EVLİLİK PROGRAMI

ABONE OL
18:12 - 01/10/2020 18:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

EVLİLİK PROGRAMI

Panem et circenses    Juvenal (57-127)

Türk özel televizyonlarında çok rağbet gören evlilik programları iş günleri öğleden sonra yayınlanıyor. Avrupa’da yaşayan gençler de orada şansını aradığı için konuyu tartışmaya açmak gerektiğini düşündüm.

Televizyon bir ülkenin aynasıdır. Dilini bilmediğim ülkelerde dahi ilginç bulduğum programlar oluyor.

Bu yayında Türkiye’de insan manzaraları izleniyor. Gelin veya damat adayın nasıl bir aileden geldiği anlaşılıyor.
Çocuğu olan bir anneye hiç evlenmemiş erkek adaylar da talip oluyor. Hoşgörülü kendine güvenen adaylar.

Takıntılı bir gelin adayı bir gence musallat oluyor. Ona gelen adayları zehirliyor. Kavgada, halkın en azından oraya katılanların kültürünü gösteriyor.

Yorumlarda eleştiri kabul görüyor, şayet o şahsa karşı negatif bir algı yoksa. Türkiye toplumunu tamamıyla etkisini gösteren ya siyah ya beyaz, ya bendensin ya da düşmanımsın sonucu çıkarılabilir.

Dizilerde olduğu gibi halka düşmanını nasıl yenip, mahvedeceği çok ayrıntılı gösteriliyor. Avrupa’da yasak olan, kanunla korumaya alınan insan nefsi mobbing ile ezilmeye çalışılıyor.
Milyonların önünde ailede yaşadığı bir dramı hatırlayınca ağlamak özel olmuyor. Almanya’dan bir genç nedenini sorunca azarlanıyor, biz özele karışmıyoruz deniyor. Gençlere okul çağında biz öğretmenler Almanya’da merak etmeyi, soru sormayı öğretiyoruz. Bir öğretmen bilmiyorum diyebiliyor, öğrencisiyle birlikte bilinmeyeni araştırıyor. Adayın amacı ekranda görünmek ise, zaten neden niçin sorularına hiç gerek yok.
Şarkıcı orkestra, kavga çıkmaza girince gergin ortama uyacak şarkıyı söylüyor, çalıyor.

Devamlı tekrar edilen söz yayının bir evlenme programı ve ciddi olduğu. Bazı noktalar düzeltilirse gerçekten çok faydalı bir yayın.
Kameraya haber vermeden adaylar buluşamıyor. Ajan konması, programda kurgu payı olduğu tahmin ediliyor. Olsun, izleyenler ev hanımı, emekliler, yani öğleden sonra evde olanlar.
Evlenme yolunda olan izleyiciyi etki eden adaysa ilişki bozuluyor ki yayın bir dizi gibi merakla beklensin.
Bazı anne babalar çocuklarının evlenmesini, yaşlılıklarında hasta bakıcıya sahip olmak için istiyor.
Almanya’da maaş kâğıtlarını en yakın arkadaşına bile gösterilmeyen şahsın özeli sayılan maddiyat apaçık ortaya dökülüyor. 

Kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmaz.
                          
Kadınların çoğu erkeğin evi var mı, onu taşıyabilir mi, sorularını soruyorlar. Kendi ayağı üstünde durabilmesi önemli değil. Adaylar birlikte bir çay içmişlerse hemen sahipleniyor, adayın hürriyetine daha evlenme kararı almadan sınır getiriyor.

Deneyimli sunucular topluma aile kurma yolunda çok önemli faydalı mesajlar veriyorlar. Bazı yayınlarda aile danışmanları ve psikologları var. İletişim, sosyal ilişkiler uzmanı da bulunmalı. 

İzleyici eğlendirme, pembe dizi tadında olabilir. Yalnız yaşayan bir eşe özlem duyan gelin ve damat adayları arasında sevgi, hoşlanma, aşk duygu sınırlarını korumak oldukça zorlaşıyor.

Bilhassa Almanya-Avrupa’dan katılan gençler kadın erkek davranışında oldukça yanlış anlaşılıyor. Mutlaka erkek kadın ilişkisi çıkarılıyor. Evlenme isteği duymadan da bir erkek bir kadınla birlikte sergiye, pazara veya sinemaya gidebilir. Beraber fırsatı değerlendirip İstanbul’u tanıma gezileri yapabilmeli.

Yukarıda açıkladığım birçok noktada gençlerde yetiştiği ülkeye göre kültür farkları görülüyor. Bu nedenle dernek vakıf gibi sivil kuruluşların Avrupa’da yalnız yaşayan, hiç evlenmeyen, eşinden ayrılan boşananları evlilik amacıyla tanışmalarına yardım edecek etkinlikler yapmalarını tavsiye ediyorum. Türkiye’ye gitme zorunluğu kalkmalı. Bu, ilerde çocukların yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmesini geciktiriyor ve böylece okulda başarısız oluyorlar.

Funkhaus Europa, radyoda Almanya’da böyle girişimler olduğu söylendi. İnternet sayesinde bu yazım dünyanın her yerinde okunuyor.

Televizyon, internet doğru kullanılırsa öğrenmek okulda bitmez. Almanya’da şansımız var, iyi kullanma fırsatı var. 
16 Eyalet var, bir o kadarda devlet kanalı var. Kaliteli, öğretici yayın yapabiliyorlar, zira reklâmla yaşamıyorlar. Adı üstünde devlet destekliyor. Bir de devletlerin birlikte yaptığı müşterek yayınlar var.

Yarışma oyunlarıyla geçen diğer yayınların özetini Juvenal (67-127) yılları arasında yaşayan hiciv satirci Roma İmparatorluğu zamanında yapmış. “panem et circenses” almancası “Brot und Spiele”. Yani Ekmek ve Oyunlar, halkın karnı doysun, oyunlarla meşgul et. O zaman kültürel, sosyal, politik gibi ciddi konuları anlamaya gerek kalmaz, böylece idare edilmesi kolay olup, toplumun çok sesli olması engellenmiş olur.
Demokrasiyi yalnız seçim olarak anlayan ülkelerde çoğu seçmenler seçime dahi gitmez.

Aziz Nesin, güzel uyuyan halkını, hiç rahatsız etmek istemezdi.

Hoşça, uyanık kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.