BARIŞI ANLAT

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BARIŞI ANLAT


Önemli anılan, kutlanan günleri yaşadıktan sonra yazmak istedim. Dünya Barış Günü hüzünlü anıldı. Sınır içinde ve ötesinde savaş ortamında, kavram öylesine alışıla gelmiş gibi kullanılmadı.

Çığlıklar, çağrılar içten, gönülden geliyordu. Bir yanda şehit haberleri, hıçkıran anneler, eşler ve çocuklar, diğer yanda sanki hiç bitmeyecek gibi süren savaşlar. Akdeniz’de boğulan çocuklar. Su, ekmek ve hava gibi barışa ihtiyacı olan insan şiddet kullanmadan, mutlu yaşamı korumak için emek sarf etmedi. Konuşmayla başlayıp herkes ne yapabilirim, diye üstüne düşeni yapsaydı, bu duruma gelinmezdi.

Kendinden başlamalıydı şahinler, nefret, kin, kıskançlık duygularını içinden atmalıydılar, güvercinleri ezmeden.
Şiddetin şiddet ürettiği bilinmedi, savaşı siyasi bir mücadele olarak reddetmek barışı savunmak ve kazanmak için bir ilkedir.
Denizden gelen komşuma barış hakkında düşüncesini soruyorum. Savaştan kazanç sağlayan paragözlüler olduğu müddetçe barış olmaz, kapitalist sistem değişmelidir, dedi.

Hafif esen Ege rüzgârında sıcak bir günün sonunda serinleten palmiye yaprakları, çam dalları biraz teselli ediyor, rahatlatıyor insanı. Açan güller, akşamsefası ve mercan çiçekleriyle gülümsüyor adeta.

Haydi, doğada yaşamaya alış demiş, anne kedi. Ağlamayı bıraktılar birbirlerini görünce, şimdi oynuyor iki kardeş yavru kedi neşeyle.

Yetişkin ağaç sulanmaz, diyen sözüm ona bahçıvanlara sen de yetişkinsin, sana da su gerek, diyorum. Limon ağacı kokusuyla doğruluğunu kanıtlıyor, elbette o da susamış. Kana kana su içtikten sonra banyo yapan kuş da huzuru anlatıyor.

Uçsuz, bucaksız görülen yeşillik, güzel manzara, sakin, sevinç içinde etrafına bakan bir kedi, hem görünüş, hem de iç güzelliğini yansıtan insan barışa çağrışım yapar.
O halde anlatılmaz, bütün duyularla yaşanır, hissedilir barış.

Bahçedeki yumuşak toprağı kuşlar, kediler de çok seviyor. Benim sadık yârim karatopraktır, dizelerini hatırlatıyor. Geçişi Dünya Şairi Nazım’ın şiirine uzanıyor. Hey insanlar, tek tek hür yaşayın ve birleşin, diyor.

Barış içinde kalın!


İlter Gözkaya-Holzhey                           
                                                
Memleketim

Dörtnala gelip uzak Asya’dan,
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan 
bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde,
dişler kenetli,
ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen 
toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür 
ve bir orman gibi kardeşçesin, 
bu hasret bizim.

Nazım Hikmet Ran

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.