KÜBA DEVRİMİ 50 YAŞINDA

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Küba Devrimi süreci 26 Temmuz 1953 Moncada Kışlası isyanıyla başlar, 1 Ocak 1959’da Batista’nın kovulması ve Santa Clara, Santiago de Cuba şehirlerinin Fidel Castro, Che Guevara, Raul Castro liderliğindeki isyancılar tarafından ele geçirilmesiyle son bulur. Küba Devrimi terimi aynı zamanda Batista’nın devrilmesi ve Marksist ilkelerin yeni Küba devleti tarafından uygulanmasını da belirtir.

Küba Ankara Büyük Elçisi Ernesto Gomes Abascal, Küba’da önemli değişimlere imza attıklarını belirtti ve bu değişimleri sosyal adalet, halk demokrasisi, halkın bütünlüğü, gerçek insan hakları, ırk- kadın- erkek eşitliği, kültür devrimi, herkese ve ücretsiz eğitim, herkes için sağlık, sporda gelişim, siyasi yolsuzluğa son, suç işlenmesine son, herkes için iş, sosyal güvence, çiftçiler için toprak imparatorluklar karşısında direniş olarak değerlendirdi.

Ama gerçek böyle mi? Küba Devrimi’nin 50’nci yıl dönümünde, ülkede eğitim ve sağlık hizmetleri bedava. Maaşlar ise ayda 20 ila 25 dolar seviyelerinde. İnsanlar ne kadar fakir de olsa devletin verdiği pırıl pırıl tişörtleriyle tertemiz giyimli ve hep bakımlı yüzleriyle mutlu görünmeye çalışıyorlar. Çocuklara hala karne ile bedava süt dağıtılıyor. Ama aynı çocuklar Kapitol meydanında ellerinde bir otel anahtarıyla “room sir, room sir” diyerek sapık Kanadalı ve Avrupalı turistlere sapık hizmet vermek için yarışıyor. Gidip gördüğüm Küba’da sanki zaman devrim sonrası durmuştu. Devrime katılan devrimcilere hediye edilen evler o günden beri hiçbir onarım görmemiş, adama Amerikalıların kaçıp bıraktıkları villa verilmiş ama adam bir camı taktıracak parayı bulamıyor. İnşaat malzemeleri karaborsa, badana yapacak boya bulunamıyor. Sovyetlerin desteği ile yıllarca Amerika’ya kafa tutabilen, Küba bugün Sovyetlerin endüstri, mezarlığı haline gelmiş. Havana 1950’li yılların Amerikan arabalarıyla dolu iken, yollar hala o zamanlar Amerikalıların yaptığı yollar. Arabaya tek başına binmek yasak, polis durduruyor ve yanına yolcu veriyor. Akaryakıt ve yedek parça sıkıntısı son haddinde. Yolda eski devrimci ihtiyar Kübalılar turistlerden 1 Dolar için alabilmek için şaklabanlıklar yaparken, içindeki devrimci ruhu yitirmemiş bir Kübalı çocuğuna sakız verdiğim için bana nefretle bakabiliyor… Gittiğim komünist parti merkezlerinde ise Türküm diyince son derece saygıyla karşılandım. Zaten devrimin yıldönümü kutlamalarında Türkiye’den bir çok heyet geliyormuş.
ahmet-incel-03-08-a.jpg
Devrimin üzerinden geçen 50 yıl sonrasında ülke bugün ciddi ekonomik sorunlar yaşıyor. Devrimin lideri Fidel Castro da sağlık sorunları nedeniyle 2006 yazından bu yana görevini yapamıyor, onun yerine sorumlulukları kardeşi Raul devraldı. Dünyada birçok ülkedeki sol harekete ilham veren Küba devriminin 50 yılında geldiği durum oldukça vahim. Küba’da devrim, devrimi gerçekleştirenler ve devrim aşkı biraz yaşlandı. Küba halkının büyük bir kısmı gençlerden oluşuyor ve bu gençler 50 yıl önce Fidel Castro önderliğinde gerçekleşen devrim sırasında ya henüz doğmamışlardı ya da devrimin bilincinde olmayacak kadar yaşları küçüktü. Bu gençlerin çoğunun hayali bir an önce sosyalizmin bitip Amerika’ya kapıların açılması. Ama Küba artık Amerika için cazip değil…

Aslına bakılırsa Küba, Karibik’teki adalardan sadece biri, öyle özel bir yanı yok. 11 milyon nüfusu olan ve yeraltı zenginliği açısından nikelden başka hiç bir madeni rezervi bulunmayan bir ülke. Latin Amerika, 3. Dünya ülkeleri ve öğrenci hareketleri içinse baskıya, diktatörlüklere ve zulme karşı başkaldırının ve zaferin sembolü. Önemi de buradan geliyor. Soğuk Savaş dönemindeyse neredeyse üçüncü dünya savaşına neden oluyordu.
ahmet-incel-03-08-b.jpg
Castro kardeşler, ezeli düşmanları olan ABD’ye karşı 50 yıldır direnmeyi başardılar. Kendilerine karşı düzenlenen komplolara, suikastlara ve ambargolara karşı ayakta kalabildiler. Kaydettikleri başarıları bu oldu. Buna karşılık düşünce ve ekonomik özgürlük konusundaysa kısıtlamalar yaşanıyor. Bunlar da Castro kardeşlerin başarısızlıklar hanesine yazılıyor.

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.