‘İklim Değişikliğinde Dönüşü Olmayan Noktaya İlerliyoruz’ 

 ‘İklim Değişikliğinde Dönüşü Olmayan Noktaya İlerliyoruz’ 

ABONE OL
19:59 - 02/12/2019 19:59
 ‘İklim Değişikliğinde Dönüşü Olmayan Noktaya İlerliyoruz’ 
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Pazartesi günü Madrid’de başlayan BM İklim Zirvesi’nde konuşan Genel Sekreter Antonio Guterres, hükümetlerin iklim değişikliğini görmezden gelmesinin geri dönüşü olmayan bir noktaya gelinmesi riskine neden olduğunu söyledi.

İki hafta boyunca sürecek zirvenin 2015’te yapılan ve küresel ısınmayı dizginlemeyi hedefleyen Paris İklim Anlaşması’nı desteklemesi amaçlanıyor. Kutup bölgeleri, Amazon ormanları ve Avustralya’daki yangınlardan sert tropik kasırgalara kadar bu yıl yaşanan çok sayıda iklim kaynaklı felaket de zirvede gündeme gelecek.

Sera gazı salımının önlenmesinin başta gelen savunucularından olan Guterres, hükümetlere bu konuda öncü olmaları ve düzenlemeleri izlemeleri çağrısı yaptı.

Guterres, zirveye katılan delegelere Paris Anlaşması’ndaki karbondioksit emisyon ticareti sorununa çözüm getirmeleri çağrısında da bulundu.

Bilim adamlarına göre Paris Anlaşması kapsamında verilen sözler küresel ısınmanın, suların yükselmesi, kuraklık ve fırtınalar gibi tehlikeli sonuçlarına yol açan etkilerini vertaraf etmeyi sağlayacak eylemleri hayata geçirme konusunda yetersiz kalıyor.

Katılımcılar zirvenin bu sürece yeni bir ivme katmasını umuyor.

Pelosi: ‘Demokratlar ikilim hedefine bağlı’

Zirvenin katılımcılarından biri de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’ydi. Başkan Donald Trump’ın geçen ay ABD’yi 2015 Paris Anlaşması’yla gelen yükümlülüklerinden kurtarmak için resmi işlemleri başlatması tepki çekmişti. Pelosi gazetecilere yaptığı açıklamadaysa zirveye katılmasının amacının “ABD olarak hala buradayız, biz de varız” demek olduğunu kaydetti.

Pelosi, Başkan Trump’ın azil soruşturması ve Kongre’deki oturumlar sürerken Demokratlar’ın insanlığın varoluşuna yönelik tehdit olarak görülen iklim kriziyle baş etme hedefine bağlı olduklarını vurguladı.

Pelosi, “Buraya başkanın azil sürecinim görüşmeye gelmedik. Umudumuz, gezegenimizi gelecek nesiller için kurtarmak üzerine takvimimiz konusunda konuşmak” ifadelerini kullandı.

Trump, Paris Anlaşması’na bağlı kalmanın ABD ekonomisini olumsuz etkilediğini ve Çin gibi ticaret rakipleri emisyonlarını arttırırken yerli üreticileri kısıtladığını belirtiyor.

Demokratlar ise Kasım 2020’de yapılacak başkanlık seçimlerini kazanmaları durumunda anlaşmaya tam destek verecekleri mesajını veriyor.

“Hava koşulları 10 yılda 20 milyon kişiyi evlerinden etti”

BM iklim değişikliği zirvesinde konuşan bir diğer isim Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’ydı. Hasina iklim değişikliğinin en ciddi etkilerinden birinin göç üzerine olacağı uyarısında bulundu.

İklim koşullarının olumsuz etkilerine açık ülkelerin bir araya geldiği panelde konuşan Hasina, aşırı hava koşullarının şiddet ve çatışmaların neden olduğundan daha fazla insanın göç etmesine neden olacağını söyledi.

Oxfam’dan endişe verici iklim verileri

Sert hava koşulları ve yangınlar son on yılda 20 milyondan fazla kişiyi evlerinden etti. Dünya liderlerinin önlem alma konusunda direnmesi halinde bu rakamın artmasından endişe ediliyor. Veriler, yardım organizasyonları çatı örgütü Oxfam tarafından BM İklim Zirvesi’nin başladığı gün açıklandı.

Çoğu kasırga, sel ve yangınlardan kaynaklanan bu yer değişikliklerinin genelde geçici olduğunu belirten Oxfam, bazı tahliyelerin tehlike öncesi önlem amaçlı olduğuna da dikkat çekti. Ancak Oxfam, tahliye edilenlerin sayısının büyüklüğünün çarpıcı olduğunu da vurguladı.

Oxfam İklim Politikaları Başkanı Tim Gore “Bu uzun zamandır uyardığımız ısınan dünya. Şimdi bunun hayata geçtiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Oxfam, çalışmasını 2008 ve 2018 arasında ülkeleri içinde yer değiştirenlerle ilgili hükümetlerden, uluslararası kurumlardan ve basından aldığı verilerle hazırladı.

“Yaşanan iklim kaosu”

Çalışmaya göre insanların çatışmalar nedeniyle değil de kötü hava koşullarından göç etme olasılığı üç kat daha fazla.

Savaşın gölgesindeki Somali gibi ülkeler kimi zaman aynı yıl içinde hem kuraklık hem de sel felaketleriyle karşı karşıya kalıyor.

Gore, yoksul ülkelerin bir krizden çıkmadan diğeriyle karşılaşarak her ikisi için de yardım istediklerini aktardı.

Bu durumun sıra dışı olduğunu kaydeden Gore “Bu tam bir iklim kaosu” ifadelerini kullandı.

İklim felaketi nedeniyle nüfuslarına oranla en çok iç göçün yaşandığı 10 ülkeden yedisi Pasifik ve Karayip ada ülkeleri.

Çalışmaya göre son on yılda hava olaylarından kaynaklanan felaketler yüzünden evlerinden olanların yüzde 80’i Asya’daydı. Zira Filipinler’den Sri Lanka’ya kalabalık nüfusun yaşadığı Asya ülkeleri fırtına ve sel tehditleriyle karşı karşıya.

Bir başka yardım örgütü Save the Children, Doğu ve Güney Afrika’da sadece Haziran ayında aşırı hava koşulları nedeniyle evlerinden olanların sayısının, tüm 2018 yılı boyunca aynı nedenlerle evlerinden olanların tamamına yakın olduğunu ortaya koydu.

BM iklim görüşmelerine katılan çevre ve kalkınma grupları, dünyanın ısınmasıyla sular yükselirken ve hava koşulları normalin dışına çıkarken, iklim değişikliği nedeniyle kaybın ve zararın eşiğindeki ülkeler için kurtarma fonu oluşturulması baskısı yapıyor.

 

Amerika’nın Sesi tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak haber sitelerinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.