GENÇLER UMUT SİZDEDİR

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Mustafa Kemal Atatürk, halkı ile kurtuluş ve bağımsızlık savaşından sonra, olası bir iç ihanete karşı, Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini çok güvendiği geçlere verirken:

‘’İktidara sahip olanlar; gaflet (aymazlık) ve delalet (aracılık), hatta hıyanet içinde bulanabilirler!’’ Uyarısını yapmıştı.

Düşmanları tarafından bile, yüz yılda çıkan bir ‘’dahi’’ olarak kabul edilen bir bilgenin, bir önderin bu uz görüsü, 1950’lerde DP ile başlayarak gelişmiş, 2000 li yılların başında ortaya çıkmış, AKP İktidarı ve Gülen Cemaati ile 2007’den sonra ete kemiğe bürünmüştü.

Erdoğan ve yol arkadaşı Fetullah GÜLEN, ile kurguladıkları uydurulmuş bir inancı İslam diye dayatarak birlikte başlattıkları; ‘’Dindar ve Kindar Nesil’’ ile Laik Cumhuriyeti yok etme projesinin Dindar ayağı tutmadı.

Aslında FETÖ ve Erdoğan’ın AKP’si birlikte ortak düşman saydıkları Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırınca birinden biri ortadan kaldırılacaktı.

AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı: ‘’Kemalistlere karşı Fetö ile iş birliği yaparak onları kırdırmak için ortaklık yaptık!’’ İtirafını hiçbir Cumhuriyet Savcısı duymadı!

GÜLEN, AKP ve yöneticilerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökünce ‘’aldatıldık’’ bahanesine sarılarak

Kindar ayağı olarak, Ensar-İsmail Ağa- İskender Paşa gibi şeriatçılarla Türk düşmanlığını hortlattılar.

Sınırsız servet ve iktidar hırsı olan Tayyip Erdoğan’ı ilk keşfedenler CİA yöneticileri ve emperyalizmin lideri ABD olmuştu.

Ayrıca Erdoğan, iktidar desteği karşılığı olarak, Türkiye Cumhuriyeti yönetiminde, dışarıdan Proje görevlisi olarak atanan devlet ve hükümet başkanı olarak da bir ilktir. 

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri bir başbakan, bir cumhurbaşkanı olarak Erdoğan, ABD Başkanı tarafından aile bireyleri ve kendisinin haksız malvarlığını açıklamakla tehdit edilen tek kişidir.

Eğer halkından saklayacak bir durumu olmasaydı, gerçeğin açıklanmasını istemek yerine, Trump’ın ayağına koşup kapalı kapılar ardında pazarlık yapma konumuna düşmezdi.

Erdoğan’ın gerek başbakan gerekse de Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Haçlı güçlerin yanında sadece İslam kanı dökmekle de tarihe geçmiştir.

Suriye’de, Irak’ta, Libya’da radikal İslamcı ve şer-i devlet yanlısı İhvan yandaşı olarak Müslümanların katilini gerçekleştirdiler…

Yanı başında nüfusu bizden sekiz kat küçük Yunanistan, Ege’de çıplak gözle görebileceğimiz 16 adayı işgal edip, nazire yaparcasına, Genel Kurmay Başkanlarının kuzu çevirmelerini görmek yerine, Kılıçdaroğlu’nun Fetöcü olduğunu anlatarak, masallarda bile olamayacak fantezilerle güçsüzlüğünü örtmeyi yeğledi.

Firavun sevicisi, kurtuluş savaşını Türklerin kazanmasını içine sindiremeyen ve cehennemde Fesli Deli Kadir ile keferelikten ihanet azabı çeken Nuri Pakdil haini, Erdoğan’ın emriyle Atatürk’e ve Türklüğe hakaret yeminini etmesini gerçek bir cumhuriyet savcısı olsaydı bu haine gerekli yanıtı verir, AKP’ye kapatma davası açardı.

Erdoğan, gün geçtikçe Laik Cumhuriyet düşmanları ile Anayasamızın değiştirilemez denilen ilk dört maddesini yok sayarak suç işlemektedir.

Fetö militanı hâkim Ülkü Ergin 15 Temmuz’dan sonra Yunanistan’a kaçarken yakalandıktan sonra tekrar hakimlik mesleğine döndürülerek, Erdoğan’ın yakınlarının MAN ADASI skandalını kanıtlayan Kılıçdaroğlu’na 197 bin TL tazminat ödeme cezası vererek iktidara borcunu ödemiştir.

Daha altı ay önce bu Ayasofya’yı Cami yapma önerisini yapanlara; ‘’siz önce Sultan Ahmet’i doldurun’’ diyen Erdoğan, İYİ Parti’nin Ayasofya’yı Cami yapma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişken, iki hafta sonra Erdoğan’ın emriyle Danıştay’a, kendisinin atadığı yandaş hakimce Ayasofya’yı Cami’ye çevirme kararı verildi.

Bu karar için Diyanet İşleri Başkanı Atatürk’e hakaretini görmezden gelen CHP yönetimi sessiz kalma yanında bu kararı destekler tavır alması ve Şirin Payzın’ın Halk TV’de Türban başörtüsü diye kutsandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Atatürk’ün partisince, Atatürk’ün makamına aday olan Muharrem İnce Atatürk’e hakaret amacıyla ilk Cuma Namazının, 24 Temmuz Lozan Antlaşmasının yıldönümünde kılınması için kasıtlı AKP kararına karşı durmak şöyle dursun, namaza daveti ricasında bulunmuştu.

Oldu olacak, Türbanı; ‘’Bacımın başörtüsü’’ diye kutsayan Muharrem İnce o gün Ayasofya’da imamlık yaparsa dindar olduğunu kanıtlar.

Kendi partisinin bile Yeni CHP adıyla ilke sapması yapabileceğini gören Mustafa kemal Atatürk, Bursa Nutkuyla Gençliğe şu emri vermişti:

“Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir.’’

Bu iktidar her geçen gün Laik Cumhuriyete ihanetten vaz geçmeyecektir.

Ama ilk seçimlerde halk onları oylarıyla bir daha çıkmamak üzere sandığa gömecektir.

Yeter ki muhalefet oyuna gelmesin…

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.