UĞUR MUMCU’YU UNUTMADIK

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
3

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

1992 yılının Kasım ayında Münster Başkonsolosluğumuzun düzenlediği Cumhuriyet balosunda karşılaştım Uğur Mumcuyla. Kendisiyle ilk kez yüzyüze konuşma fırsatı bulmuştum. Son görüşmemiz olacağını nereden bilebilirdim ki… Bu görüşmemizden yaklaşık iki buçuk ay sonra 1993 yılının 24 Ocak günü Pazar sabahı karanlık güçlerin arabasına koyduğu bombanın patlaması o gerçek aydını, kalpaksız Kuvayi Milliyeciyi kaybettik.

Münster kentindeki Cumhuriyet balosuna gelen Türk toplumunun temsilcileri birbirleriyle ayaküstü sohbet ediyor, açık büfeden alınan yiyecekler yeniyordu. Mumcu’nun etrafında ise kocaman bir halka oluşmuştu. Kendisine yurdumuzun sorunları ile ilgili her türlü konuda; terör, mafya, yolsuzluk ve irtica hakkındaki düşünceleri soruluyordu. Uğur Mumcu sakin bir sesle ağır ağır konuşarak en ters soruları bile anlayışla karşılayarak saatler boyunca ayakta yanıtladı bütün soruları. Anlattıkları düşünce kalıplarını kırıyor, insanları düşünmeye sevkediyor, ikna ediyordu.

Dayanamadım, kendisine son bir soru daha yönelttim:
“Uğur Abi!” dedim, “O kadar çok meselenin üstüne gidiyor, karanlık yönleri ortaya çıkarıyor, bunları Cumhuriyet gazetesinde yazıyorsun…. Çok dostun, sevenin var ama, çok da düşman kazanıyorsun kendine… Hiç korkmuyor musun?”

Yüzüme baktı.

“Benim bir pilot arkadaşım var. Aynı soruyu ben de ona yöneltmiş “Mavi denizlerin, beyaz bulutların üstünde uçarken korkmuyor musun?” demiştim.
Yanıtı, “Evet korkuyorum ama önümdeki düğmelerin beni sağ salim yere indireceğine inanmak beni rahatlatıyor” demişti. “İşte ben de üstümde taşıdığım tabancaya güveniyorum. Kullanmaya fırsat verirler mi bilmiyorum…”

Alçaklar kendisine bu fırsatı vermediler. sinsiydiler, haindiler, kalleştiler…

Uğur Mumcu, ölüme meydan okuyarak ülkemizin çıkarlarını, ulusal bağımsızlığımızı savundu. Her zaman emekten, özgürlükten ve demokrasiden yana tavır koydu.

Onun anısını yaşatmak, mücadelesini sürdürmek her yurtseverin, devrimcinin ve Atatürkçünün görevidir.

Aradan 17 yıl geçti. “Katilleri bulunacak” diye namus sözü verenler bir türlü sözlerini tutmadı, tutamadı… Daha sonra başa geçen iktidarlar da bu konuda sınıfta kaldı. Ülkemizin içinde bulunduğu durum Uğur Mumcu’yu haklı çıkardı. Halkımız onu unutmayacak… O bizim ekmek, barış, özgürlük, tam bağımsız ve çağdaş bir Türkiye için verdiğimiz mücadelede daima yaşayacaktır.

Aşağıdaki şiirimi sevgili Uğur Mumcu’nun anısına sunuyorum.

EY HALKIM , UNUTMA BİZİ

Yurdumu sevmişim bir baştan bir başa
Açın, çıplağın yanında almışım yerimi
Aklımı ve yüreğimi koymuşum ortaya
Kalemimi adamışım
Karşı koymuşum yalana
Ve zulmün saltanatına
Onuru ve erdemi savunmuşum
Düşmüşüm zindanlara
Kuvayi Milliyeci bir nefer iken
Sakıncalı piyade olmuşum
Sahip çıkmışım yurdumun çakıl taşına
Öksüzün yetimin hakkını sormuşum
Bir mum yakmışım Ortaçağ karanlığında
Bir mum gibi eritmişim kendimi
O gün faili meçhullere karışmışım
“Ey halkım unutma bizi!..
Ey halkım unutma…
Ey halkım…
Ey…

Bahattin Gemici

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.