0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde 5 yıldır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un sağlık durumunun kötüleşmesi nedeniyle infazının ertelenmesi çağrıları, hasta mahkumların durumunu bir kez daha Türkiye’nin gündemine getirdi. Hafıza kaybı yaşadığı belirtilen Tuğluk’un tahliye edilmesi için 68 kadın örgütü çağrıda bulundu.

İnsan Hakları Derneği verilerine göre Türkiye’deki cezaevlerinde 604’ü ağır bin 605 hasta tutuklu ya da hükümlü bulunuyor. Tedavileri cezaevinde süren tutuklu ve hükümlülerin yakınları, soruna dikkat çekmek amacıyla, Diyarbakır Barosunda ‘Adalet Nöbeti’ adıyla bir eylem yapmaya başladı. Her gün Baroya giderek oturan aileler, taleplerini VOA Türkçe’ye anlattı.

Hasta babası için çağrıda bulunan Herdem Mervani, babasının tedavisini dışarda sürdürmek istediğini söyledi. Babasının cezasının bir yılın altına düştüğünü belirten Mervani, “İki talebimiz var. Birincisi hasta mahkumların bırakılması. İkincisi de infazı tamamlanmış mahkumların infazının yakılmaması. Adalet Bakanlığı’ndan ve siyasi partilerden bu sorunu gündeme almalarını bekliyoruz çünkü mahkumların durumu iyi değil” dedi.

Kardeşi Rodi Adar için eyleme katılan Reşathan Adar ise, kardeşinin kalp hastası olduğunu söyledi. Kardeşinin tedavisini dışarda sürdürmek isteklerini vurgulayan Adar, “Kardeşimin hastalığı var, her ay iğne yapması gerekiyor, tedavisi yapılmıyor. Ayda bir kontrole götürülüyor, dönüşte karantinaya alınıyor. Psikolojileri bozuluyor. Hasta mahkumların bırakılmasını istiyoruz, tedavileri yapılmıyor, bıraksınlar biz tedavi ederiz. Cenazeleri gelsin istemiyoruz” diye konuştu.

TİHV: ”Hasta mahkumların tedavileri yapılmıyor”

VOA Türkçe’ye konuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilcisi Murat Aba, hasta mahkumlar için hükümetin adım atmadığını söyledi. Hasta mahkumların dışarıda olmalarını sağlık kurumlarına erişim açısından önemli olduğunu dikkat çeken Aba, şunları söyledi; “Özellikle Adli Tıp Kurumu raporları doğrultusunda hasta mahpuslar tahliye edilmiyor ve evde tedavi edilmiyor. Hastaneye götürülürken ring aracında uzunca saatler bekletiliyor ya da kelepçeli olarak tedavi görmeleri dayatılıyor. Mahpuslar bunu reddediyor; bu nedenle tedavileri tam olmuyor.Adalet Bakanlığı hızlıca hasta mahpusların en azından tedavilerinin düzgünce yapabilmelerini sağlamalı. Aileleri ile vakit geçirmesi, sağlık kurumlarına erişim güç olduğundan dolayı dışarıda çok olması çok daha faydalı.”

“Adli Tıp Kurumu’nun resmi bilirkişi olarak varlığına son verilmeli”

Bu arada Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, Med-Tutuklu Ve Hükümlü Aileleri İle Dayanışma Dernekleri Federasyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır Şubesi, Rosa Kadın Derneği, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu ile KESK Şubeler Platformu ortak bir açıklama yaparak, hasta mahkumlar için adım atılmasını istedi. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesinin 220 bin olmasına rağmen 294 bin 930 tutuklu ve hükümlü bulunduğuna vurgu yapılan açıklamada şu taleplere yer verildi:

“Mahpusların sağlığa erişim hakları sağlanmalı, koruyucu sağlık hizmetleri uygulanmalı, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemler alınmalı ve ölümcül veya sürekli rahatsızlığı bulunan ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır.
Adli Tıp Kurumu’nun resmi bilirkişi olarak varlığına son verilmeli, tam teşekküllü sağlık kuruluşlarının sağlık kurulları bağımsız bilirkişilik kurumu olarak kabul edilmeli, 5275 sayılı yasanın 16/2-6. Maddeleri gereğince infaz erteleme taleplerinde ölçüt alınmalıdır.
İdare ve Gözlem kurulları tarafından soyut, hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde iyi halli olunmadığı gerekçesiyle, serbest bırakılma hakkından mahrum bırakılan mahpuslar açısından iç hukuk kapsamında gerekli önlemler alınmalı ve tahliye edilme olanakları sağlanmalıdır.
Mahpusların tedavilerinin düzenli bir şekilde uygun koşullarda yapılması sağlanmalı; tedavisi yapılmayan hasta mahpusların hekime ve sağlık birimlerine ulaşmada hızlı ve etkin bir şekilde hareket edecek kurumsal mekanizmalar oluşturulmalıdır.
Hasta mahpuslara hastane dönüşlerinde uygulanan 14 günlük karantina uygulama koşulları yerine PCR testi ve 2 gün tek kişilik odada tutulma uygulaması yapılmalıdır. Pandemi tedbirleri çerçevesinde hasta mahpuslara uygulanan açık görüş hakkı, sosyal aktivite, spor, havalandırma hakkının kullandırılmaması uygulanmasından vazgeçilmelidir.”

VOA tarafından geçilen Hasta Mahkumların Yakınları Dışarıda Tedavi İstiyor haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Hasta Mahkumların Yakınları Dışarıda Tedavi İstiyor haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Hasta Mahkumların Yakınları Dışarıda Tedavi İstiyor haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.