TARAFTAR OLMA

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Taraftar olma bir partiyi, bir takımı tutma hoşgörüsü demokrasisi gelişmiş toplumlarda daha kolay olur. Okumuş, kendisini yetiştirmiş, güven içinde yaşayan şahıs bir tarafta olmayı bir sorun yapmaz.

Birlikten kuvvet doğar, buna ilk adım beğendiğimiz, fikrini, düşüncesini doğru bulduğumuz bir insanın etrafında veya bir düşüncede birleşmek, organize olmakla mümkündür. Doğru olan düşünceleri eyleme geçirirken başka olanların ne düşündükleri bilinirse karşılaştırarak doğruluğuna kanaat getiririz.
Özcan Mutlu da böyle tapmış, Milli Görüş teşkilatından uzak durmanın yanlış olduğunu, etkinliklerini yakından görerek, duyduklarıyla değil, suçlamalara kendisi cevap aramış.
Bu toplantıda ne işin var, diyen B.Z., (Berlin) Axel-Springer- Verlag yayınından Türk kökenli insanları, başarılarını desteklemelerini beklemek hayal ürünüdür. Tam tersine bazı alman basın ve medyası sırtlan gibi hemen kusur arama amacıyla atlarlar. Haberleri dikkatle dinleyip telefon ediyorum, bazen faydası oluyor. Bir adam cinayet işlemiş ve alman ise baba, eş, eski eş oluyor, ama Türk kökenli ise adı bile söylenmiyor. Bir tek kimlikte toplanıyor, türk eşini bıçakladı, deniyor.
Yukarda yazıma başladığım haberde dikkat çeken, beni düşüncelere daldıran haberde olumsuz yorumlar oldu. Elli yılda bin bir zorlukla politikaya atılan milletvekillerimize kolayca yüklenebiliyoruz, hâlbuki onları destekleyip, yapıcı eleştirilerle daha iyi olmalarını sağlamak ilk amacımız olmalı.
Avrupa’da demokrasi örneği görmüş olanlar için başka sınıfta, takımda, partide olanlara düşmanlık duyguları geliştirmeyi kavramada güçlük çekiyorum. Sağ terörü incelenirken doğu batı ayırımı yapılmalı. Genç Türk erkekleri öldürenler öteki yapan kanaat öncüleri sözleriyle güçlendirilmiştir. Cinayet işleyenler Türkleri tanımayan, hiç Türk arkadaşı, dostu, komşusu dahi olmayan, doğu kökenli almanlar.
Türkiye’de baş olan, ister devleti idare edenler ister parti başkanları sözlerine dikkat etmezler, politik yapmayı birbirlerine söz, cevap olarak devam ederlerse gençler arasında kavga artacaktır.
Ana muhalif bir parti başkanı Brüksel’e gidip seçilen bir Başbakan’ı vatandaşını şikâyet ederse, ülkesini yurttaşlarını gülünç duruma düşürür mü? Ülkesinde halkından alacağı enerji ve çareler bitmiş midir?
Bir şeye, kişiye, takıma karşı çalışma çok enerji sarf ettirir. Her iki tarafı yıpratır, çalışamaz hale getirir. Doğrusu bir iş, bir dernek, bir parti için çalışmaktır. Olumlu çalışmaları genişleterek partini, grubunu büyütmeye çalışmaktır, ileride seçimle idareyi ele almaktır.
Son sınıfta uygulama öğretmenimin öğütleri arasında bir öğüdü hiç unutamıyorum. Yaşamınızda gruplaşmalara asla yer vermeyin, grubun kapısı açık olmalı herkes girip bakıp görmeli, daha iyisi her gün yeni bir üye kazanmaya bakın, demişti. Herkes hoşgörüden, barıştan bahseder oldu. Başlangıç noktası, insanın akıl ve mantıkla kötü taraflarını eğitmeyi sık sık güncelleştirmeliyiz. Zira bir baba kendi ahlâk kurallarına uymuyorsa kızını öldürür. Başka futbol takımdan diye öldürülen genç Burak için geç kalınmıştır.
Şiddeti erkeklere uygulatan Testosteron hormonu baskı altına almayı, barışçıl davranma eğitimine çok erken yaşta başlamayla mümkündür. Çok küçük olaylarda başlama noktası kendin gibi düşünmeyene, olmayana önce nefret sonra düşman olmayla başlar.
Altı yaşında bir öğrenci spor dersini seviyorum, ama yarış oyunlarını sevmiyorum, der. Annesi öğretmeni ile konuşur. Çocuk sınıfın en küçük boyunda ve yaşında. Uzun boylu çocuğun adımı da uzun. Çocuk koşuda kaybetmeyi öğrenmelidir, ya hep kaybeden o olursa? Burada öğretmen yeni bir teknik bulmalıdır. Örneğin aynı boyda olan öğrencileri ayrı bir grup yaparak. Spor oyunları her zaman yarış amaçlı olmamalıdır. Yaş günü eğlencelerinde anne baba kazanana bir hediye verirken, kaybedenlere teselli amacı ile daha küçük hediyeler vermelidir.
Her derneğin kadın kolu olması gerektiği gibi, bir de çocuk kolu olmalıdır. Çocuklara korkuya karşı davranış öğretecek oyunlar öğretilmelidir. Aynı şekilde ayrılık, kavga edebilme de bir kültür işidir. Ayrılmak isteyen kadını öldüren erkek çocukluğunda, ilk yani anaokulundan önce anneden ayrılması öğretilmemiştir. Yuvalarda dahi sınıf ve grup gezilerinde bir amaçta ayrılığa sabretmeyi öğrenmektir. Ayrılığı kolaylaştıracak önlem alınır, örneğin anne babanın yazdığı mektup orada verilir.
Politikada aynı düşünce etrafında birleşen partiler çocuklarla politik düşünmeye başlayıp, gençler için bir program üretmelidir. Yazarlar politika üzerinde, çocukların anlayacağı bir seviyede kitap yazmalıdır.
Bir grup düşünün, emekli 30 – 40 yıl öğretmenlik yapmış insanlara burada politika konuşmayalım densin. Zira kavga ve tartışma kültürü geliştirmeyen korkar. Hayatımız politikadır, biz politika yapmazsak, bize politika uygulanır. O zaman da geç kalmış oluruz, şaşırmaktan başka yapılacak iş kalmamıştır.
Testosteron Politik Yapar, kitabında şiddete başvuran erkeklerin oluşturduğu savaş topluluklarının tarihini bilimsel olarak ele alınıyor. Romalılar, Vikinger ve Osmanlılarda kadın kaçırma, esir tutma tarihine yer vermiş. Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma oyununu psikolojik olarak ele alıyor. Olumlu bir ifade olsaydı Osmanlı sözü geçmezdi herhalde. Kitabı eşim erkek olarak bana tavsiye etti, henüz tamamını okumadım. Sayfalarını çevirdim, bütün erkeklere, ama erkekleri yetiştiren, onlara çok yüklenen, kaldıramayacakları kadar sorumluluk aşılayan kadınların okumasını tavsiye ediyorum.
Masamdaki ikinci kitap, kavga, çekişme, kıskançlığa karşı yapılacak öğüt yerine 550 eğitim örneği oyun ve davranışlar. Bu kitapta torunuma her zaman söylediğim bir söz bulunuyor. Bir problem varsa, en az bir de çözüm yolu var.
Kavgadan yorulan, çözümün haksız olduğu varsayımını algılayan çocukları huzura kavuşturmak, sakin olmalarını sağlamak için oyunlar var.
Şöyle bir hikâyeyi herhalde Adnan Binyazar’da okumuştum.
Cehennemde ateşte yanmak için çukur başlarında sıra bekleyen, günahkârları ateşe çekmek için her milletten bir cellat var. Sıra Türklere gelince, şaşırarak birisi sorar neden cellat yok? Onlara cellat gerekmez, birbirlerini ateşe çekerler.
Çıkaracağımız ders, çekememeyi bırakıp, kendimizi yetiştirmek. Benliğini geliştiren insan başaran insanları destekler, iyi yönlerini bulur, daha iyi olmalarını sağlar. Hele bu bir politikacı ise pozitif enerjiyle diğer insanlara hizmet etmesi sağlanır.
Sevgili Özcan Mutlu şahsında politikaya giren çocuklarımıza teşekkür ediyor, onları candan kutluyorum. Politikaya katılımın basın, medya ve sağlık sektörüne de örnek olmasını diliyorum. Almanca basın ve medyada başarılı olan çocuklarımızı yine Türkçe basın daha çok öne çıkarmalı, sağ olsunlar çıkarıyorlar. Ama daha bilinçli olunmalıdır.´
Türkiye’de muhaliflerin sık sık kullandıkları hoş olmayan, bıktıran ve kutuplaşmaya hizmet eden sözleri Almanya’ya yansıtmayalım, yandaş, içimizdeki düşman gibi.
Hoşça kalın, yetişkin çocuklarımıza adaletli olun!
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Kitap tavsiyesi:
 
Testosteron Macht Politik, Karin Kneissl, Braumüller Verlag,
Wien, 2012
ISBN 978-3-99100-068-6
 
550 Erziehungstipps für alle Fälle schnell und wirksam, Sammelband Weltbild Verlag
ISBN 978-3-8289-4976-9

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.