TÜRKİYE, FEDERAL YAPIYA DOĞRU GİDİYOR

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye, siyasi tartışmalar içinde bocalarken bir yandan da sürekli olarak dıştan dayatılan reformlar yapıyor. Birilerinin çok acelesi olduğu için, bir an önce istedikleri aşamaya gelebilmek için dışarıdan içeriye doğru sürekli olarak bir inisiyatif yönlendirmesitoplum alet edilmek istenirken Türk ekonomisinin köşe başlarını tutan kadrolarla medyada etkili olan işbirlikçi mandacı gruplar, ülkemizi böylesi bir maceraya doğru el birliği ile sürüklemektedirler. yapmaktadırlar. Böylesi dışmerkezli bir oyuna

Anadolu coğrafyasına yönelik projeler, planlar yüzyıllar boyunca yapılmıştır, yapılmaya devam etmektedir. Şimdi ise Türkiye Cumhuriyeti tasfiye edilmektedir. Bu gerçek artık saklanamayacak kadar açık ve net bir biçimde görülmektedir.

Hiç kimse cumhuriyet yıkıcılığı ya da Türkiye düşmanlığı yaptığını kabul etmiyor. Her şey değişim, dönüşüm, demokratikleşme, özgürleşme, askeri vesayetten kurtulma, güç odaklarını etkisizleştirme kavramlarıyla açıklamaya çalışıyor.

Değişim sözcüğünün sihirli görünümünün arkasına sığınan ikinci cumhuriyetçiler, maddeci işbirlikçiler, alt kimlikçi federasyoncular, ılımlı İslamcı görünümlü şeriatçılar, emperyalizm ve Siyonizm ile her türlü işbirliğine açık olan oportünistler koalisyonu elbirliği ile Türk Devleti ve Türk Milleti’nin değerlerine saldırmaktadırlar.

Kültürel alt kimlikçilik dış desteklerle hortlatıldığı gibi kayıt dışı ekonominin sağladığı olanaklarla yer altı ilişkileri doğrultusunda birçok mafya ve benzeri hukuk dışı çıkar örgütlenmeleri etkin hale gelmiştir.

Olumsuz süreç devam ediyor. Ülkenin birliği ve bütünlüğü tehlike altındadır. Türk Devleti her gün biraz daha gerileyerek çözülmektedir.

Türkiye’yi yöneten bir zihniyet, yeni dönemin plan çalışmalarında devletin küçültülmesini ana hedef olarak ilan etmektedir. Bu tür bir hedef belirleme, yarısı tasfiye edilmiş olan Türkiye’nin geri kalan diğer yarısının da tasfiye edilmesi demektir. Dış baskılarla iyice küçülmüş olan Türkiye’nin geleceği ile ilgili planlama çalışmalarına devletin küçültülmesi ana hedef olarak belirlenmiştir. Bu ise; Türkiye’nin ulusal ve üniter yapısının ortadan kaldırılmasıdır.

OECD istatistiklerine göre; Avrupa ve Amerika gibi kıtalardaki batı ülkelerine oranla en küçük devlet Türkiye’dir.

Batı ülkelerinde devletin ekonomideki ağırlığı ortalama olarak yüzde 40 ya da 50 oranında olmasına rağmen, Türkiye’deki devletin ekonomideki büyüklüğü son yıllarda yüzde 20’lerden yüzde 10’lara doğru küçülmüştür. Kendi devletlerini güçlü ve büyük tutan batılı emperyal ülkeler sıra Türkiye’ye gelince, Osmanlı İmparatorluğu’nun bugünkü mirasçısı Türkiye’yi daha da küçültmenin yollarını aramaktadırlar.

Avrupa Birliği sürecinde yani bir Yugoslavya modeli yaratarak Türkiye’nin ülkesini bir Sevr haritasına dönüştürmek isteyenler, bu doğrultuda devletin küçültülmesi için sürekli olarak baskı yapmaktadırlar. Avrupa Birliği’ne paralel olarak IMF ve Dünya Bankası gibi uluslar arası kuruluşlar da Türk Devleti’nin küçültülmesi için devletin yetkili organlarını baskı altında tutmaktadırlar.

Emperyal merkezler kendi devletlerini daha da büyütmek üzere dünyanın her bölgesini sömürge durumuna düşürürlerken, Türkiye’yi de iyice küçülterek çeşitli eyaletlere bölebilmenin çabası içindedirler.

Büyük Avrupa, Büyük Ortadoğu, Büyük İsrail gibi dünyanın merkezini içine alacak bölgesel federasyon planlarına Türkiye’nin ülkesini merkez yapmak isterlerken, bu ülkenin üzerinde kurulu bulunan Türk Devleti’nin ortadan kaldırılmasına giden yolu açmak istemektedirler.

Demokrasi, küreselleşme, değişim gibi sihirli sözcüklerle Türk Devleti yavaş yavaş ortadan kaldırılmakta, gelecekte bir dış destekli federasyona giden yol açılmaya çalışılmaktadır. Batılı merkezlerin hepsi bu doğrultuda çalışırken, Yugoslavya’dan sonra dünyanın merkezinde kurulmuş olan Türk Devleti de tasfiye edilmek istenmektedir. Yasal düzenlemelerin; devletin merkezi gücünü ortadan kaldırdığı, parçalı bir yapıyı ortaya çıkarabilmek üzere merkezin yetkilerinin sürekli olarak yerel yönetimlere devredildiği görülmektedir.

Tablo kesin hatları ile belli olduğuna göre, Türk Devletinin geleceğine Türk Milleti karar verecektir. Türk Milleti ulusal ve üniter cumhuriyet devleti tasfiye edilirken, bu gidişe bir dur diyecek, ulusal egemenliğine sahip çıkarak yeni yüzyılda da bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısı altında yaşamını sürdürecektir.

Günün Sözü: Devlet otoritesinin zayıflaması, milleti ortak dokusunun parçalanması demektir.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.