışında eşitlik’ ilkesine de aykırıdır.

Siyasi iktidar, YSK’nin kuruluş yasasında değişiklik yaparak, 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak seçimlere mevcut YSK ile gidilmesi için başkan ve üyelerin görev sürelerini bir yıl uzattı. Anayasanın 67. maddesi, seçim yasalarında yapılan değişikliklerin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacağını öngörmektedir. Buna göre süreleri uzatan yasa maddesinin Mart ayında yapılacak seçimlerde uygulanması mümkün değildir. Uygulanması durumunda ise, anayasaya aykırı biçimde oluşturulan YSK’nin vereceği tüm kararlar ve bu kararlara dayanan her türlü uygulama ve işlemler ‘yok’ hükmünde olacaktır.

Mevcut YSK, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasında, kendi koyduğu kuralı seçim devam ederken bozmuş ve mühürsüz oyları geçerli sayarak, rejimin değiştirilmesine olanak sağlamıştır. Bu nedenle bu YSK ile seçime gitmek, siyasi iktidarın işine gelmektedir. Yapılan değişikliğin amacı burada yatmaktadır.

TBMM Başkanı’nın, İstanbul Anakent Belediye Başkanlığı seçimine iktidar partisinin adayı olarak katılacağı açıklanmıştır. TBMM Başkanı’nın belediye başkanlığı seçimine katılabilmesi için başkanlık görevini bırakması gerekliliği Anayasanın 94. maddesinde açıkça yazılmıştır. TBMM Başkanı’nın görevinden ayrılmadan belediye başkanlığı seçimine katılmasının hukuki sonuçları çok ağır olur. Buna karşın belediye başkanlığı koltuğuna oturursa yaptığı tüm işlemler geçersiz olacağı gibi bağlayıcılığı ve hukuki değeri de yoktur.

Ana muhalefet partisinin genel başkanı, TBMM Başkanı’nın görevinden ayrılmadan seçime katılmasının anayasaya aykırı olduğunu söylemiş ancak bu konuda gereken hukuki başvurularda bulunmayacaklarını bildirmiştir. Yani anayasaya aykırı olarak yapılan seçimlere katılarak, bu seçimleri meşrulaştırmak istemektedir. Yeni sistem ile ülkemizde rejim değiştirilerek, anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarda bulunan siyasi iktidara, muhalefet de destek olmaktadır. 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasında sahtekârlıkla rejimin değiştirilmesine tepki vermeyerek, kabullenen siyasilere asla güven duyulamaz. Hepsi ülkemizin parçalanma projesinin işbirlikçileridir. Bu yeni sistem sürdürülebilir görünmemektedir. Seçmenlerin bilinçlenmesi ve toplumun örgütlenmesi ile yeni umutlar yaratılabilecektir.

Suay Karaman

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.