PARİS`TEKİ TERÖR EYLEMİ VE BURDA BİZE YANSIMASI

ABONE OL
11:52 - 23/10/2020 11:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

PARİS`TEKİ TERÖR EYLEMİ VE BURDA BİZE YANSIMASI


İŞID`din son Paris saldırısı sonucu 130 suçsuz insanın ölümüyle birlikte İslam yine Avrupa’nın Gündemine oturdu. Öncelikle bu terör eylemlerinde ölenleri saygıyla anıyor, yakınlarına sabırlar diliyorum.

Şiddetin zirve yaptığı Paris eylemini gerçekleştiren Teröristlerin çoğunun Avrupa’da doğmuş, büyümüş olması tüyler ürpertici bir şey.
Nedir bu genç insanları böyle canavarlaştıran, acımasızlaştıran, onları terörist yapan? Türkiye’de ve Dünyadaki bu katliamları ve bombalamaları nereye koymak lazım? 

Yaşadıkları coğrafyalarda dışlanmalarımı, kimlik bunalımlarımı, İslam coğrafyasının perişan halimi yoksa aldıkları (yanlış) ideolojik ya da ailelerinin verdikleri yanlış terbiye eğitim mi?
Yoksa Emperyalist güçlerin Ortadoğu’yu, Petrol kaynakları olan Arap ülkelerini yağmalamasına verilen bir cevap, gösterilen bir direnç midir?
Olaya çok boyutlu bakmak lazım. 

Ama bunların hiç birisi onlara Suruç’ta, Ankara’da, Paris’te ve son olaraktan Malide suçsuz masum insanları katletme izni, hakkı vermez.

Terör Şiddetin en acımasız şekli, en gayri ahlaki acımasız boyutudur.
Terör kaos ortamlarında hayat bulur. Menfaatler çatışır, güç savaşları kızışırsa da Terör devreye girer.

İşin özünde birazda zengin Kuzey’le yoksul Güney’in çatışması yatmaktadır. Bu çatışmalarda zaman zaman sosyalistlerle Müslümanların birbirine yaklaştığında görülmektedir. 

Sosyal adalet ve sömürgecilere karşı birleştirilmiş güçlerin başarı şansı büyüktür ama siz buna kafa keserek, Alevileri, Ezidileri yok ederek ulaşamazsınız.

Korkarım ki bu Terör eylemleri dünyada bir İslam-Hristiyan çatışmasına dönüşmez. Öyle olursa biz kaybederiz.

Paris’in buradaki günlük yaşamımıza yansıması ise çok olumsuzdur. Kanlı eylemler nedeniyle zaten var olan Irkçılık, İslam fobiyi artıracak, tüm Müslümanlar aynı kefeye konup dışlanacaklardır.

Bunları ikili ilişkilerimizde, komşulukta, işe alınmalarda, sokakta, işyerinde, okulda, spor kulüplerinde, otobüste, trende hep yaşayacağız. 
Bence şu anda bile Almanların sokaktaki bize bakışları değişti. Bunların radikalleri bizi sokağa çıkarmazlar.

Yahudilerin toplama kamplarına sürülmeden, katledilmeden Gaz odalarında yakılmadan önce 500 yıldır Almanya’da yaşadıklarını, varlıklı ve entelektüel düzeyleri yüksek insanlar olduklarını hatırlatmak isterim.
Bizim İslam coğrafyasından gelen insanların ve ülkelerimizin batıyla şu aşamada şartlarda baş etme şansı hiç yok.

Çünkü Ekonomi, Bilim, Buluş, Refah, siyasi güç hepsi onların elinde.
Bu nedenle Avrupa’da yerli halklar tarafından önce olası bir Psikoterör sonrada Fiziki saldırılara maruz kalmamak için İslam Âlimleri her ne kadar ‚ ‘’İslam dini, terörü kesinlikle reddeder ve lanetler.’’ deseler de Avrupa’daki İslami Göçmen kuruluşlarının, İnanç kurumlarının, hepimizin bu tür eylemleri kararlı biçimde açıktan kınaması zorunlu görünüyor.

Diyalog kültürünün gelişmesi için açık çaba sarf edilmesi gerekiyor.
Her şeye rağmen pozitif olalım. Terörle yaşamaya alışmalıyız belki de.
Yine de doya doya yaşamak istediğimiz hayatı yaşamaya çalışalım. Hem de Yaşam hikâyemizin başrolünü kimseye kaptırmadan. 
Dün Rüya, Yarın Hayaldir, Rüyayı Mutlu, Hayatı Umutlu Yapan Bugündür.. Hayat bize tüm çelişkilerine rağmen üç şeyi vermiştir: umut, uyumak ve gülmek.

Günün Sözü: Sabır suskunluk değil işitilmeyen feryattır
Dostça selamlar…

Mehmet Tanlı

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.