GERÇEĞİN DEĞİŞMEYEN HUYU GÜN YÜZÜNE ÇIKMAK

ABONE OL
16:08 - 03/01/2021 16:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Can alıcı, gün gibi ortada olan gerçek yurttaşın şu tümcesindedir.

„Boş dolabın  fişini çekiyoruz. “

Böylesine acı bir gerçek bu zaman değin yaşanmamıştır bu ülkede.

Bunu son günlerin modası salgına bağlamak, devekuşunun başını kuma gömmesinden başka bir anlam taşımaz.

Bu; ülkenin ve yurttaşın son 19 yılda içine düştüğü, düşürüldüğü durumdur.

İstanbul’un göbeğinde de, Hakkari’nin en ücra köyünde de durum budur.

Yiğit kuru soğana muhtaç edilmiştir bu son 19 yılda.

Söylesek de, söylemesek de!…

İstanbul’un göbeğinde, bir gecekonduda yaşayan ve aylık geliri, özürlü geliri 565 TL olan bir aile getirin gözlerinizin önüne.

Sonra çocuklarını doyuramadığı için kendini asarak yaşamına son veren bir anneyi…

Oğluna okul giysilerini alamadığı için ölümü seçen bir babayı…

Siyanür içerek bu dünyadan göç etmeyi seçen aileleri…

Çöpten yiyecek toplamak zorunda kalan, balkonlara seslenerek artık yemekleri olup olmadığını soran yurttaşlarımızı…

Bu bir yazgı falan da değildir.

Bu; bu ülkeyi 19 yıldan bu yana yönetenlerin kifayetsizliklerinin sonucudur.

Vatandaş buğday ambarı önündeki aç tavuk durumundadır.

Deler mi buğday ambarını?

Atasözüne inanırsak, aç tavuk buğday ambarını deler de, bu durum vatandaşın canına da tak etmiş midir acaba?

Ne kadar isterdim öyle olmasını…

Bıçağın kemiğe dayandığını fark etti mi acaba yurttaş?

Belediyelerin verdikleri 100 TL tutarındaki sosyal yardım kartlarından başka harcayabilecekleri bir gelirleri olmayanlarda gerçekten bıçak tam da kemiktedir.

Kemiğe dayanan bıçak buzdolabının fişini çektiren nedendir.

Ben, kasaptan 5 liralık kıyma alan bir yurttaşımızın canlı tanığıyım.

Günlük kazanarak yaşamaya çalışan insanlarımız var bizim.

Şu günlerde onların gündelikçilikleri de yasak.

Yasak ama; ceplerine yaşamlarını sürdürebilecekleri parayı koyan bir devlet de yok.

Ne yer, ne içerler diye düşünen bir devlet ana da yok bunlar için.

Devletin sorumlusu bir bakan yoksulluğu sonlandırdıklarını söylüyor utanmadan…

En düşük işçi ücreti 2 825 TL ülkede.

Ondan da vergi alıyor devlet, sosyal güvenlik kesintisi yapıyor. Ele geçen net para o kadar bile değil.

En düşük ücret, yoksulluk sınırı bir kenara, açlık sınırı olarak belirlenen paranın bile altında.

Onu belirleyen de devlet ana.

Gerçek bu!

Yurttaş gerçeğin farkına varmış olmalı ki; kifayetsiz muktedirin oy oranı da tepe taklak.

Yapay gündemlere sarılması denize düştüğünün farkına varmasındandır.

Kurtulmak için sarıldığıysa kendini bozkurt sanan bir yılan.

Son günlerde bir kez daha o ünlü polemik var elinde.

Başı bağlı bacım!

Deneyimli bir politikacı attı taşı. Ama o taş ürküttüğü kurbağaya değmedi.

Züccaciye dükkânına fille girdi bir deneyimli politikacımız.

Verdi sazı eline kifayetsiz muktedirin.

Bir süre çalar, söyler artık onunla.

Ama; bilinen gerçek, güneşin balçıkla sıvanamayacağıdır.

Güneş burada gerçektir.

Gerçeğin en kötü, belki de çok iyi bir huyu vardır.

Ortaya çıkmak!

Gerçek gün gibi ortada…

Tencere kaynamıyor.

Kaynamayan tencere, fişi çekilen buzdolabı kifayetsiz muktedirin sonu olacak.

Olmalı!…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.