DEMOKRASİ HASTA

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Devlet idaresinde en iyi sistem olarak kabul edilen demokrasi hasta. İyileşmesi için teşhis koymak zorundayız. Hastalık sebeplerini anlamadan tedaviye başlanamaz.

Demir perde kalkınca demokrasinin üstün olduğu sonucuna varıldı. Batı alınan antlaşmalara uymadı. NATO sınırlarına silah yığmaya devam edip, Rusya’yı huzursuz etti.

Avrupa Amerika’nın politikasını destekledi, alınan karardan sonra kuvvet taksiminde yer aldı. Yıkılan yerin onarımına katıldı.

Silah tüccarları demir perde kalkınca komünizm yerine yeni bir düşman bulunması gerektiğini hızla anladı. İslâm yeni düşmanın adıydı. Önce terörü besleyip, sonra yok etme savaşı başlatılıyordu.

Afganistan, Irak derken tüm Ortadoğu yangın yerine çevrildi. Ülkeleri idare edenler İkinci Paylaşım Savaşında çoğu BATI tarafından diktatör yapılmıştı. Devletlerin idare şeklini değiştirmek, demokrasiyi tepeden indirme hayaline kapıldılar. Öyle ya Almanya’ya o zaman Amerika dikte etmiş, itaatkâr Alman halkı ısmarlama demokrasiyi uygulamıştı.

Fakat İslâm ülkelerinde durum başkaydı, savaşın şartları da tarihteki deneyimlere benzemiyordu. Halk, yıllarca yalnız diktatörleri ve yakınlarını zengin eden sistemde çoğunluk eziliyor, işsizlik ve cahil kalan halka terör zemin hazırlıyordu.

Cetvelle haritaları çizilen devletlerin idare eden başları yok edilince, halkı tutan beton yıkıldı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra devamı olan Rusya’nın önce toparlanmak için zamana ihtiyacı vardı. Artık Dünya küreselleşme adı altında tek başlı, yalnız ABD’nin düzene sokmasının doğru olmadığını gören Rusya ben de varım, dedi. Böylece Suriye’de savaş da uzadıkça uzadı.

Savaştan kaçmak zorunda olan mülteciler Avrupa kapılarına dayanıp, Akdeniz sivil halka mezar olunca AB uyandı. 2015 yılında sığınmacılara hoş geldin politikasıyla, Federal Almanya Başbakanı Dr. Angela Merkel sağ, popülist partisi Almanya için Alternatif AfD’ye yükselme fırsatı vermiş oldu.

Bu tarihe kadar zaten diğer Avrupa Birliği ülkelerinde sağ partiler harekete geçmişti. Bulaşıcı hastalık çabuk yayıldı.

Hıristiyan demokratlar, sosyal demokratlar hürriyet, insan hakları, anayasaya uyum gibi temel değerleri koruma için direnmeye geçti.

Direnme esnasında, tabana inme, vatandaşın sorunlarını çözme imkânı olmadı. Küreselleşme adı altında fabrikalar Dünya’ya dağıldı. İşçinin ucuz, masrafın az olduğu ülkelere taşındı.

İşsizlik arttı, Birlik ülkelerinde göç hareketi sınırları zorladı. İngiltere’nin birlikten ayrılma sebeplerinin başında kıta içi göç geliyor.

Brüksel’de yapılan gecikme ve hatalı politika sağcı, popülist partilerin yükselmesine sebep oldu. Birlik üyelerin çoğunda artık parlamentolarda yer alıyor ve söz hakları var. Sözleriyle öteki yaptıkları göçmenler ve yeni gelen sığınmacılara, aynı kışkırtıcı söylemleriyle geri kalan yüzde seksen halka korku politikası uyguluyor, bilhassa İslâm’a karşı düşmanlık duyguları aşılıyor.

Yirminci yüzyılda demokrasinin en sağlam en eski olduğu ülkelerde yüksek tahsil yapmış elite bir grup devleti yönetiyordu. Devlet basın ve medya gücünü tutuyordu. En alt sınıfta olan işçilerin ekonomik durumu iyiydi. Huzursuzluk yapılacak bir neden yoktu.

Derken sığınmacı sorunuyla birlikte sosyal medya da büyüyordu. Herkes fotoğrafçı, herkes gazeteci, herkes yazar olunca cahil sanılan alt sınıf bütünüyle yerkürede her şeyden haberdar oldu. Birdenbire devletin idaresinde katılımlarının olmadığını fark eden halk, seçime dahi gitmeyen çoğunluk Dünya halkı kış uykusundan uyandı.

Demokrasi ailede başlamazsa yukardan inme, ısmarlama olunca sistem seçime dönüştü. Seçimler propagandadan ziyade öteki, düşmana karşı bir savaş gibi yürütülüyor.

İşte bu nedenle Sokrates uyarmıştı, ülkede cahiller, bilirlerden az ise, hele cahil olanlar bunu kavramıyorsa o ülkede demokrasi yürümez, demişti. Kaldı ki, antik Yunan çağında eşit haklar yoktu. Yalnız erkekler seçiyor ve devleti idare ediyordu.

O halde demokrasi hastalığı çok yönlü. Teşhis böyle olunca ilâçları da çok çeşitli olacak. On türlü ilâcı başka yazımda yazacağım.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

Bu konuda okuduğum kitap:

Yascha Mounk, Der Zerfall der Demokratie, Wie der Populismus den Rechtsstaat bedroht. Droemer Knaur Verlag, München 2018

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.