GİTTİK GÖRDÜK VE GELDİK!

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Uzun bir Türkiye yolculuğu sonunda, kurşuni gökyüzünün aralıklarla ıslattığı yollarda kona göçe tekrar Almanya’ya sorunsuz ulaştık.
İpsala’dan, Türkiye’yi, terk ederken hüzün kaplıyor yüreğimizi. Sanki kendimizden önemli şeyler bırakıyoruz gibi geliyor arkamızda.
Konuşmadan, önünüze bakıyorsunuz. Geçirdiğiniz günler, beyninizde hızla yeniden şekilleniyor, hüznü azaltmak için olumsuzlukları öne çıkarmayı deniyorsunuz, olmuyor.

Duygularınızın önüne geçemiyor onca olumsuzluklar. Adını koymaya çalışıyorsunuz, sonunda itiraf ediyorsunuz. ‘’Ben bu ülkeyi seviyorum.”
Nasıl sevmezsiniz, köklerinizin, sevdiklerinizin, çocukluğunuzun, gençliğinizin geçtiği, yalnız vücudunuzun değil, benliğinizin, düşüncelerinizin şekillendiği, geliştiği toprakları?
Bazı arkadaşlar gibi düşünemiyoruz. Geldiğimiz ülkeye değil, bulunduğumuz ülkeye odaklanamıyoruz. Geride bıraktıklarımızı unutamıyoruz. Yaşadığımız ülkenin yeri ayrı, kopup geldiğimiz ülkenin yeri ayrı.
Bizim gibi düşünenler; hem anavatanı, hem de ikinci vatanı birlikte yaşamayı benimsiyor.
Geçmişi unutmadan, yeniyi de yaşamak en güzeli.
Dönmeden, inkâr etmeden.
Ama nerede duracağını, kim olduğunu, kimden yana olduğunu bilerek.
Köşeli olarak kalmayı başarmak gerekir.
Yuvarlak olmak ters gelir bizim gibilere. Yuvarlak olununca her yöne yuvarlanmak bize göre değil elbette.
Yuvarlananları gördükçe, köşeli olmaya daha bir bağlanıyoruz.
Komşu Yunanistan, sadece sigara var mı? Diye soruyor. Fatura varsa sorun yok.
Yolları düzgün. Oralarda hiç sorunumuz olmamıştı evvelce de.
O nedenle, birçok vatandaşımız, daha uzun yolculuğu tercih edip, Bulgaristan’dan geçmemeye bakıyorlar. Üniformalı polisler, sahte polisler bezdirmiş insanları. Sudan nedenlerle durdurulup, yüksek cezalardan, çok az rüşvetle kurtulmayı öğünerek anlatıyor bizimkiler.
Makedonya’da çorba parası isteniyor korkarak. Araba ruhsatının arasında istiyor. Boş veriyoruz ruhsatı. Kocaman harflerle yazılı afişi gösteriyoruz, ‘’ rüşvet isteyenleri …….. telefona bildiriniz!”

Sırbistan, hem otoyolları, hem de gümrükleri ile çok iyi. Sorunsuz rahat bir yolculuktan sonra Macaristan’a girince güvenle ikinci vatana doğru daha da yaklaştığınızı fark ediyorsunuz.
Yarı ömrümüzü geçirdiğimiz Almanya’ya giriyoruz.
Başbakan Merkel, Almanya’nın çok kültürlü toplum vurgulamasını dinliyoruz haberlerde.
Nereden nereye diye düşünüyorsunuz.
Az mı uğraştık?
Almanya artık bir göç ülkesi diye. Bir başımıza değil elbette. Alman demokratlarıyla, Yunanlısıyla, İspanyollusuyla ve diğer göçmenlerle birlikte.
Ama madalyonun arkasından başka görüntüler çıkıyor.
Merke’lin ardından bir tutucu Alman Politikacı çıkıyor, ‘’ Almanya, göç ülkesi değildir, çok kültürlü toplum tezi ölmüştür. Almanya Öncü Kültür olan Alman kültürüyle yaşayacaktır.”
Erdoğanlar Türkiye’de kaldı, derken Alman Erdoğanlar çıkıyor karşımıza.
CSU’lu Bavyera Başbakanı Seehofer, çıkıyor aynı şeyleri söylüyor.
Alevilerin Cem Evin’de ibadetini şiddetle reddeden, ‘’ Aleviler ibadetlerini camide yapsınlar” diyen AKP’li Devlet Bakanı Faruk Çelik, aklınca Alevilerin haklı öfkesini bastırmak için; ‘’ Niye gavurun dini Hıristiyanlığı öğreniyoruz da, Aleviliği öğrenmeyeceğiz” diye bir pot daha kırıyor. Pot değil aslında. Kafasında olanı açığa vuruyor aslında. Böylesi bir kafa ile Sarrazin’in farkını gösterebilir misiniz?
Tutuculuğun, ırkçılığın milliyeti olur mu? Al birini vur ötekine.
Irkçılık, bağnazlık insanların kafalarının içine yerleşmişse hangi görevde olunursa olunsun, hangi ülkede olunursa olunsun söküp atılmıyor.
Almanya’da da bu sorunlarla savaşacağız.
Aydın, haksızlıklarla savaşan, göremeyenlere ışık tutan, insanlığın yararına hiçbir dünyalığa satmayan, korkutmaya boyun eğmeyen köşeli insan demektir.
Birlikte, hem Anavatan Türkiye, hem de yaşadığımız vatan Almanya’da; çağdaş, demokrat, bir dünya
Benim ırkçım, benim yobazım, benim hırsızım iyidir demeden birlikte yürüyeceğiz, ‘’hırsızın, ırkçının, fırsatçının, işbirlikçi hayının.”
‘’Tırnak ile diş ile, umut ile düş ile .”

Tüm dostlara, arkadaşlara, beni sanal alemde bile arayıp bulan öğrencilerime, omuz omuza birlikte eşit haklar mücadelesi verdiğimiz Alman ve her milliyetten ‘’FİKİR AKRABALARIMA”
Düşüncelerimizi size ulaştıran ha-ber.com İnternet Gazetesine, emeği geçenlere, telefonla, özel olarak, ya da bu gazete sayfalarında kutlayan, bilerek eleştiren, yorumlar yazan tüm okurlara:

Merhaba!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.