KUŞATILMIŞ TÜRKİYE (1)

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KUŞATILMIŞ TÜRKİYE (1)

ABD’nin görevlendirdiği Graham Füller’in doksanlı yıllarda Ilımlı İslam arayışlarında Türkiye’yi kobay ülke olarak seçtiklerinde 

siyaset arenasında, Ecevit, Erbakan, Demirel, Özal ve Baykal vardı.
Ecevit, laik Türkiye’den yanaydı, Irak’ın işgaline karşı duruyordu. .
Baykal’ın liderliğindeki Türkiye Cumhuriyetinin Kurucu siyasi organı Cumhuriyet Halk Partisi kuruluşundan beri ilk kez meclis dışında 

kalmıştı.
Erbakan şeriatçıydı ama milliyetçiydi.
ABD’yi emperyalizmin lideri olarak gördüğü için, batı ile değil, İslam ülkeleri ile işbirliğinden yanaydı.
Özal’ın ani ölümü Demirel’in Çankaya’yı siyasete tercih etmesi, ABD’yi yeni bir arayışa zorunlu kıldı.
Türkiye’nin laik ve demokrat yapısı ABD’nin ve batının çıkarlarına engel görülmekteydi.
Küresel Kapitalizmin lideri ABD, Radikal İslam’ı laikleştirme, batı anlayışını benimsetme yerine, Neo-Liberal bir Ilımlı İslam 

kadrosu oluşturarak yeni bir dinci parti ile projelerini gerçekleştirme yolunu seçti.
Uygulamaya koymak istediği Büyük Ortadoğu Projesini işler duruma getirebilmek için hem Ortadoğu’da, hem Kuzey Afrika’da ittifaklar 

arayışına girdi.
Türkiye’de küreselleşmeye ve AB’nin Hıristiyan Kulübü yapısına karşı solun ve aydınların tutumu, TSK’nin laik ve ulusalcı yapısı, 

yargının özellikle yüksek yargı BOP Projesine engeldi.
Dünyanın yarısından fazla bir petrol kaynağına sahip Orta Doğu’da Türkiye’nin gerek askeri, gerek laik yapısı ile Ilımlı İslam 

kurgusuna önemli bir engel gerçeğine önlem arayışı çok önceden başlatılmıştı.
İslam ülkelerinin laik bir yapıya uyum sağlayamayacaklarını, ama ABD güdümünde bir Ilımlı İslam modeli geliştirerek, İslam 

Ülkelerinin batı karşıtı radikal İslamcıların güdümünden ayırmayı amaçladılar.
ABD, dünyayı sarsan ekonomik krizde Türkiye’deki Liberal siyasetin kirlenmesi, ülkenin ekonomik alanda güvenini kaybetmesi nedeniyle 

yeni bir kadro oluşturma fırsatı yakaladı.
Parti olarak AKP’yi, lider olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı hazırladı.
Erdoğan AKP oluşumunda birleşenler, Milli Görüş çizgisinin kendine yarar getiremeyeceğini anladıkları için Erbakan’dan kopup ABD’nin 

ve Batının desteğini alma kararına vardılar.
Erdoğan, Beyaz Sarayda yetkisiz, sıfatsız girdiği oval odada Bush’un önünde sınavdan geçti.
Yanında ne bir diplomat, ne devlet görevlisi vardı.
Devlet yönetme kültürü, modern çağdaş birikiminin olmaması ABD’ye sorun değil, yarar sağlayacaktı.
ABD ve batı aradığını bulmuştu.
Erdoğan’a ABD’nin BOP, Kıbrıs, Irak, Kürt sorunu, Kuzey Irak konusunda planları anlatıldı.
Erdoğan’dan güvence alındı.
AKP; Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ılımlı İslam siyasetinin uygulayıcısı olarak siyasi proje olarak Türkiye Siyasetine sunuldu.
AKP Waşhington’da kuruldu, Türkiye’de uygulamaya konuldu.
ABD’nin Kafkasya ve Orta Asya’da kurdurduğu okullarda öğretmen kimliğindeki CİA ajanlarının çalıştığı Cemaat’i AKP ile ortaklığa 

getirdi.
Türkiye’de sermayeyi, neo-liberal gazetecileri, dinci gazeteleri, tarikatları AKP’yi desteklemeleri sağlandı.
AKP, 2002’de 12 Eylül seçim yasasının yardımıyla yüzde otuz beş oy oranı ile mecliste yüzde altmış beş oranında sandalye kazandı.
Ama Erdoğan cezası nedeniyle milletvekili olamamıştı.
Baykal bilmeden, kolay lokma olarak gördüğü Erdoğan’a verdiği destekle Türkiye’nin başına özel görevlendirilmiş birini bela etme 

hatasını işlemiş, karşılığında siyasi kariyerini kaybetmişti.
Erdoğan, ise Baykal’ı bir kaset kumpası ile saf dışı etmekten çekinmemişti.
Şimdi cemaate yüklediği kaset kumpası için meydanlarda:
”Bu kaset özel değil, genel, geneeel!” diye bağırmıştı.
Tek başına iktidar olan AKP, kadrolaşma hareketine ağırdan başladı.
Cumhurbaşkanı Sezer’in hukukçu olması, yüksek yargının bağımsız olması nedeniyle, istediği hukuka, yasalara, anayasaya aykırı 

kararları almakta zorlandı.
AB için gittiği Avrupa’da anlamadığı her öneriye ”evet” demesine Türk diplomatlarının araya girip düzeltmelerine AB yetkilileri 

hoşnut kalmadı.
Başbakan’da küçümsediği Türk Diplomatları Monşerler diye suçlamış, devlet kurallarından anlamayan tercümanlarıyla AB yönetimlerine 

ödünler vermişti. 
İlk gafını Türkiye dönüşü yapmış o tercümanlar sayesinde AB’ye giriş törenleri düzenletmişti.
Başbakan sıfatıyla ikinci ABD’ye gidişinde Erdoğan’a eşlik eden, görüşmeleri ayarlayan Cüneyt Zapsu, başbakanın kaldığı otelde Büyük 

Elçi Loğoğlu görüşmelere alınmayarak otelin lobisinde bekletilmişti.
Amerikalılar görüşmelerde not tutulmamasını sağladılar.
Erdoğan’a o gün Bush’un duymak istediklerini öğrettiler.
Amerikan Projesi Erdoğan ve onun liderliğindeki AKP, Türkiye’nin laik, demokrat, sosyal bir hukuk devleti Türkiye’yi Ilımlı İslam 

modeli ile Sevr’in tozlu raflardan indirilerek ambalajlı bir çiçek buketi gibi Türk Ulusuna sunulmasından başka bir şey değildi.
Bu proje’nin sonucu içeride yüzlerce yuvaların yıkılması, onurların ayaklar altına alınması
Ülkemin zenginliklerinin haraç mezat satılması
Gençlerinin, aydınlarının, yurtseverlerin rehin alınması, katledilmeleri
Çevredeki İslam halkının milyonlarcasının haçlı saldırılarla öldürülmelerine katkı sağlayan Türkiye. 
Gelinen nokta; kan, acı, öfke kuşatmasında bir Türkiye
Zaman bu ihanet dönemiyle yüzleşme zamanı…

Yıldız AKALIN

Not: Devamı haftaya.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.