ALMANYA’DA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK!

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Anmaya Federal Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Türkiye’de. TBMM’de 7 maddelik önerileri ile konuşma yaptı. Medya Türkiye Almanya ilişkileri ve sorunlar konusunda yapılan görüşmeleri yerine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşinin kırmızı halıda türbanıyla yürümesini ve askerin türbana selam durmasını öne çıkardı.

Oysa Alman yetkilileri Türkiye’yi ve Almanya’da yaşayan Türkerli ilgilendiren çok önemli açıklamalar yapıyor ve uygulamaya koyuyorlar.

Bakın; Merkel’e göre; Çok kültürlülük iflas etti
Almanya’da Thilo Sarrazin’in Türkler ve yabancılar Alman toplumunu aptallaştırıyor tezinden sonra koalisyon ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer, Almanya’da çok kültürlülük öldü diyerek uyum konusunda 7 maddelik bir plan sundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel de dün yaptığı konuşmada tarihi bir itirafta bulunarak, ülkede çok kültürlülüğün başarısız kaldığına inandığını söyledi.

Başbakan Merkel, Potsdam kentinde Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) gençlik kolu olan Junge Union’un (JU) düzenlediği olağan yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer’in “Çok kültürlülük tümüyle başarısız kaldı” şeklindeki görüşlerini destekledi.

Göçmenlerin, yasalara uymanın yanı sıra Almancayı da çok iyi öğrenmesi gerektiğini belirten Merkel, göçmenlerin teşvik edilmesi, kendilerinden aynı zamanda bazı şeylerin talep edilmesi gerektiğini, göçmenlerden bazı şeyleri talep etme politikasının geçmişte yetersiz kaldığını savunuyor.

Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un, İslamiyet’in Almanya’nın bir parçası olduğu şeklindeki sözlerini ise doğru bulduğunu ifade eden Merkel, “Bunu sadece Mesut Özil’de görmüyoruz” diye konuşuyor.

Türklerin ve Arapların ülkeye kabul edilmemsi talebi artıyor. Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer, “Almanya Türk ve Arap göçmenleri artık kabul etmemeli” diyerek geçtiğimiz hafta bu konuda yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemişti. Almanya’da Sosyal Demokrat Başbakan Gerhard Schröder ve Yeşiller koalisyonu sırasında övgüyle söz edilen “çok kültürlülük” tezleri sert bir şekilde eleştirildi. Seehofer, Alman haber dergisi Focus’a “çok kültürlülük öldü” açıklamasını yaptıktan sonra uyum konusunda 7 maddelik bir plan önerdi.

Seehofer’ın 7 maddelik planı: Almanya göçmen ülkesi değil. Uyum yanyana yaşamak değil, anayasamızda belirtilen değerler doğrultusunda birlikte yaşamak anlamını taşıyor. Bu değerler köklerini Hıristiyan ve Yahudilik’ten aldığı gibi humanist düşünceden de besleniyor.

Almanya’da iyi eğitim almış işgücüne olan ihtiyaç, “kontrolden çıkmış bir göçmen politikası uygulanır” anlamı taşımamalı.

Almanya’da puanlama ve kontenjan sistemine dayalı bir göçmen politikası uygulanmamalı.
Göçmen alırken iyi eğitim almış olmanın yanı sıra uyum göstermeye hazır olma ve uyum yetenekli olma kriterleri de dikkate alınmalı.

Göçmen çocuklarının kabul edilme yaşı 16’dan 12’ye çekilmeli. “Çocuklarda yaş düştükçe, topluma uyum sağlama yetenekleri de artar.”

Uyuma karşı direniş gösterenlere para cezası verilebileceği gibi, sosyal haklarında kesintiye de gidilebilir. Ayrıca ailesinden bir üyenin Alman toplumuna uyumunu engelleyen bireyler de yaptırımla karşılaşmalı Alman toplumuna uyum göstermenin önündeki en büyük engellerden biri Almanca bilmemek. Dil sorunu gerekirse Almanya’ya göç etmeden önce kendi ülkesinde çözülmeli. Bunun için bir düzenleme yapılmalı.

Seehofer çok iyi biliyor ki, batan gemiyi önce fareler terk eder. Bugünkü Almanya’yı terk eden, orada kendisine perspektif göremeyen çok iyi eğitimli ancak devamlı kayırımcılığa uğrayan yabancı kökenli akademisyen ve kalifiye elemanların sayısı yabana atılmayacak kadar çoktur.
Almanya azınlık vatandaşlarına güven veremiyor.. Almanya da yavaş yavaş ırkçılık hortlatılmaya çalışılıyor…
Oysa; Almanya’ya uyum sağlayamayacak ne var ki? Yabancıların kendi kültür değerlerini olduğu gibi taşımakta ısrar edenler karşısında, kendi toplum değerlerini koruma kaygısı doğal olarak ortaya çıkacaktır.

Özgürlükleri beşiği Fransa’da romanlara yönelik sınır dışı etme düşüncesi bundan doğmadı mı ki!

Peki ya Türkiye bu konuda neler planlıyor neler yapıyor?

Günün Sözü: Endişe etmene neden olan konu sana parlak bir fikri müjdeleyebilir.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.