0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CENNET MEYVESİ

Kuran’da üç kez nar sözcüğü cennet meyvesi olarak geçiyor. Tanrı’nın yarattığı güzel şeylerin bir örneği olarak verilmiştir.

Dünya’nın sonu yarın geliyorsa, bugün bir elma ağacı dik, sözünü Dr. Martin Luther söyledi mi, diye tartışılıyor. Bu sözün tek tanrılı dinlerin kitaplarından alınma olacağı tahmin ediliyor. Yahudi ve Hıristiyan dinlerinde Havva Adem’e elma değil, nar vererek kandırmıştı. O nedenle ölümsüzlük cennetinden kovuldular.

Duvar süslemelerinde kiliselerde nar resmi görülüyor.
Eksi on dereceden aşağı düşmeyen iklimlerde yetişiyor. Medeniyetin ve gıda kültürünün beşiği olan Mezopotamya’dan ipek yoluyla Doğu’ya yayıldı. İslâm Devleti’nde İspanya’da Granat şehri meyvenin adından alınmıştır. Antik Mısır’da mezarlar nar ağacı dallarıyla örtülüyordu. Buddha inancında da şeftali ve limonla birlikte kutsal meyve olarak geçiyor. Kralların eline nar verilerek resim yaptırma dünyadaki beşerî ve akıl gücünün semboliydi.

Besin olarak kullanımı milattan 3000 yıl önce olduğu tahmin ediliyor. Granatapfel, fenike elması anlamına geldiği için, Fenikelilerin Akdeniz’den Asya ve Afrika’ya taşıdığı sanılıyor. Amerika’nın keşfinden sonra tohumları oraya da götürülüyor.

Eylül ayında Avrupa yolunda olursak kaldığımız otellerde nar yemesini gösteriyordum. Kabukları kesildikten sonra taneleri bir tabakta toplanır. Çay kaşığıyla ekşi tatlı arasında lezzetiyle yemeye doyum olmaz.

Didim’de Eylül ayında bizim bahçedeki ağaç zamanında budanmadığından dolayı erişemedik, hem de meyvesi çok azdı. Komşular getirdi, hiç narsız kalmadık. Ziraat mühendisinin anlattığına göre bir yıl iyi meyve veren ağaç, ikinci yıl az veriyor, gübre (K,P) istiyor. Çekirdekleri yumuşak olanlara çekirdeksiz deniyor.
                          
Meyve gıda olarak yendiği gibi, suyu içerek olarak tüketiliyor. Ekşisi ve sirkesi salatada kullanılıyor. Narsız aşure ve güllaç düşünülemez.

Meyve kabuğunda tanen ve nişasta olduğu için baharat olarak kullanılır. Kurutulmuş çekirdekleri Hindistan’da baharata çevrilir. Yunanistan mutfağında sık sık rastlanır. 
Göğüs kanserine karşı etkili olduğu tıpta tespit edilmiştir. Son yıllarda prostat kanserine karşı ilaç yapımı araştırılmaktadır. 

                           
Kozmetik ürünlerinde kullanılan meyvenin cilde çok faydalı olduğu görülüyor.

Endüstri boya yapımında doğal renk elde edilmesinde işleniyor. Tatlılarda renk ve lezzet vermesi için tüketiliyor.                        
Dünya nar üretiminde ve ihracatta Türkiye dördüncü sırada. En fazla üretilen Çin ve Hindistan’da tüketim fazla olduğundan dolayı ihracat yapılmıyor.

Türkiye’de 2002 yılı itibarıyla üç milyon nar ağacı ve 50 – 60 ton üretim vardı. Bölge olarak Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sağlanıyor.

Mayıs-Haziran aylarında açan çiçeği yaban gülüne benzer. Meyvesini ortadan ayırınca görünüşü ressamlara çağrı yapar. Nar gibi domatesle, birazda beyaz peynir, aman ne güzel yenir, diye okul şarkısı olarak rengi müzik kitaplarına girmiştir.
Diğer Yaz meyvelerinden daha geç, olgunlaştığı için havayı temizlemede, oksijen dengeleme görevini yapar. Bu nedenle olsa gerek Kuran’da, o gökten su indirir. Bitkiden yeşillik meydana gelir, üst üste binmiş tanelerden nar çıkarılır. Bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaşınca bakın. Tanelerin her biri birbirine benzer ve aynı zamanda birbirinden farklıdır. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için, Allah’ın varlığını gösteren ibretler vardır, diye geçiyor.

Meyve taneleri teker teker hür, hep birlikte kardeşçesin barışı yaşamaya örnek gösterilebilir. Doğayı görmek bir anlam ifade etmiyor, ressamların gözüyle bakmak insanoğlunu savaştan korur. İnsankızı da savaşta ölen oğullarının arkasından ağlamaz.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey              

Kaynak:

Weleda Nachrichten, Granatapfel, Winter 2017 
Yılda iki kez, ücretsiz.
www.weleda.de/nachrichten