BAYRAM BURUKLUĞU

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

”Ah nerde o eski bayramlar” klasiği ile yazıya başlamak istemem, ama gerçekten de özellikle yurt dışında yaşayan bizler için bayramlar genelde bir burukluk içersinde geçiyor.

Bayram sabahı diğer sabahlardan farksız kalkıp büroma gidiyorum, bir saat kadar çalıştıktan sonra, cami diyerek kendimiz aldattığımız namaz kılınan o binaya gidiyoruz. Cami diyemiyorum, çünkü ne minaresi ne de kubbesi var, sadece duvardaki çiniler ve yerdeki halılarla biraz camiye benziyor. Bir de bayram günlerinde ana bina yetmediğinden, binanın yer altı garajının arabalardan kalan boş yerleri halılar döşenip namaz kılınmıyor mu.. BMW’lerin, Mercedes’lerine arasında namaz kılmak tüm dini mistik havayı ortadan kalkıyor. Namaz kıldığımız mekânın adı bile BMW Camisi… Kıblen Mercedes yıldızı, sağa verdiğin selamda Opel, sola verdiğin selamda BMW… Sonra da alel acele büroya dön, günlük çalışmaya devam…

Eve gelirsin el öpmeyi insanın aşağılanması olarak gören Alman Hanım, gönülsüz de olsa el öpen çocuklar. Hele bayram harçlığı verdiğimde ”hiç gerek yok baba, zaten her ay harçlığımı banka hesabıma gönderiyorsun ya, yeterli” demeleri yok mu çıldırtıyor beni…

O gün doğal olarak çok içine kapanık, melankolik oluyorum. Kızım soruyor ”baba neden bugün dalgınsın? Bugün bayramı ülkende mi geçirmek isterdin?” Sorudaki ”Ülkende mi?” ifadesi daha da üzüyor, çünkü evde Türkiye sadece benim ülkem…

”Yoksa be kızım, aklıma sadece yeni ayakkabı geliyor, 25 kuruş geliyor, koltuğum altındaki halı ve de en önemlisi dedem geliyor?” Anlattıklarımla bir bağlantı kuramayan yarım Türk kızım daha da şaşırıyor ”onlarda ne ki?

Ona başucuma koyduğum yeni ayakkabılarımı anlatıyorum. Bayram sabahlarını edemeyişimi ve rahmetli annemi defalar uyandırıp ”anne, ne zaman sabah olacak?” diye soruşumu…

Ona dedem rahmetliyle birlikte koltuğumun altındaki halıyla bayram namazına gidip Kozdibi camisinin önündeki caddedeki parke taşları üzerine halıyı sererek namaz kılışımızı anlatıyorum…

Namaz sonrası eve gelirken dedemin bana belli, etmeden yere attığı 25 kuruşu göstererek ”a bak yerde para var, namaz kıldığın için Allah sana göndermiş” deyişini anlatıyorum…

Ama daha fazlasını anlatamıyorum, çünkü duygu seline kapılıp gözlerim doluyor. Kızım yine beni anlayamıyor ve ”ben de bayramlarınızı mutlu günleriniz olarak bilirdim” diyor…

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.