0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Kötümserliğe kapılmaca yok. Hayat bir mücadeledir . Bu sel felâketini de bu mücadelenin bir parçası olarak değerlendirip eski günlerimize dönmek için canla, başla, aşkla ve şevkle çalışacağız. Eskisinden daha da güzel bir vakıf yapacağız.”  İşte Ali Nesin, Nesin Vakfı Destekleme Derneği üyelerine ve dostlarına yazdığı mektubu böyle başlıyor. Sevgili okurlarım, biz Ali Nesin’e cesaret vermemiz gerekirken o bizi mücadeleye devam edeceğini bildirerek cesaretlendiriyor. Babasının oğlu demek geliyor, içimden.   Salma kendini öyle Dik dur diri dur Tıpkı otuz yaşındaymış gibi sapasağlam …  Nice yorgun da olsan Kaldır kendini tutup kendi kolundan … [Aziz Nesin, 17 Şubat 1992]  Türkiye çok ileri teknolojiyi kullanırken, eşi görülmemiş bir ilerleme gösteriyor. Ama bazı insan ilişkilerinde, imar, sosyal ve bilinçli politik yönlerde geri gidiyor. Çok büyük çelişkiler ülkesi. Eğitimde bir noksanlık olduğu izleniyor. Okulda öğrenilenler günlük yaşama uygulanmıyor. Medyadan öğrendiğimize göre şu anda Marmara Bölgesinde yaşanan sel felâketi yanlış yapılanmaktan kaynaklanıyor. Elbette bütün dünyada görülen iklim değişikliğinin de etkisi unutulmamalıdır. Daha 12 Eylül 1980 darbesinin getirileri, götürüleri konuşuluyordu. Konu bitmemişti. İşte şu satırlarla Işıl Özgentürk içindeki buruk acıyı, yoğun kızgınlığını okurlarıyla şöyle paylaşıyor: “Bu sevilesi ülkenin, en sevilesi çocuklarını yitirdiği o kötücül günler. Gencecik insanlar asılırken, işkencelerde yaşamlarını yitirirken seslerini çıkarmayanlar, sokaklara dökülmeyenler, bugün çamur deryasında üç kuruşluk malları yağmalayanlara lanet okuyorlar. Bu yağma kültürünün ne zaman atıldığını sormak, sorgulamak akıllarından geçmiyor.” iltergh-21-09-a.jpgZannederim o Azizlerin Azizi, Aziz Nesin’i Işıl Özgentürk gibi birçok aydın, toplumun sorumluluğunu omuzlarında taşıyanların hepsi çok özlüyorlar. Bilhassa Türkiye’de olduğum zaman ben de Aziz Nesin’i çok özlüyorum. Adeta onun düşüncelerini hep içimde taşıyorum. Zira bu cennet vatanı, zaman zaman birbirlerine cehenneme çevirenler çıkıyor. Burada daha çok yapılacak işler var. O zaman Aziz Nesin ne derdi, diye soruyorum. Elbette Berlin’de de vatandaş olarak görevlerimiz az değil. Ama orada oturmuş bir çark var, dönmeye devam ediyor. Orada vatandaşlık görevlerini yerine getirmek sanki buradayken daha kolay gibi geliyor. Türkiye’de şu anda birçokları çaresizlik duygusu taşıyorlar, ve bunlar hergün biraz daha çoğalıyor. Yurt dışında yaşıyanlar bu duyguyu paylaşabilir, diye düşünüyorum. Ali Nesin’in çaresizlik duygusuna düşmemesine belki de FöNes- Nesin Vakfı Destekleme Derneği yardım ediyordur. Derneğin Bremen merkezi olarak, Almanya’nın çeşitli kentlerinde üyeleri vardır. Şu andaki yönetim kurulu da Berlin, Lübeck, Bremen gibi çeşitli şehirlerden oluşuyor. Yönetim Kurulu üyeleri yıllardır özveri ile çalışıyorlar. Başkan Prof.Dr. Klaus Liebe-Harkort, ikinci başkan Hasan Çötok, en zor, para işlerini Dr. Tuncer Miski yürütüyor. Yazı işleri Sinan Erdoğan, diğer yönetim kurulu üyeleri Gisela Gnoss-Yavuz, İlhan İşözen, Moritz Schelkes. Hepinizin gönlü rahat olsun. Emeklerinizin boşa gitmediğini Ali Nesin’in şu sözleri gösteriyor: “Felâketin boyutunu anlamak için görmek, yaşamak lâzım. İki tesellimiz var: 1. Can kaybımız yok. 2. Ve Aziz Nesin’in bütün arşivi kurtarıldı. Çocuklarımızın ilk aklına bu notlar gelmiş. 3000 dolayında dosya… İnanılmaz bir sürat ve imrenilecek bir işbirliğiyle, çocuklar bütün dosyaları su basmadan kütüphaneden ikinci kata çıkarmışlar. Sabahın köründe uykularından fırlayıp… Çocuklarımızın kimisi haylaz, kimisi yaramaz, kimisi söz dinlemez olabilir, ama hiç görmedikleri Aziz Dede’lerinin notlarının ilk kurtarılacak eşya olduğunu biliyorlar… Eğitim işte böyle bir şey olmalı…” Şu anda vakif çamurdan ibaret denebilir. Tiyatro salonu tanınmaz halde. Mutfağa girilemiyor. Medeniyete ait her alet, makine kullnılamaz halde. Buzdolabı, çamaşır makinesinin olmadığı bir hayat bugün düşünülemez. Haberleşme yalnız cep telefonuyla mümkün. Selin zemini zayıflattığı şu durumda, depreme karşı binayı güçlendirmek için çok para gerekir. Sevgili okurlarım, bu durumda vakfın acil olarak para yardımına ihtiyacı var. Aşağıda vereceğim internet sayfasından daha çok bilgi alabilirsiniz. Hesap numarasına yardımlarınızı havale edeceğinize inanıyorum. Yine Ali Nesin’in sözleri ile makalemi bitirmek istiyorum: “Her şeye rağmen iyimserliğimizi elden bırakmıyacağız. Sürekli ileriye bakmaya and içtik. Mücadeleye devam! En zor zamanlarımızda hep yanımızda olan sizlere ve geleceğe inancımız sonsuzdur. Hepimizden sevgiler, saygılar.” iltergh-21-09-b.jpg   Sevgili Ali Nesin, geçen sene Şirince Matemetik Köyünde [*] Ramazan Bayramı’nda sizi ziyaret etmiştik. O zaman böyle büyük sorunlar yoktu. Buna rağmen tüm vakıf ailesine iyi bayramlar diliyorum. Sevgili okurlarım, Ramazan Bayramınızı candan kutlarım.    İlter Gözkaya – Holzhey   Emekli Öğretmen        Kaynaklar: – Ali Nesin’in FöNes’e gönderdiği mektup (9.9.2009) – Işıl Özgentürk, Cumhuriyet Gazetesi, 29 Yıl sonra makalesi, (13.9.2009) – Bülten FöNes, No: 26, 26.1.2008      [*] bakınız: www.ha-er.com arşiv: Matematik Hiçbir İşe Yaramaz  İlter Gözkaya-Holzhey  www.nesinvakfı.org http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12487937.asp?gid=229 http://www.cnnturk.com/video/turkiye/2009/09/12/sel.aziz.nesin.vakfini.da.vurdu/15441/index.html  Not: Avrupa’dan havale edecekler için: FöNes, Sparkasse Bremen BLZ 29050101 KontoNr.: 10262500   Türkiye’den havale edecekler için: Nesin Vakfı, İş Bankası, Parmakkapı şubesi, Şube kodu: 1042 Hesap No: 0714327   Nesin Vakfı, Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu: 130 Hesap No: 9522232