SPORDA 2009’DAN 2010’A GİRERKEN

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SPORDA 2009’DAN 2010’A GİRERKEN

Değerli ha-ber.com okurlarım, sizlere 2009 yılına ilişkin bu son yazımda 2009’a kısa bir bakıştan yola çıkarak 2010 yılına ilişkin beklentilerimizin ne olacağına dair bazı bilgileri paylaşacağım.

2009 yılında büyük spor organizasyonu olarak, İtalya’nın Peskara kentinde yapılan Akdeniz Oyunları birinci sırayı aldı diyebiliriz, ayrıca Basketbol Avrupa şampiyonasına Polonyada Fırtına gibi başlayan ama ne varki aynı hızla sönen Basketbol Milli takımımızı, Bunun ardından, her maç sonunda bir sonraki maça umutla baktığımız, 2010 Dünya Futbol Şampiyonası için oynadığımız grup eleme maçlarının heyacanı ile hüsranını bir arada yaşadığımızı söyleyerek özetliyebilirim 2009’u.

Akdeniz oyunlarına ilk kez bu kadar kalabalık bir kafile ile katıldığımızı ancak, böylesi bir kalabalığa rağmen alınan sonuçların pek şaşırtıcı olmadığını vurgulamakta yarar görüyorum. Bireysel ve Takım sporcularımızla katıldığımız bu şampiyonada sporcularımızın aldıkları sonuçların beklenen sonuçlar olduğunu ve hatta bazı branşlarada sürpriz başarılar aldıklarını bunlarında özellikle; kız ve erkek Hentbol Ulusal takımlarımız olduğunu söyleyebilirim.

Alınan madalyaların bir çoğunu; Herzaman olduğu gibi; Güreş, Halter ve Boks gibi bireysel sporcularımız tarafından elde edildiğini, özellikle; Atletizm, Jimnastik ve Yüzme gibi temel spor dallarında, Akdeniz Oyunlarında da yine her zaman, Tıpkı Olımpiyat Oyunları ile Dünya Şampiyonalarında olduğu gibi 70 milyonluk bir ülkeye yakışmayan sonuçlar aldığımızı buradan hatırlatmak isterim.

Daha önceki yazılarımda, ısrarla belirtmiştim; Spor belirli bir sistemle ancak başarıya ulaşılabilen bir etkinliktir. Özellikle Dünyada genç nüfusa sahip nadir ülkelerden biri olduğumuzu ancak bu denli genç bir nüfusa sahip olmamıza ragmen hala bu gençliğin spora kanalize edememenin üzüntüsünü ve kargaşasını 2009 yılında’da yaşadık. Ne varki bu günlerde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüzce (GSGM) yavaş yavaş bu doğrultuda adım atıldığını, sporcu geliştirme projelerine ilişkin duyumlar aldığımızı ancak bu çalışmaların istenilen düzeyde olmadığının altını çizmek isterim. Sporun ülkemizde her geçen gün gerilediğini görüyorum adeta.

Daha önceki yıllarda GSGMüdürlüğümüze sunduğumuz projelere benzer projelerin gündemde olduğunu ancak bu projelerin yeterliliği olmayan kişilerce sonuca ulaştırılamıyacağını buradan hatırlatmak isterim.

Sonuç’ta 2009 yılına ilişkin kayda değer çok şey yok, ama hüzün vardı biraz, bu hüzün özellikle futbolda daha fazlaydı, 2008 yılında Avrupanın en başarılı antrenörü olarak kabul edilen Futbol Milli Takımımızın sorumlusunun bu gücü, yine aynı Milli Takımımızı 2010 Güney Afrika Dünya futbol şampiyonasına götürmeye yetmedi, yetmediği gibi veda toplantısında hala çok başarılı bir Teknik Direktör olduğunu hala ısrarla vurguladı! Bence hocamız başarısızlığın tüm sorumluluğunu sadece kendinde aramamalı burada birçok faktörün etkili olduğunu düşünmek zorundayız! Hiç bir öğretmen hatasız olamaz ve her zaman ders vermez, zaman zaman da ders’te alabilmeli diye düşünüyorum.

Ata Sporumuz Güreşte alınan sonuçlar ortada, ancak dövüşçü bir ülke olduğumuzu her defasında olduğu gibi bu yılda da Taek Won Do branşında kanıtladık. Bu spor dalı en başarılı bireysel spor dalı olarak yine gündemdeki yerini korudu.

Bireysel spor dallarında Atletizm’de her zaman olduğu gibi İthal sporcularımız çok başarılıydı bunların yanı sıra 100 m engelli Nevin Yanıt bana göre türkiyedeki en başarılı atletimizdi, hemen yanında, Üniversiteler Dünya Şampiyonasına dahi götürülmeyen Göksu Üçtaş Oyunlarda Atlama Masasında 2. olarak Ülkemize Artistik Jimnastikte Gümüş madalya kazandırdı.

Akdeniz Oyunları 2009 da Yüzme sporunda hiç yok gibiydik, yoktuk adeta, milyonların spor dalı Futbolda da inanılmaz kötü sonuçlar alarak daha önceki yılları arar olduk. Kısacası 2009 da Sporda pek önemli bir başarı bana göre yok denecek kadar azdı.

Umarım 2010 yılı özelliklede ev sahipliği yapacağımız bazı dallarda yüzümüz güler; Bunların başında 2010 basketbol dünya şampiyonası var ve bu şampiyona ülkemizde organize edilecek. Salonlarımızın insaatı büyük bir hızla devam ediyor ama, her zaman olduğu gibi daha erken bitmeyecek, ancak salonlarımız yarışmalar başlamadan önce hazır olur ve sonuç olarak bu şampiyonada Ulusal Baskatbol Takımımız başarılı bir sonuç alır diye düşünüyorum.

Yine 2011 yılında çok önemli iki faaliyete daha ev sahipliği yapacağız; Birincisi 2011 Ünıversiteler Kış Oyunları Erzurumda, digeri ise 2011Avrupa Gençlik Oyunları Trabzonda yapılacak Ülkemiz adına sınav niteliğini taşıyan bu oyunlar daha sonraki Olimpiyat Oyunlarını alıp almamıza da ışık tutacak organizasyonlar olduğunu hemen hatırlatmak isterim!

2010 yılının en önemli olaylarından biride, 2016 yılında yapılacak olan Avrupa Futbol Şampiyonasının Ülkemizde organize edilip edilmemesi kararlaştırılacaktır. Fransa ve İtalya’dan sonra bu şampiyonaya Türkiyede talip umarım her iki ülkeyi alt edip ülkemizde organize ederiz.

Evet değerli okurlarım görüldüğü gibi 2010 yılı spor etkinlikleri açısından oldukça çetin geçecek gibi gözüküyor.

Ama hiç kuşkumuz yok ki! Yaşam denilen şey sadece ve sadece spordan ibaret değildir. Biliyoruz ki gündemimizi sağlık, siyaset, ekonomi, insanca yaşama gibi ve sporu da yakından ilgilendiren bir yığın sorunlarımız da var! Kısacası Siyaset, Ekonomi gibi oldukça çetin sorunlarla dolu günler bekliyor bizi !

Tıpkı 2009 ve daha önceki yıllarda olduğu gibi; önce kuş gribi, daha sonra domuz gribi ve bunun ardından sorun yaratan aşısı, ardından tabiiki 2009’a damgasını vuran ancak bizi teğet gecen! ekonomik krizlerde var ve tabiki açılımlarıda unutmuyoruz bu arada! İşte bu sorunlar 2010 ve daha sonraki yıllarıda oldukça olumsuz etkileyecek gibi.

Sorunlarla boğuştuğumuz 2009 yılına güle güle derken, umut ve sağlık dolu, şiddetten uzak, yeni bir yıl geçirmemiz dileklerimle sevgiyle kalın diyorum!

Hepinize mutlu yıllar…

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.