CUMHURİYET

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

“O gece birlikte bulunduğumuz arkadaşlar erkenden ayrıldılar. Yalnız İsmet Paşa Çankaya’da konuktu. Onunla yalnız kaldıktan sonra bir yasa tasarısı hazırladık. Bu tasarıda 20 Ocak 1921 günlü Anayasa’nın devlet biçimini saptayan maddelerini şöyle değiştirmiştim:

Birinci maddenin sonuna “Türkiye Devleti’nin hükümet biçimi cumhuriyettir.” tümcesini ekledim.

Üçüncü maddeyi şöyle değiştirdim: “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi’nce yönetilir. Meclis, Hükümet’in türlü yönetim kollarını bakanlar aracılığıyla yönetir.”
Bundan başka, Anayasa’nın temel maddelerinden olan 8. Ve 9. maddeleri de değiştirilerek ve açıklığa kavuşturularak şu maddeler yazıldı:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nca ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi seçilir. Başkanlık görevi, yeni cumhurbaşkanının seçilmesine değin sürer. Eski başkan yeniden seçilebilir.”

“Türkiye Cumhurbaşkanı, devlet başkanıdır. Bu kimliğiyle, gerek gördükçe, Meclis’e ve bakanlar kuruluna başkanlık eder.”

“Cumhurbaşkanı, başbakanı meclis üyeleri arasından seçer. Öbür bakanlar da başbakan, yine, meclis üyeleri arasından seçer; sonra hepsini Cumhurbaşkanı meclisin onayına sunar. Meclis toplantıda değilse, oylama meclis toplantısına bırakılır.”

29 Ekim 1923 sabahı olanların da tüm ayrıntılarıyla anlatıldığı Nutuk” ta yer alan sözleridir yukarıdakiler Kurucu’nun.

Cumhuriyet’in kabul kararı, 29 Ekim 1923 tarihinde, gece saat 20.30 da alınır mecliste. 15 dakika sonra da cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Durum 101 kere top atılarak halka duyurulur.

“Türk milletinin tabiat ve şiarına en uygun olan yönetim, Cumhuriyet yönetimidir.” Gazi Mustafa KEMAL

“O gece Çankaya’da İsmet paşa, Millî Müdafaa Vekili Kâzım, eski kolordu kumandanlarından Sinop mebusu Kemalettin Sami ve Millî mücadelede Kocaeli grubu kumandanı Halit Paşalar bulunuyordu. Gazi, Rize mebusu Ekrem ve Afyon mebusu Ruşen Eşref Beyleri de yemeğe alıkoydu. İşte bu yemekte arkadaşlarına:

“- Yarın cumhuriyeti ilân edeceğiz.” dedi. ( Şevket Süreyya Aydemir – Tek Adam – 3. Cilt)

O geceyi İsmet Paşa şöyle anlatır:

“28 Ekim akşamı Atatürk bizi Çankaya’da toplamıştı. Yemek hep beraber yendi. Misafirleri uğurladıktan sonra Atatürk bana kalmamı söyledi. Masanın başına yan yana oturduk. Evvela kanun metnini görüştük. Her madde üzerinde, tabiatıyla eski ve yeni arasında bir mukayese yapılıyordu. Atatürk neticeyi dikte ediyordu. Ben yazıyordum. Bu suretle çerçeve tamamlandıktan sonra tekrar okudum. Atatürk dikkatle dinledi. Düşündü. “Hazırlık tamam!” dedi. Ayrılmak üzere izin verdi. Zaten köşkte misafirdim. Odama çekildim. Ertesi sabah metni tekrar bir gözden geçirdik ve beraber meclise gittik.”

Din bakımından da en muvaffık hükümet şekli cumhuriyettir.” Antalya mebusu Rasih Hoca (Kaplan)

Meclis birden dalgalandı. Herkes ayakta ve bütün mebuslar haykırışıyorlardı.

“- Yaşasın cumhuriyet!..” (ŞSA – Adı geçen eser)

“TBMM 29 Ekim akşamı saat 18.00 de Çorum Milletvekili İsmet Eker Bey’in başkanlığında toplandı. Divan Kâtipleri Haydar Rüştü ve Ruşen Eşref Beylerdi. Salon birkaç günden beri elektrikle aydınlanıyordu.

Işıl ışıldı.

……………..

Başkan İsmet Bey, sırası gelince, “Anayasa Komisyonu, anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki kanun tasarısının öncelik ve ivedilikle görüşülmesini öneriyor.” dedi.

Tarihi oturum başlamıştı.

Koridordaki milletvekilleri salona girdiler. Meclis memurları balkonların altlarına koşuşuştular. İki balkon de cumhuriyetin ilan edileceğini bilen basın mensupları, Ankara ileri gelenleri ile doluydu. Balkona sığmayan dinleyiciler salonun kenarlarına toplandılar. Herkes kucak kucağa gibiydi.

……………..

Cumhuriyetle ilgili birinci madde saat 19.37 de sürekli alkışlar, sevinç çığlıkları arasında kabul edildi.

……………..

“Kanunun tümünü kabul edenler lütfen el kaldırsın!”

Başkan cumhuriyet rejimini oya sunuyordu.

Bütün eller havaya kalktı.

“Oy birliğiyle kabul edilmiştir.” (Turgut Özakman – Cumhuriyet Türk Mucizesi)

Tarih: 29 EKİM 1923

Saat: 20.30

Kurtarıcı ve Kurucu Büyük Önder, 20. Yüzyılın en büyük dahîsi, Ata’m, Atatürk’üm, Yol Göstericim. Açtığın devrim yolunda sarsılmaz bir kararlılıkla yürüyoruz. Yürüyeceğiz. Hiçbir engel tanımayız biz bu yolda.

Ne demiştin Bursa’da? “Türk Genci rejimin ve devrimlerin sahibi ve bekçisidir.”

Kurduğun ve emanetin olan cumhuriyetin 29 Ekim 2013 günü 90. Yıldönümü. Kurduğun cumhuriyetin, gerçekleştirdiğin devrimlerin sahipleri ve bekçileri kaleler gibiler onların düşmanlarının önünde.

Işıklar içinde rahat uyu!

En Büyük Bayramımız Kutlu Olsun!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.