0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

DİK DUR BADEM EĞİLME

Yargıtay son noktayı koydu. “Ergenekon adıyla bir terör örgütü yoktur.“
Ne diyeceksin şimdi buna Badem?
„Yargıtay’ın bu konuda verdiği kararı tanımıyorum. Bu kara saygı da duymuyorum.“ mu?
Bunu demek zorundasın aslında. Demezsen eğer bu kez sana bunlar „Tükürdüğünü yaladı.“ diyecekler, benden söylemesi.
Hani sen „Ben de davanın savcısıyım.“ demiştin ya, savcısı olduğun o dava bu davaydı. Olmayan Ergenekon Örgütü’nün davası. Savcısı olduğunu söylediğin o davada yargılanan bu örgütü ne zaman, nerede, kimin kurduğu, bu örgüte nasıl üye olunduğu konusunda herhangi bir bilgi ve bulgu yokmuş meğerim.
Bastın mı şimdi şapa?
Genel Kurmay Başkanlığı da yargıya bir yazıyla böyle bir örgütün olmadığını bildiresiymiş.
Bak, bende jeton düştü. Ben senin paralelci dediğin ve adını da bizzat koyduğun FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü)‘yle bir olup da genelkurmay başkanına neden terörist damgası vurup, neden kodese tıktırdığınızı, geç de olsa, anladım.
Ne olacak şimdi?
Ne mi olacak?
Benimkisi de soru mu Allah aşkına? Sen gene „Çevir kazı, yanmasın!“ ayaklarına yatacaksın. „Ben zaten demiştim…“ le başlayan salvalar sallayacaksın. Adımı bildiğim kadar inanıyorum bunu yapacağına. Bu; senin en iyi becerdiğin bir iştir, onu da biliyorum.
Bu yargılamada kullanılan delillerin tümü sahteymiş.
Sahtekârlıkta dünya şampiyonu olduğunuz da bir gerçek. Ben sizin yerinizde olsam bu şampiyonluğunuzun rekorlar kitabına girmesi için gerekli başvuruyu yapmakta saniye gecikmezdim. Aman diyeyim aceele edin! Bu hakkınızı kimselere yedirmeyin!
Savcısı olduğun yargıyı, bu yargının yargıçlarını tiyatro oynamakla suçluyorlar şimdilerde bunlar. Yoksa sen de savcı rolüyle bir parçası mıydın bu oyunun?
Fe süphanallah!
Yargıladıklarınızın evlerinde ve işyerlerinde yaptığınız, yaptırdığınız tüm aramalar usül dışıymışlar. Şimdilerde Paralelcilerin inlerine girmektesiniz ya! Bu aramalarınız da öncekilere mi benziyorlar ne?
Yargılama öncesinde ve sırasında ifadeleri de yasalara aykırı olarak almış, aldırmışsınız.
Yargıladıklarınıza kendilerini savunma hakkı da vermemiş, verdirmemişsiniz.
Delil dediklerinizi tutanaklara almamış, aldırmamışsınız.
Danıştay cinayetinin bu davayla hiçbir ilgisi yokmuş ama sizinkiler onu da bunun içine sokmuşlar.
Yargılama da kullanılan gizli tanıkların neredeyse tamamı sahtekârmış.
İşin, işiniz zor Savcı Bey!
Türkan Saylan, Kuddusi Okkır, İlhan Selçuk, Engin Aydın, Ali Tatar, Kaşif Kozinoğlu, Uçkun Geray adları sana yabancı olmaması gereken adlardır. Canlarından oldular bunlar bu yargılama sırasında. Yargıtay’ın koyduğu noktadan haberleri olmayacak onların. Salt onların günahının altında ezim ezim ezileceksiniz be Savcı Bey!
„Aldatıldık!“ demek ne seni kurtaracak, ne bu davanın kaçak savcılarını, yargıçlıktan çok insan kasaplığına soyunan yargıçlarını, ne çete gibi çalışan polisleri, ne tetikçi gazetecileri…
Ne diyeceksiniz şimdi? Pek meraktayım.
Bundan kaçış da, kurtuluş da yok Savcı Bey!
Şahit çok. Gördük! Duyduk! Biliyoruz!
Bu suçu, bu insanlık suçunu bir olup işlediniz.
Hani seninkiler ulu orta haykırıyorlar ya!
„DİK DUR! EĞİLME!“
Aynen öyle yap!
Bu sayede onların, iddia ettikleri gibi, seninle olup olmadıklarını da anlayacaksın.

Hasan Arslan