DİKTATÖR ÇILDIRDI

ABONE OL
18:22 - 01/10/2020 18:22
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

DİKTATÖR ÇILDIRDI
10 Mayıs 2014 günü Danıştay’ın 145. kuruluş yıldönümünü kutlama töreninde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu’nun sözleri, RTE’yi çılgına döndürdü.   

Feyzioğlu, konuktu törende. Konuşmasının neredeyse tamamında Türkiye’deki hukuksuzlukları ve yargının sorunlarını anlattı. Türkiye’de o kadar çok hukuksuzluk var ki, Feyzioğlu’na ayrılan yirmi dakikalık süreye sığmadı bunlar. O da süresini aşmak zorunda kaldı.
Feyzioğlu, neden Türkiye’de yapılan tüm hukuksuzlukları anlatmak zorunda kaldı Danıştay toplantısında? Çünkü muhalefet halkın sesi olamıyor. Bu hukuksuzlukları, muhalefet liderleri gereği gibi halka anlatmıyorlar. Muhalefet, görevini yapmayınca iş halk önderlerine düşmekte. Liderler, diktatörlerin baskı altına aldığı toplumlarda böyle bunalımlı zamanlarda ortaya çıkar. AKP diktatörlüğüne direnişte iki hukuk adamı öne çıktı: Biri Metin Feyzioğlu, diğeri Ümit Kocasakal…
Feyzioğlu’nun eleştirileri iktidar partisini rahatsız etti. RTE, Feyzioğlu’nu dinlerken renkten renge girdi. Konuşmanın başından itibaren Erdoğan gergindi. Eleştiriler peş peşe sıralandıkça yüz şekli değişti. Sinir küpüne döndü adeta diktatör. Abdullah Gül’ün sakinleştirme çabaları işçe yaramadı. Ne de olsa eski arkadaşı… Bu tür fevri çıkışlarını onlarca kez görmüştür Gül.
Sürekli pohpohlanmaya alışmış, gereksiz ve abartılı övgülerle olabildiğince egosu şişirilmiş başbakan; sorumluluğunu unutup birden bir sokak kabadayısı oldu. Kıpkırmızı kesilmiş yüzü, şişmiş boyun damarları, yuvalarında fırlayacakmış gibi gözleri, titrek dudakları, kontrolsüz el hareketleri sesinde öfkeye dönüştü birden. Yanındakiler engellemese kürsüye çıkıp hasmına haddini bildirecek bir konumdaydı.

Erdoğan ne kadar öfkeli idiyse, Feyzioğlu o kadar soğukkanlıydı. Öfke duygusuna tutsak olmuş Erdoğan’ın karşısında aklıyla davrana bir hukukçu vardı. Saldırganın öfkesini daha da artıran karşısındakinin soğukkanlılığıydı. Öfke nöbetleri artan RTE kontrolünü yitirdi sonunda. Ne yazık ki koskocaman bir ülkenin başbakanını, bir kahvehane kabadayısını uzaklaştırır gibi tutup götürdüler dışarıya yanındakiler. O gözlerden uzaklaşıncaya kadar kendi kendine söylenmeyi sürdürdü.
Erdoğan dışarı çıkarken Abdullah Gül’ü de alıp götürmesi ilginçtir. Bir cumhurbaşkanının bir işaretle, bir çift söz ile yönlendirilmesi ilk kez görüldü. Anlaşılacağı üzere başbakanın emrinde bir cumhurbaşkanı…
Genelkurmay başkanı Özel ise ne işarete ne de bir çift söze gerek duydu. RTE dışarı yönelince kendiliğinden kalktı yerinden. Takıldı başbakanının peşine.

Danıştay olayı şunu gösterdi ki, RTE’ye karşı adam gibi muhalefet edildiğinde AKP liderinin pusulası şaşıyor. Ne yapacağını şaşırıyor. Öfke nöbetlerine girip darmadağın oluyor.

Muhalefet partileri, Feyzioğlu’nun yolunu izlemeliler. Kayıkçı kavgasını andıran söz dalaşını bırakıp açık ve doğru eleştirilmeli hükümet. Eleştirir gibi yapmak değil, eleştirmek gerek AKP’yi. Bu iş için birazcık cesaret, kararlılık, inanç, akıl ve bilgiye gereksinim var.
                                                                                  
Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.