EEEE…! YETTİ BE..!

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Ama bu defa gerçekten yetti. Hoş; bizde de kusur yok değil. Hatırlar mısınız bilmem ama iki yıl önce, Bükreş’te yapılan NATO zirvesinde vahim bir hata yaptığımızı yazmıştım. Veto hakkına sahip Türkiye, bu zirvede Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına geri dönüşünü veto edeceği yerde, gerek karikatür krizine yol açtığı ve gerekse Roj TV`nin yayınlarını durdurmadığı için, eski Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasını veto etmişti. Zaten şımarıklıkları ile ünlü Fransa, iyice şımarmış ve Türkiye’yi daha da küçük görmeye başlamıştı… Malum… Fransızlar kendilerine ” Grand Nation ” derler. Yani “Büyük Millet “.. Yani; bütün diğerleri küçük, bir tek Fransızlar ” Büyük Millet.! ” Nitekim; bizzat bloke ettiği AB müzakere başlıklarının hiç birisini açmamış, Türkiye’ye olan dışlayıcı tavrını sürdürmüştür. Bu hata yapılmasaydı, Fransa NATO adına Libya’yı bombalayamazdı ve sonra da orada söz sahibi olmaya kalkamazdı…

En son gelişme ise ” Ermeni soykırımı yoktur ” diyeni bir yıl ve 45.000 Euro cezaya çarptıracak olan kanun teklifinin Fransız parlamentosunda görüşülecek olması… Böylesi bir kanun teklifini, Fransa gibi bir ülkede ve ekonomik olarak böylesi sıkışık bir zamanda gündeme getirmek bile, abes ile iştigaldir…
Bunun benzeri İsviçre’de yapılmış ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İsviçre’ye giderek bir konferans vermiş, İsviçreli yetkililerin gözlerinin içine bakarak ” Ermeni soykırımı yoktur..! ” demiştir.. Demiştir de ne olmuştur..? Bir gün gözaltına alınmış sonra da serbest bırakılmıştır.. Yani; böylesi kanunların uygulanmasının hiç bir pratik değerinin olmadığı, Avrupa’nın göbeğinde zaten kanıtlanmıştır ama iktidardaki AKP, başka bir partiden, daha doğrusu muhalefetten olduğu için Doğu Perinçek’e sahip çıkmamıştır.. Oysa ki; Doğu Perinçek, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, sonuçta bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır…
Ekonomik olarak ne kadar zor duruma düşerse düşsün, Fransa, Fransa’dır ama bir başka yazıda da belirttiğim gibi, Almanya da Almanya’dır ve gerek Avrupa, gerekse dünya politikalarında Fransa’nın gölgesinde yürümek, Fransa’ya yön vereceği yerde, Fransa’nın oluşturduğu politikaların uygulayıcısı durumuna düşmek, bu günkü Almanya’ya yakışmamaktadır… Çünkü; gerek IMF ve gerekse AB kasalarına Almanya’nın ödediği para misli ile, Fransa’nın ödediğinden fazladır ama ne gariptir ki, Almanya’daki muhalefetten de ” ÇIT ” çıkmamaktadır..! Oysa ki; bu ödenen paraların içinde, bu ülkede yaşayan üç milyona yakın Türkiye kökenlinin de payı vardır, muhalefet partilerine oy verenlerinde…
Gelelim günümüze… Şimdi ne olacak..?
Geçmişte hükümetin dış politikalarda birçok yanlışının altına Başbakan olarak imza atmış olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa ile ilgili son gelişmeler üzerine öylesi açıklamalar yaptı ki, gelinen bu noktadan geri adım atıldığı takdirde, yalnız kendisi ve partisi değil, Türkiye olarak büyük zarar görür, büyük itibar kaybına uğrarız. Onun için, sevelim ve destekleyelim veya tam tersi. Ne olursa olsun, bugün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında saf tutmalıyız. Bu benim şahsi görüşüm ve katılmayanlara da saygı duyarım.
Tabii; bir başka noktayı da belirtmeden geçmek istemem. Hem çıkıp ” Yeter artık ” deyip bu kanun çıktığı takdirde olacakları sıralayacaksın, sonrada, Fransa’ya ricacılar heyeti yollayacaksın..! Bu, hem bir çelişki hem de yapılan açıklamaların popülist çıkışlar olduğu gibi bir görüşün oluşmasına yol açabilecek, çok yanlış bir adımdır
Son gelişme, gidişi adeta kesinleşmiş gibi gözüken Sarkozy’nin son çırpınışlarıdır. Bu sayede Ermeni kökenlilerden bir miktar oy alabilirse, hezimete uğrayarak gitmekten kurtulabilecektir… Ama bu kanun parlamentodan geçmezse, iyice kötü bir duruma düşecektir…
Diyelim ki; geçti ve Sarkozy Fransa Cumhurbaşkanı olarak bu saçma, sapan kanunun altına imza attı… O zaman top Türkiye’ye geçer… Bu durumda artık Türkiye, çıkaracağı bir kanunla, tarihte Fransa’nın yaptığı tüm soykırımlarını sıraladıktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ” Fransızlar soykırım yapmamıştır..! ” denilmesini yasaklayıp, aynı cezaları mı öngörür..? Ankara’daki Fransız Büyükelçiliğinin arkasındaki ” Paris Caddesi ” nin adını değiştirip, ” Cezayir Caddesi ” mi yapar..? Fransız Büyükelçiliğinin, Atatürk bulvarına bakan tarafının tam karşısına bir ” Soykırım Anıtı ” mı diker…? Tüm tepkileri göze alıp, Fransız vatandaşlarına vize uygulaması mı başlatır..? Fransa’nın ağzının suyunu akıtan Orta Doğu’daki politikalarını, Fransa’yı engelleyecek biçimde mi şekillendirir..? Zaten var olan, ama Fransızların, diğer AB üyesi ülkelerle ortaklıklar kurarak aşmaya çalıştığı ” Askeri ihalelerden dışlama ” uygulamasını, ” Fransa’nın ortak olduğu hiçbir şirket giremez ” şeklinde mi değiştirir..? Ya da bunların tümüne, başka ve böylesi saçmalıklara yönelebilecek diğer ülkelere örnek olabilecek bir şekle mi dönüştürür..?
Bekleyip göreceğiz..!
Bu yazımızı biraz tebessümle bitirelim… Bilenler, bilir… Karagöz – Hacivat gölge oyununda cüce bir tip vardır… Beberuhi..! Cüceliğinden dolayı biraz komplekslidir ve işi gücü ona, buna takılmak, üstüne vazife olmayan işlere ” Maydanoz Olmak “..! Ve tabii sonuçta gülünç duruma düşmek, fırça yemek gibi haller…
Bu; Beberuhi tiplemesi, sizce kime benziyor acaba..?
Kalın sağlıcakla efendim…
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.