İLKER BAŞBUĞ YAHUDİ’Mİ?

ABONE OL
18:53 - 01/10/2020 18:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Eski Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanması ve herhangi yasa dışı bir durum varsa cezalandırılması ”yasalar önünde herkes eşittir” ilkesi çerçevesinde doğal olabilir. (Tabii, yargı bağımsız çalışabiliyorsa…) Ama, beni rahatsız eden, tutuklanması sonrası belli bir kesimin adeta zil çalıp oynamadıklarının kalması oldu. Bu kesim, Başbuğ’un Kudüs’teki ağlama duvarında çekilmiş resmini tekrar tekrar piyasaya sürüp, medyada, sosyal paylaşım sitelerinde teşhir etmeye başladı. Daha önce de bu resimlerle ortalığı kaldırmışlardı. Bu beni çok rahatsız ediyor. Bu resimleri yayınlamakla İlker Başbuğ’un Yahudi olduğunu mu irdelemek istiyorlar? Yahudi olsa ne olur? Bu suç mu? Adamcağız Müslüman olduğunu kanıtlamak için camide çekilmiş bir resmini de yayınlatmıştı.

Kısa adı AJC olan Amerikan Yahudi Kongresi, 2004 yılı Ocak ayında New York’taki HSBC binasında düzenlenen törenle Başbakan Tayyip Erdoğan’a ‘Cesaret Ödülü’ verilmişti. Ödül tüm dünya basınında, “Erdoğan, Yahudi Kongresi’nden cesaret ödülü alan dünyadaki tek Müslüman devlet adamı” olarak bahsedilmişti. Bu ödülü almakla Sayın Başbakan şimdi Yahudi’mi oldu?

Ben de son Budapeşte gezimde Avrupa’nın en büyük sinagoglarından birini ziyaret ettiğimde kipa takmak zorunda kaldım. Bizim camilere ziyaret eden bayanlara başörtüsü taktırıldığı gibi, sinagoglarda da erkeklerin kipa takma zorunluluğu var. Buyrun, ben de sinagogdaki kafamda kipalı resmimi yayınlıyorum. Şimdi ben Yahudi mi olmuş oluyorum? Eğer Yahudi olsaydım (Allah’ıma bin şükürler olsun ki ”Elhamdürüllah Müslümanım”) bu suç mudur? Hani hak dinlere saygı gösterecektik…
ahmet-incel-09-01-a.jpg

Aslında bu Yahudi düşmanlığı bazılarımızın için işlemiş ki gerçekten de herhangi bir konuda söz konusu Yahudilik olunca hemen negatif tepki gösteriyoruz. Acaba gerçekten de oturup Yahudiliği inceledik mi? Tarihte hep azınlık kalıp, yok olma tehlikesi ile yaşamanın verdiği korkudan doğan savunma mekanizması doğrultusunda yaşamak zorunda kalan Musevilere duyulan bu nefret niye? İsrail devletinin yanlış saldırgan politikaları yüzünden tüm Yahudilere düşmanlık niye? Tüm Museviler Siyonist mi? Şimdi AKP hükümetinin dış politikasından rahatsız olanların tüm Türklerden nefret etmesi mi gerekiyor? İnsanları Almanca deyimiyle tek bir çekmeceye sokamayız. ”Şu millet böyle, şu millet şöyle” deyip herkesi bir sepete koyamayız.

Benim gözlemlediğim, din olarak Yahudilerle o kadar çok ortak yönümüz var ki, öğrendikçe şaşırıyorum. İyice dejenere edilen Hristiyanlıkla hemen hemen hiçbir ortak yönümüz kalmamış. Bu konuda uzman olmasak ta sanırım herkes Yahudilikle olan en belirgin ortak yönümüz ”sünnet” veya ”domuz eti yememe hassasiyeti” konusunu bilir… Adam öldürmemek, Zina etmemek, Sarhoş olmamak, Haksız kazanç elde etmemek, Ana- babaya karşı gelmemek, Yalan yere yemin etmemek, Yalancı şahitlik yapmamak, Allah’a şirk koşmamak, Hırsızlık yapmamak, Kesin delil olmadan yargılamamak, iftira etmemek. Müslüman olarak bu on emre hayır dememiz mümkün mü?

Başbuğ’un Ağlama duvarı önündeki resimlerini tekrar piyasaya çıkarıldığı bu dönemde diyeceğim şudur:

Keşke Genelkurmay başkanımız Musevi olsa…
Keşke Başbakanımız Gürcü kökenli olsa…
Keşke Dışişleri bakanımız Süryani kökenli olsa…
Keşke Meclis başkanımız Rum kökenli olsa…
Keşke Cumhurbaşkanımız Ermeni kökenli olsa…

Bu demokratik ortamı normal olarak görebilecek seviyeye ulaşabilsek, bu insanları vatanımızın birliği ve düzenliği için kazanabilsek, sanırım iç ve dış kavgalarımız sona ererdi…

Osmanlı bu çok kökenlilikten gocunmazdı ve bu birleştiricilik sayesinde altı yüz yıl Dünya’ya hakim oldu…

Düşmanlık ve nefret kalbin asididir, onun içindeki tüm diğer sevgileri de eritir, yok eder.

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.