0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şöyle bir söylenti dolaşıyor ortalıkta. Buna „asparagas“ da diyebiliriz ama, bu şimdi bir kenara.

Söylenti şu:

Bu salgın, tanınan adıyla pandemi; bilimsel, sosyal, iklimsel, dijital bir deneydir.

2 Aralık 2015 tarihinde, Paris’te imzalanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi gereği olarak 2020 yılında başlayarak ve 2030 yılına değin dünyanın soğutulmasına başlanılmış.

Trump; Obama tarafından onaylanan bu sözleşmenin ABD’ne karşı bir ekonomik savaş olduğunu ileri sürmekteymiş.

Dünya Meteoroloji Örgütü; 6 Şubat 2019 yılında bir açıklama yapmış ve 2015, 16, 17, 18 yıllarının son 170 yılın en sıcak yılları olduğunu ve yükselmenin daha artacağını belirtmiş.

Bu gelişme sırasında DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü – WHO); tüm dünyaya bir salgın/pandemi hazırlanmasını önermiş.

Türkiye; 13 Nisan 2019 da bir genelgeyle bu salgın için hazırlıkların başlamasını istemiş ve illerin tamamı bu salgına hazır duruma getirilmiş, bir Ulusal Salgın/Pandemi Planı yayınlanmış.

Bu salgın; ABD’deki Bill Gates ve John Hopkins Üniversiteleri tarafından, New York’ta, 18 Ekim 2019 tarihinde, 3,5 saat süren bir simülasyonla tüm dünyaya tanıtılmış.

Söylentinin dayandığı somut bir gerçekse şu:

İçinde bulunduğumuz şu günlerde ABD’deki tüm veriler, dünyaya, John Hopkins Üniversitesi tarafından verilmekteymiş.

Söylentiye göre salgının süresi, dünya için, 6 aymış. İlk olay 17 Kasım 2019 günü, Çin’de baş göstermiş ve 6 aylık süre 17 Mayıs 2020 günü dolacakmış.

Buna göre; bu salgın/pandemi, tüm dünyada, Mayıs 2020 sonunda ortadan kalkacakmış.

Türkiye; salgının süresini, ülke için 6 hafta olarak belirlemiş. Ülkede ilk olay, 19 Şubat 2020 günü Rize’de saptanmış ve süre 12 – 13 Mayıs günü Türkiye için dolacakmış.

Salgınların başından 3, 4 haftasının kuluçka, sonundan 3, 4 haftasınınsa sönme dönemi olduğu bilinmekteymiş. Bu hesaba göre Türkiye’de ölümler 20 Nisan’da sona erecekmiş. Dünya için bu tarih 30 Nisanmış.

Söylentiye göre!

Panik yapmayın! Rahat olun! Kendinizi koruyun yine de!

Şunu da sakın unutmayın! Bu Korona Virüs; bulaşıcı virüsler arasında en yumuşak kalpli olanıymış. Bu deney için özel olarak seçilmiş. Yoksa daha öldürücü olanları da varmış yani…

Söylentiye göre!…

Yumuşak virüs kullanılarak insanlığın yaşamı, bilinçli olarak yavaşlatılmış.

Söylentiye göre!

Salgın süresince; ısı düşmesi, iklim değişiklikleri, okyanuslar, denizler ve göllerdeki yaşam; balık sayısındaki artış, hayvanların davranışları, kutuplarda yaşananalar, hava kirliliği v.s gibi bilgiler, insanlığın geleceği için(!), uzaydaki 22 000 uydu aracılığıyla, bilim adamları tarafından kamera ve bilgisayarlarla derleniyorlarmış.

Gene bu söylentiye göre;

Çin, Rusya ve ABD’nde tüm bilgiler dijital olarak izleniyor, yeni dijital sistemler test ediliyor ve dijital kayda alınıyorlarmış.

Salgın sırasında kapitalistler; özellikle de Amerika Merkez Bankası FED aracılığıyla bol para bastırarak dünyanın kaynaklarını borsalar üzerinden yağmalıyorlarmış.

Salgın bittiğinde zenginlikler de el değiştirmiş olacaklarmış.

Koranavürüs yüzünde Çin’de yaşam yavaşladığından Ocak 2020; 170 yılın en sıcak ayı olarak kayıtlara geçecek, salgından sonra dünyada üretim yeniden yapılanacak, büyük olasılıkla termik santralların tümü kapatılacak, Paris’te yapılacak anlaşmayla küresel ısınma sona erdirilecek ve küresel soğuma başlayacakmış.

İşin en can alıcı, en kötü yanıysa şu olacakmış:

Salgın sırasında uygulanan dijital kayıtla Biri Bizi Daha Rahat Gözetleyecek, sağa, sola sallanmalar kesinlikle olanaksız duruma gelecekmiş.

Söylentinin sonucu:

Bu salgın/pandemi; dünya insanlığı üzerinde oynanan planlı bir deneymiş.

Deney; 20 Nisan 2020 de sonlanacak, karantina sona erecek, özgürlük – kısıntılı da olsa – yeniden gelecekmiş.

Söylentiye göre!…

Miş, mış, müş, muş…