0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SORUMLU KİMDİR

Tarih 9 Ağustos 1945, saat 11.02.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Japonya’nın Nagasaki kentine attığı ikinci atom bombasıyla insanlık tarihinin en korkunç katliamını gerçekleştirdiği tarih ve saat.

Bu katliamdan sonra Japonya’nın 15 Ağustos 1945 tarihinde teslim olduğunu biliyoruz.
Harry S. Truman. Roosevelt’in ani ölümünden sonra ABD’nin II. Dünya Savaşı sırasında görevdeki başkanı. Bu katliamın emrini veren başkan.

Bu katile Japonya’nın teslim olduğu ve savaşın sona erdiği haberi verilir. Bu haberi duyduğunda sarf ettiği ilk tümce dünyanın bugün içinde bulunduğu durumun da özetidir.

“Şu andan itibaren dünyada doların savaşını başlatıyoruz(m).”
O gün başlatılan bu savaş, bu doların savaşı kan akıtmayı, insanların kanlarını akıtmayı hız kesmeden süründürüyor. Bugün; dünyamızın herhangi bir köşesinde insan canı almak için atılan her kurşun bu savaş için atılmaktadır. Hâlâ ve hiç hız kaybetmeden.
Ne diyor; (“Ne dedi? Ne demişti?” demiyorum, “Ne diyor?” diyorum ve bunu siyasî bir bilinçle yapıyorum. HA)  gençliğe seslenişinde Mustafa Kemal Atatürk?

“Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahîm olmak üzere memleket dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kendi şahsî menfaatlerini müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhîd edebilirler…”
İşte; bu ABD, dünyanın büyük bir bölümünde buldu, buluyor bu gafilleri, bu dalâlet erbabını, bu hainleri.
Bugün onun koltuğunu işgal eden gafilin “ayyaş” diye niteleme dalâletinde beis görmediği o ikiliden ikincisi ayağına kadar gelen ve savaşa girmesi için rica ve minnet eden zamanın en büyüklerini elleri boş göndermişti geldikleri yerlere.
Bizde, 1950 den sonra onlardan, gafilllerden, dalâlet erbabından ve hainlerden bulmakta hiç zorlanmadı ABD.
Şimdilerde onlardan birinin, ABD’nin, önünde diz çökerekten Ortadoğu bataklığına bodoslama dalmaya ne denli teşne olduğunu salt müritleri görmüyor, duymuyor, anlamıyorlar. Hani; şu,  “tak şak” tekerlemesi vardı ya, ABD, buna “Tak!” dese, bu; hemen “Şak!” yapacak.

Şahsî menfaatlerini Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren müstevlîlerin siyasi emelleriyle tehîd etmenin bundan daha açık bir tanımı olabilir mi?

Ortadoğu’ya girmesine izin yok da, yurdumuzun doğu ve güneydoğusunda (Öncesi ve sonrasını doğru değerlendirmeniz en içten dileğimdir. HA) kanı oluk oluk akıtması onun şahsî menfaatlerinin gereğidir.

Ordu ve polisi de arkasına alarak, neredeyse taş üstünde taş bırakmadı oralarda.

Bölgeyi terörden temizlerken sivillerin de gözlerinin yaşına bakmadı.

Ne yurt bıraktı insanlarda ne yuva…

Bir şeyi doğru söyledi son günlerde. “Kanı diktatörler dökerler.” dedi. Merd-i kıpti örneği… Şecaatini arzederken sirkatini  söyledi. Diktatörlüğünü kendi açıklamasından öğrendik.

Sözü uzatmanın bir anlamı yok.

Dünyada olanların, olup bitenlerin tek sorumlusu ABD, bizdekilerinse onun işbirlikçisi olan, olanlardır.

Kimler midir onlar?

Lafın tamamını söyletmeyin bana!

Hasan Arslan