0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir Duygu Asena geldi, yazdı o artık, bana göre, klasikler, belkide dünya klasikleri arasına giren o ünlü kitabı ve gitti.
Işıklar içinde yatsın! ”Nur içinde yatsın!” mı demeliydim? Işık nur karşılığı değil midir dilimizde? Ben ışıktan yanayım.
Nur da sıkça kullanılır gene de. ”Nur yüzlü”. Kimlere nur yüzlü denir? Badem de girer mi bu nitelemenin kapsama alanına?
Bence giremez. Çağının gerisinde kalmayı yeğleyene yer yoktur o nitelemenin kapsamında.
Bademse bir adım ileriyi bile sevmez. Hani iki adım öne, bir adım geriye denir ya! O, üçünü de geri atar adımlarının. İleri adım da neymiş?
Her konuda ahkâm keser badem.

Herşeyin en doğrusunu o bilir. Başka doğrulara kulak asmaz.
Üç çocukla başladı. Olmadı, beşe çıktı. O da kesmedi kürtajı Uludere’ye benzetti badem. O da az geldi, benzetmesine sezaryeni de ekledi.
Eskiden kalma bir deyim vardır dilimizde. ”Teşbihde hata olmaz.” der. Türkçesi ”benezetmede kusur olmaz” olan.
Gel, gör ki; bademin benzetmesi deve gibi. Her yanı eğri. Doğru bir yanı yanı yok, kusurlu, özürlü, defolu be, defolu…
Hasta ya da fazla zararlı dokuların kazınıp alınması işlemine deniyor kürtaj. Döl yatağının, ana rahminin yani, kazınarak dölütün, yani üreme hücrelerinin birleşmesi sonucu ortaya çıkan sonucun alınması işlemine de kürtaj denir.
İkincisine taktı kafayı badem. Oysa bu işlem, dünyanın tüm uygar ülkelerinde, gebeliğin 10. Haftasına değin yapılabilen bir işlemdir. İstenmeyen gebeliklere son vermek uygar dünyada olabilir de, uygarlıkdışı kalanlarda olmaz, olamaz.
Badem şimdi uygarlığın neresinde sizce?
Çocuğu dünyaya getirip getirmeme hakkı doğrudan ve yalnız ananındır. O karar verir. Kimse karışamaz buna. Sen hele badem, hiç!
Sezaryen, normal doğum yapamayan kadına uygulanan bir uygulamadır. Normal doğum yapamayan kadın, sezaryene karar verirse eğer bademe göre, bu, Uludere’deki katliama denk gelen bir iştir.
Ne alâkâ mı? Kel alâkâ!
Hadi oradan! Hadi! Hadi!
Sen; önce, sıradan bir durum alan kadın cinayetlerinin önüne geç! Koru kadını önce! Sonra da gölge yapma! Başka ihsanına gerek yok!
Ben; öz anasını, ilkel çocuk düşürme yöntemleri uyguladığı için, en az beş kez Azrail’in elinden alan birisiyim.
Bilirim istenmeyen gebeliklerin ne denli önemli sorunlar yarattıklarını.
Ezbere konuşmuyorum yani.
Sen de ezbere konuşma badem!
Bırak, kendi vücuduna ilişkin kararı kadın kendisi versin!
Nerede sende o uygar bakış açısı ve anlayış?
Boşa konuşmak benimki ya, neyse! Olur da yola gelirsin.

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni