RECEP TAYYİP ERDOĞAN GERÇEĞİ

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’ye üç günlüğüne de olsa her gidişimde sokaktaki vatandaşın nabzını tutmaya çalışırım. Bizler yurtdışından Türkiye’deki olayları çok daha değişik algılıyoruz. Geçen haftaki üç günlük Aydın gezimde de aynı şekilde sürekli olarak her kesimden insanlarımızla konuşup, ülkemizin durumu hakkında bir şeyler öğrenmeye çalıştım. İzlenimlerimin ilk bölümünde halkın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı nasıl bir insan olarak gördüklerini sizlere aktarmak istiyorum. İnsanlarımız konuşurken eskiden olduğu gibi ”hükümet şunu yaptı” veya ”hükümet şu konularda başarısız” gibi eleştirilerine artık doğrudan ”Tayyip şunu yaptı veya Tayyip şu konularda başarısız” şeklinde ifade ediyor. Yani artık ”hükümet” yok sadece ”Tayyip” var… Bu da son günlerde yeniden alevlenen ”Başkanlık sistemi” tartışmalarında Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük şansı olduğunu gösteriyor.

Erdoğan’ı sevenler bu sevgiyi abartmış durumda. Biliyorsunuz, iki yıl önce kadar AKP Aydın İl Başkanı, Başbakan Erdoğan’a “peygamber” benzetmesi yapmıştı. Konuştuğum bir Erdoğan hayranı bana onu Atatürk’ten de daha fazla işler başardığını söyleyecek kadar ileri gitti. Sokaktaki halkı, ekonomik rakamlar, S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi ilgilendirmiyor, ”benim emekli maaşıma zam geldi”, ”hastahanelerde kuyruklar kalktı”, ”oğluma iş bulundu” gibi yorumlarla Erdoğan’a dualar ediyorlar. Erdoğan’dan ekonomik nedenlerle şikâyet edenleri ise ”tabii her gün çilingir sofrası kurarlarsa para yetmez” şeklinde suçluyorlar. Erdoğan’ın uluslararası kuruluşlarda gösterdiği tavırlardan ötürü bir kahraman olarak gören bu kesim, Erdoğan’ın Roj TV ve Hz. Muhammed karikatürlerine destek verdiği için tavır koyduğu eski Danimarka Başbakan’ı Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri seçilmesine engel olamadığını ve onay vermek zorunda olduğunu belleklerinden silmişlerdi. Önceden söylendiği halde ne Ramussen Türkiye’den özür diledi ne de RoJ TV kapandı. Bir özür alacağımız da Mavi Marmara baskınında 9 yurttaşımızı öldüren daha önce Erdoğan’ın ”One Moment”’le tavır gösterdiği İsrail’den var…

Gelelim Erdoğan karşıtlarına… Onlar da ayrı bir alem… Maalesef konuştuklarım Erdoğan’a karşı olanlar çok küfürlü konuşuyorlar. Bana soyut örnekler verip onun politikalarını eleştirmek yerine kulaktan ve özellikle sanal dünyadan yayılmış dedikodularla onu suçluyorlar. Bu suçlamaların dozunu kaçırarak, hakkında konuştukları şahsın Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı olduğunu ve eleştiri yöntemlerinin bir makamı yıprattığını unutuyorlar. Ergenekon olayında ve insan hakları konusunda genelde Erdoğan’ı değil, ”Cemaat”ı suçluyorlar. Erdoğan’a alternatif konusunda da bir çaresizlik içerisindeler, çünkü henüz partisini bile yönetmekten aciz bir tablo çizen Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi yönetebileceği konusunda kuşkuları var. Kısacası yeni bir lider arayışı içerisinde olan sol çaresizlikten 74 yıl önce yitirilen Atatürk’ü şu anki muhalefet lideri gibi görüp, onu ön planda tutmaya çalışıyorlar. Eskiden olan ”vatan elden gidiyor” veya ”din elden gidiyor” sözleriyle halkı aktif tutmaya çalışan mantık şimdi ”Atatürk elden gidiyor” olarak yürütülüyor, heyecan canlı tutulmaya çalışılıyor. Oysaki yüce önder Atatürk’ün çizdiği çağdaş çizgiyi günümüze uyarlayabilecek ve sürdürebilecek yeni liderler yetiştirilmesinin zamanı geldi de geçti. Yakın tarihimizde bu yolu açabilecek olası liderler hep bir şekilde yok edildi.

Özetle söylersek, gözlemim bazılarına acı gelse de hala hazırda Recep Tayip Erdoğan’ın bir rakibi yok ve bu gidişle AKP yüzde ellinin üstünde kalmaya devam edecek…

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.