SEÇİMLER VE PARTİLİ CUMHUR BAŞKAN

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Aslında ne yaptıklarını ne de dediklerini onaylamadığım bir kişiliktir kendileri, partili cumhur başkan RTE.

Yazının başında bunu belirteyim.

Seçim çalışmalarının son gününde söylediklerini yorumlamak istedim.

Suriye sorununun 31 Mart sonunda çözüleceğini söylemiş ve eklemiş. “Mümkün olursa, masada değil, sahada çözeceğiz”

Yorumum: Çözümden anlaşmayı değil, savaşmayı anlıyor. Çözümün konuşarak olanaklı olduğu da dank etseydi kafasında…

“Erdoğan gitsin diyorlar. Tamam gitsin de milletimize kimi öneriyorsunuz? Ülkeyi, partisini bile yönetemeyen Kılıçdaroğlu’na mı teslim edeceksiniz?” demiş.

Yorumum: Hiç kimse vazgeçilemez değildir. Partili cumhur başkan da. Sulara ya da aynalara her baktığında salt kendisini, kendisinden başkasını ve güzelini göremeyenlere bilim dilinde ‘narsist’ denir. Halk dilindeyse; ‘kendini beğenmiş’ ya da ‘burnu Kaf Dağı’nda’ diyoruz.

Kılıçdaroğlu; partisini güvenli bir biçimde elinde tuttuğunu ve ona tüm ülkede egemen olduğunu, bir kez değil, birçok kez kanıtladı. Bunu kendisine rakip olarak çıkanların önlerini de açarak yaptı. İzlediği yolu demokrasi anlayışınıza ters olarak yorumlayabilirsiniz. Bu hakkınızdır. Partili cumhur başkanın partisinde ona rakip olacak cesarette bir yiğit kadın ya da erkek var mıdır? Olabilir mi? Çuvaldızı başkalarına batırmadan önce iğneyi kendine bir batır hele.

„Karşımızda öyle bir ittifak oluşmuş durumda ki; bunların amacının belediyeleri yönetmek olmadığı gayet açık.” demiş.

Yorumum: Yapılan seçim belediye başkanlığı ve belediye meclisi üyelerinin seçimi değil mi?

Ülkeyi yönetecekleri mi seçiyorlar Türkiye’de insanlar? Mügalâta… Demagoji yani…

„Kendisi kalkmış, Kürt vatandaşlarımın oyuna ipotek koyuyor. Kendisi Kürt de değil, ne idüğü belirsiz. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge yok. Ülkemizi bölemeyeceksiniz. “demiş.

Yorumum: HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’yi kastediyor burada. “Ne idiğü belirsiz” tamlamasını dikkatinizi çekerim. İnsandır Sezai Temelli. İnsan da bizim meşrebimizde en yüce değerdir. Kürdistan sözcüğünü bu partili cumhur başkan kim bilir kaç kez kendisi de kullandı. Hafıza-i beşer nisyan ile mâlûldür. Unutmuş (olabilir mi?). Diyelim ki; Sezai Temelli Kürt oylarına ipotek koymuş. Ya sen ve ittifak ortağın? Millet ittifakına oy verecekleri terörist olarak yaftalayanlar kimlerdi? Patagonya cumhur başkanı ve onun koalisyon ortağı mı?

“Kağıthane’yi Kağıttepe olarak bilecek kadar bu şehirden uzak olanlara derslerini bir kez daha vereceğinize inanıyorum. “demiş.

Yorumum: Ankara’ya aday gösterdiğin kişi için ne demeli? Vatandaş Kayserili. Emrettin, aday oldu. İzmir’de Denizlili bir adayın var. İzmir’i Ege’deki Yunan adasıyla karıştıracak denli yabancı İzmir’e. İstanbul adayın Erzincanlı. Bu açıklamalarının da iler tutar yanı yok.

„Bizim ittifakımızın adı Cumhur İttifakı. Biz bu ittifakı 15 Temmuz’da kurduk. O günden bugüne bu ittifak devam ediyor. Bu FETÖ denilen zalim bu ülkede ümmeti böldü. Bak, kaçtılar gittiler. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Aynı şekilde PKK terör örgütünün mensuplarını Cudi, Gabar, Tendürek’te vurduk, vurmaya devam edeceğiz. “ demiş.

Yorumum: Rakiplerin de ‘Millet İttifakı’nı kurdular. Yanlış bunun neresinde? Üstelik bu; nev-i şahsına münhasır ittifak düşüncesinin mucidi de sensin. FETÖ ile savaşım konusunda onlar senden ve ortağından daha tutarlı bir yoldalar. Kürt sorunumuzun savaş yoluyla çözülemeyeceğini bu kadar yıldan sonra hâlâ anlayamadıysan bu da senin yanlışın be Reis!

„Ülkemize yönelik saldırılardaki artışın hedefi 2023 hedefimizdeki müreffeh Türkiye yolunu kapatmaktır. Siz benim milletimi patlıcan, domates, biberle mi aldatacaksınız? Bu millet Çanakkale geçilmez dediği zaman bir tas çorbaya tamah etmiştir. Bu ülkede ne patlıcan ne domates ne patates sıkıntısı var. “

Yorumum: Bu açıklamasında beni derinden yaralayan sözleri şunlar: “Bu millet Çanakkale geçilmez dediği zaman bir tas çorbaya TAMAH etmiştir.” Ne demek tamah etmek? Burada kullanılacak en aşağılayıcı sözcük budur kanımca. “Dur yolcu!”. Dur orada. Senin bir tas çorbaya tamah ettiler diyerek anılarına saygısızlıkta sınır tanımadığın o kahramanlar bir devrin batmasına neden olan evlatlarıdır bu ulusun. Bir devir batmıştır orada. Eğil de, kulak ver! Orası; bu ulusun kahraman evlatlarının yattıkları yerdir. Dur orada!

Senin yönetime geldiğin 2002 yılında ülkede işlenen topraklar 41 200 000 hektardı. 17 yıllık iktidarında işlenen topraklar 19 700 000 hektara gerilediler. Ülkeyi soğana, patatese senin bu işbirlikçi tarım politakan muhtaç etti. Herkesi sersem, alemi kör saymaktan vaz geç! Dur orada!

İstanbul’un bugünkü görüntüsünün nedenini senin “Biz bu kente ihanet ettik.” itirafın çok açık anlatıyor. Özelde kentin semtleri, genelde o güzîde kent için yaptıklarınız, yapılmasına göz yumduklarınız aynanızdır. Lafınıza bakılmaz.

Aklı başında ülkelerde savunma harcamaları en düşük düzeydedirler. Harcamaların yüksek düzeyde olduğu alanlar eğitimdir, sağlıktır, barınmadır, beslenmedir. İnsansız hava araçları karın doyurmazlar.

Sen bizim başımıza gelen en büyük…

Bu tümcenin yüklemini yazmayı sana bırakıyorum değerli okurum.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.