0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şimdi bu Amerikan Kongresi’nin Dış İlişkiler Komitesi’nde alınan kararı nasıl yorumlamalıyız? Her yıl Nisan ayında gündemimize gelip oturan ve sözde soykırım yok kabul edildi yok kabul edilmedi teranesinden herhalde artık bıkmış olmalıyız. Tamam, ABD süper güç, attığı adım yankı yapıyor, buna itiraz eden yok. Ancak neredeyse bir asır önce olanları yabancı ülkelerin cahil politikacılarının akılcı bir değerlendirme ile mi ele aldıklarını sanıyoruz? Nasıl bir karar aldıkları için bu kadar telaşlanmamızdan ben artık iyice sıkıldım.

Samoa Adasından gelen ABD’li milletvekili oylama sırasında soruyor: “Türkiye ile Ermenistan kendi aralarındaki sorunları çözemiyorlar mı?” Bizim çokbilmiş TV sunucuları da hemen atlayıp, bakın ne kadar da bilgisiz adam bu falan dediler. Evet, adam bu meseleden habersiz, mesele 95 yıl önce olduğu iddia edilen bir sözde soykırım falan da, fakat adamın söylediği yanlış mı? Bu konunun ABD Kongresinde ele alınması da neyin nesi? Ermenistan’ın ve Ermeni lobisinin sırtını büyük devletlere dayama arzusundan ve Türkiye’ye haksız yere baskı yaptırma politikasından kaynaklanmıyor mu bu saçmalık?

En çok da ABD hükümet sözcüleri bana komik geliyor. Her fırsatta Ermeni diasporasına yaranacağız, oylarını alacağız diye yapmadıkları maskaralıklar kalmıyor. Sonra da iş başına gelince aman “stratejik ortak” Türkiye’ye ayıp olmasın gibi lafları ağızlarında geveleyip arada belki de bilmediğimiz yeni ödünler alıyorlar. Bu, artık tadı kaçmış, kimseye zevk vermeyen bir komedi oyununa benzemedi sizce de?

Ha, bu arada doğrusu yadırgadığım başka bir görüntüden de söz etmek istiyorum. Bir yabancı ülkenin parlamentosu abuk sabuk bir karar almaya çalışıyor. Oturumu yöneten başkan her türlü maskaralığı yapıyor. Bu arada Ermeni lobisi belli ki etkileyici olur diye çok yaşlı bazı Ermenileri oraya getirmiş. Bu kişilerin yakalarında YES yazılı kâğıtlar var. O da ne? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden oraya gelen milletvekillerimizin ve diplomatik temsilcilerimizin yakalarında da NO yazılı kâğıtlar iliştirilmiş! Ben bu manzarayı doğrusu içime sindiremedim.

Bizim meclisimiz Kurtuluş Savaşını yapan GAZİ MECLİSTİR. Başka ülkelerin parlamentolarında alınan kararlara onurlu politikalarla yanıt verirsiniz. Gidip o kararları verenlere ricacı olarak veya gelişigüzel lobiciler gibi onları etkilemeye çalışarak varılacak sonuç şimdi ortaya çıkandan daha ağırdır. Çünkü kendimize olan güvenimizi ve saygımızı yitirtir bize. Dünyada emperyalizme karşı ilk ulusal kurtuluş savaşını gerçekleştiren TBMM’nin aklına başka yapacak bir şey gelmemiş olmasını Atatürk Cumhuriyeti’nin sevdalısı bir yurttaş olarak kabul etmek istemiyorum.

Herkese iyi bir hafta dilerim.

NOT: Zülfü Livaneli’nin “Veda” filmini yurtdışındaki yurttaşlarımıza, özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize hararetle öneriyorum. Bu film Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki ilk sinema filmidir. Bir tarihi belgesel değildir. O gözle seyredilmesi gerekir. Mutlaka gidin diyorum.

Dr. O. Can Ünver