YARASALAR GÜNEŞE ÇIKTI !

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Mecliste ki ABD patentli (k)açılım görüşmelerinde yine ne yapılmak istendiği ortaya konamadı ama geleceğin ortak koalisyonu yavaş yavaş ortaya çıktı. Gerçekten bu (k)açılımın ne olup olmadığını gördük.
Gelecek seçimlerde, hükümet olma yetkisini alamayacağı anlaşılan AKP’yi,ve has adamı Erdoğan’ı ortada bırakmama kararlılığında olan velinimet ABD, kendi çıkarları için her kötü olasalığı düşünerek ona bir yoldaş arayışının sonucunu bu gündemde ön plana çıkardı.

Anlayışılıyor ki; gelecek seçimlerde bütün iç ve dış yatırım AKP-DTP hükümetine odaklanmış durumda.
Eğer, AKP-DTP yakınlaşması, Kandil’e ve İmralı’ya özgürlük! sağlayabilirse, bu ortaklık AKP-PKK ortaklığına dönüşebilir. Türkiye’nin gelecekteki hükümet modeli böylece kesinleşmiş olur.

Halkımızın anlamadığı diğer bir konu, Erdoğan, herkesi dinletiyor da, nedense Gülen Cemaatini ve PKK yandaşlarını, Deniz Feneri vurguncularını, Yeşil Sermaye’nin Avrupa soyguncularını dinletmiyor. Yargının tümü yasadişi dinlemellerle işlevsiz duruma getirilmek istenildiğini sadece, aydınlar, hukukçular ve AKP karşıtları söylemiyor.Bunu, AKP’de Başbakandan sonra gelen önceki Başbakan Yardımcısı ve AKP’nin kurucusu Abdüllatif Şener söylüyor. Ve Başbakanın doğrudan talimatları ile dinlendiğini ilan ediyor. Ama Şener’e tek kelime yanıt yok. Adalet bakanlığının adaletinden sual olunmuyor ama, bu kanunsuz dinlemeleri soruşturan hukuka saygılı hakimler ve savcılar, bakanın talimatıyla soruşturmaya uğruyorlar.
Oyun bunlarla da bitmiyor.

Başbakanın eğitimi İmam-Hatip üzerine olduğu için, vaaz yeteneğinin gelişkin olması, vaaz usulunu bilenler bu konuşmaları pek ciddiye almaz. Çünki vaazların belirli kalıpları olur ve hitap şekli hep birbirine benzer. O nedenledir ki başbakanın konuşmalarında içerik yoktur. Politik gelecek için jet hızıyla camilere yerleştirilen politik vaizlerin ortak bir yönü vardır. Hep korkutma ve azarlama üzerine kurulur. ”Allahın gazabı, cehennem ateşi, katran kazanları”. Hoca-fendinin vaazlarındaki ”karşıtları yoketmek için takiyye yapmanın dinen cevaz, gücü ele geçirince dinsiz laiklerin beyinlerine yumruğu indirmenin vacip olma şablonuna oturtulur.
Son (k)açılım oturumunda başbakanın uzmanlarınca hazırlanmış konuşmayı ezberden konuşuyormuş gibi (Grup toplantılarında, tv’lerde mıllete serzeniş! Programlarında okuduğu gibi) karşısındaki camdan okuması gerçekleşemeyince başbakan olduğunu unutup, yerine imam- vaiz kimliği ile; korku veren, tehdit eden, azarlayan vaazına dönerek gerçek kimliğini ortaya koydu. ‘’Hedefe ulaşmak için Demokrasi bir araçtır!” söylemini anımsattı.

Fakat, asıl ilginç olanı, oturumdan iki gün sonra; DTP’liler ve peşinden AKP’nin ücretli, bağımlı köşecileri, neo-liboş tayfası CHP’nin Alevi düşmanlığını ortaya atarak gündemi nasıl değiştirdiklerini, saptırdıklarını gördük.
Öymen’nin konuşmasını, onaylarsınız, onaylamazsınız, karşı çıkarsınız, hatta istifaya bile çağrıda bulunabilirsiniz.Bu her insan için, her vatandaş için geçerlidir.Ama hem yazınızda hem de eyleminizde Türkiye Cumhuriyetinin Laik yapısını ve üniter yapısını yıkmak için yapıyorsanız buna geçit verilmez..

Hele, mazisinde Alevilerin önce Hırıstiyan sonra Müslüman olabilir fetvalarını verenlerdeki bu Alevi yakınlığını görünce insanın Bayram değil, seyran değil halk özdeyişinin sanki bu günler için söylenmiş gibi.cuk oturuyor..Üstelik AKP yandaşı çakma Prof., bir televizyon programında yayıla yayıla; ” Aleviler, sayıca az olmaları nedeniyle iktidara gelemeyeceklerini bildiklerinden hep darbeleri desteklerler!) kehanetiyle ne kadar önyargılı ve iftiracı olduğunu daha yakınlarda göstermişti.
Oynanan oyunu görmek için dikkatli olmak, duygusallıktan arınarak düşünmek zorundayız.

Avrupa Parlementosunda, 18 Kasım 2008’de DTP’liler, PKK’lılar, Ermeni Diosporasının sözcülerinden Hilda Coboyan ve PKK’nın önemli destekçisi Ronald Mönch’in katıldığı ve karşı görüşten kimsenin alınmadığı ‚ toplantıda ‚”Dersim Soykırımı” ileri sürüldü.Bu sözde soykırım savları kimler taraffından gündeme getirildiğini, hele bu girişime, Avrupa Projecisi Doğu Ergil’in de katıldığını görünce AKP’nin Öymen’in konuşmasına can simidi gibi sarılıp, işi CHP’nin Alevi düşmanlığı yaygarasına dönüştürmesinin arkasında hangi oyunların döndüğünü görmek gerekir.
Daha dün, Maraş’ta, Çorum’da Alevilerin kapılarına işaretler koyarak saldıranlar, Sivas’ta 37 aydını diri diri yakanlar ve o katillerin yargıda savunmasını yapanlar ne oldu da Alevileri bağırlarına basma gereği duydular? Ahmedinejad’la, sünnileştiremediğiniz Alevileri, Şiileştirmek için yaptığınız planları bu insanlar bilmiyorlar mı?

İnsanların inançlarını, siyasi çıkarlara alet etmenin hem laikliğe hem de insanlığa karşı suçlu bulunup mahkum olmak yeterli değil mi?
Hele, çoluk çocuk demeden masum insanları bile katletmekten sevinç duyan, terörü kazanç kapısı olarak gören PKK ve onların kukla temsilcileri DTP’liler, işledikleri cinayetleri zafer havası içinde kutlarken hangi insanlıktan, hangi barıştan bahsediyorlar, anlayan beri gelsin..

CHP’nin kapısına koyduğunuz karanfillere bile, döktüğünüz kanları bulaştırdınız. Karanfilleri bile açıldıklarına pişman ediyorsunuz.
Bu ülkenin sahipleri, Türkler, Kürtler, Zazalar, Çerkezler, Alevisiyle, Sünnisiyle,Hırıstiyanıyla, Süryanisiyle, birlikte daha güvenli, daha insancıl ve kardeşçe yaşamak varken, kan içicilere kulak vereceklerini mi sanıyorsunuz. Midelerine ve egolarına yenik düşen düşkünlerle Çaliştay yutturmacasına nasıl yanıt verildiği Kadıköy’deki yığınlar ne güzel gösterdiler. Onların riyakar zikirlerine, karanfilli kapattıkları kanlı ellerine ve ihaneti üstlenen düşkünlerin oyunlarına geleceklerini sananlar yanılırlar.

Bugün daha dikkatli ve daha kenetlenmek zorundayız.

Uyanma vakti geldi artık. Dikkatli olmak gerekir. Çarşaflı, peçeli, ticani sakallı, poturlu, cübbeli değiller artık. Kıravatlı, Fransız modasından aşırma pahalı giysilerle, badem bıyıklı, lüks arabalarda, barlarda bile varlar. Artık sadece geceleri çıkmıyorlar.

Yarasalar güneşe çıktılar…

Yıldız AKALIN

Hessen Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.